5. Bölüm | Savunmasız

6.2K 184 21
                                    

Nick

Kapıyı yumrukluyor, tekmeler savuruyordum. Kimsenin açmadığı gibi içeriden gelen çığlık sesleri artıyordu. Arka bahçeye dolandım.

Lily'nin camının önüne gelip, içeriyi izlemeye başladım. Kapısını kapatmış, bir köşeye sinmiş oturuyordu. Kahretsin! Ben ne yapmıştım? Bu çocuğu nasıl bir ortama bırakmıştım böyle?

Korkmaması için yavaşça camını tıklattım. Olduğu yerde aniden irkilip, cama döndü. Beni gördüğünde rahatlamıştı. Camın kolunu çevirdi.

- Korkuyorum.

"Biliyorum" dedim. Bacaklarımı içeriye atarak eve girdim. Ona sımsıkı sarıldım. Ağlıyor, sarılmama karşılık veriyordu. Ben ise sadece kendime kızıyordum.

- Lily, üzerine üşümeyeceğin bir şeyler giy, ve bu odadan asla çıkma. Ne duyarsan duy burdan çıkmanı istemiyorum tamam mı?

Başıyla onayladı. Saçlarını öptüğüm gibi kapıya ilerledim. Odadan çıktığımda, yerlerde kırık cam parçaları, çerçeveler, içki şişeleri vardı. Ve çok daha fazlası.

Yerdeki kan damlalarını gördüğümde ne yapacağımı şaşırmıştım. Bilinçsiz hareket ediyor, koşar adımlarla içeri yürüyordum. Yanlarına vardığımda, annemi yerde burnundan kanlar akarak otururken, sevgilisini de onun üzerine yürürken gördüm.

Koşarak gidip o şerefsizi tuttum. Kendini savunmaya çalışıyor, etrafında gördüğü her şeyle bana vurmaya çabalıyordu. Boğazını sıktım. Tek istediğim, o orospu çocuğunu orda gebertmekti.

Onu yere yatırdım. Üstüne çıkıp suratını yumruklamaya başladım. Kendimi durduramıyordum. Her yumruğumla suratından daha da kan akıyordu. Saçlarını kavradım.

Kafasını yere sertçe vuruyor, yalvarış seslerini umursamıyordum bile. Deliye dönmüştüm. Başımı kaldırıp annemi gördüğümde, o orospu çocuğunun canını daha da yakmak istiyordum. Yerler kan içindeydi. Bir an bekleyip elime baktığımda, kanla karışık saç tellerini gördüm. Annem ise ayağa kalkıp beni çekiştirmeye başladı.

- Nick, Lily'i alıp git burdan!

Yere baktığımda, Jake sadece yatıyordu. Ölmediğinden, sadece bayıldığından emin olduktan sonra, yerden kalktım.

Annem ağlıyor, sevgilisine yardım etmeye çalışıyordu. Hoş, beklediğim bir şeyi yapıyordu. Az önce gebermek üzere olmasının onun için hiçbir önemi yoktu. Gülümsedim. Banyoya gidip kan içindeki ellerimi yıkadım.

Jake'e o kadar sert vurmuştum ki, benim ellerim bile sızlıyordu. Lily'nin odasına dönerken, eşikten anneme tekrar baktım. Yerdekine yalvarmaya devam ediyordu kalkması için. Acıyla gülümsedim.

Lily'nin yanına geldim. Üzerine kapüşonlusunu giymişti. Kapıyı sırtımda itekleyip, camı gösterdim.

- Burdan çıkacağız.

"Neden?" Dedi. İçeriyi görmesini istemiyordum. Bu, onu etkileyebilirdi.

- Tatlım, anneni şu anda görmeni istemiyorum.

Başını salladı. Camın önüne ilerledi. Onu kucaklayıp, pencerenin arka tarafına bıraktım.

İkimiz de evden çıktıktan sonra arabaya ilerledik. Arabanın önüne geldiğimde lastiklerin indirilmiş olduğunu, ve üzerindeki birçok çiziği görmem uzun sürmedi. Panikle Lily'nin önüne eğildim. Üzerindeki kapüşonlunun fermuarını çektim.

- Lily beni dinle. Gitmeni istiyorum tamam mı? Evin arka tarafına yürü ve aynı pencereden odana dön.

Korkuyla yüzüme bakıyordu.

