"Efendim , size telefon var. Sesi biraz sinirli gibiydi."
"Ben de ne zaman arayacak diyordum."Oflayarak kahvaltı masasından kalktım.
"Sandra , siz devam edin. Lucas'a da söyle gelsin. O kadar şey hazırlamışsın , birlikte yiyin."
"Sjz devam etmeyecek misiniz ?"
"İştahım kalacağını