- Dediklerimi duymuyor musun? Geldiğimiz yerden odana dön! Ben seni almaya gelene kadar da odandan çıkma.

Koşarak evin arka tarafına yürüdü. Karanlık da olsa karşımda beliren orospu çocuğunu tanıdım. Onu en son Hailie'ye zarar vermeye çalıştığında benzetmiştim.

Önce onu, sonra da kuyruğuna taktığı dört adamı daha gördüm. Ne yapacağımı bilmiyordum, şu an için dayak yemem kaçınılmazdı.

Sırıtarak yanıma ilerliyor, beni tahrik etmek için her şeyi yapıyordu. "Ne yapıyorsun güzelim?" Dedi.

- O orospunun yanında beni dövmen işe yaradı mı? Becerebildin mi onu?

Sakin konuşuyor, Hailie'ye hakaret ederek beni kışkırtmaya çalışıyordu. Dişlerimi sıkıyor, içimden sabır diliyordum.

- Konuşmadığına göre henüz becerememişsin. Beni o gün dövdüğünde, bir daha görmeyeceksin sandın değil mi?

Gülüyor, yanındakilere kaşıyla beni işaret ediyordu. Dördü birden bana yaklaşırken, yapacak hiçbir şeyimin olmadığını anladım. Kaçmam yersizdi, zaten başaramazdım.

Birini kolundan çekerek, çenesine yumruğu indirdim. Hemen arkasındaki beni sırtımdan kavrayıp kollarımı yakaladı.

Hiçbir şey yapamıyor, sadece kimseye temas etmeyen tekmeler savuruyordum. Çenesini tutarak yanıma geldi. Görünüşe göre tüm hırsını almaya.

Yediğim yumruklarla, yüzümde hissettiğim ıslaklıklardan suratımın kan içinde kaldığını anlayabiliyordum. Savaşmıyor, kaçmaya çalışmıyordum. Yere yatmış, kollarımla kafamı kapatıyordum sadece. Elimden gelen en iyi şey şu anda buydu.

Hepsi sert tekmeler atıyordu, yüksek dozda acılar hissetsem de tepki vermiyordum. Gözlerimi sıkıca kapattım ve kollarımla, başımı korumaya devam ettim. Ayağa kalkacak mecalim yoktu, vücudumun her zerresi yanıyordu adeta. Karnıma yediğim tekmeyle öksürmeye başladım.

Kollarımla destek alıp, yattığım yerde ters döndüm. Kan kusuyordum, elimi yüzümde gezdirdiğimde, bir saat önceki suratımdan eser kalmadığını fark ettim. Hepsi bir anda geri çekildi ve o orospu çocuğu önüme eğildi.

"Değdi mi?" Dedi kahkaha atarak. İğrenç gülüyor, o anki halimden zevk alıyordu. Belki de bu herife karşı susmam gereken tek andaydım. Ama kendimi tutamıyordum.

- Neden buraya tek gelmedin? Tek geldiğinde şaftını kaydırdığım için mi?

Konuşurken ağzımdan akan kanlarla duraksıyordum. Kahkaha atmaya devam ediyordu.

- Ah güzelim! Emin ol benden çok daha kötü görünüyorsun.

Onun o günkü suratından hiçbir farkım yoktu. Hatta daha da beterdi. Kahkahalarının altındaki sinirini ve ezikliğini görebiliyordum. Devam ettim.

- Tek başına bana elini bile süremediğin için mi peşine adamlarını taktın? Sokakta gördüğün bir kızı rahatsız etmeye cesaretin var, ama yanıma tek başına gelmeye yok değil mi? Ezik.

Bakışları bambaşka bir hal aldı. Sinirle ayağa kalkıp beni sertçe tekmelemeye devam etti. Sanki tüm sinirini çıkarıyor gibiydi. Ama savunmasız bir adamdan.

Sonra da sürüsüyle birlikte arkasını dönüp gitti.

Çektiğim acıyla kıvranıyordum. Kolumu kaldırmaya bile halim yoktu. Sürekli öksürüyor, yerden kalkmak için çaba sarfediyordum ama olmuyordu. Yattığım yerden doğrulup, ağzımda biriken kanı tükürdüm. Tam o sırada da evin arka tarafına saklanmış, korkuyla beni izleyen Lily'i gördüm, ağlıyordu. Başından beri orda beni mi izliyordu?

KilitleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin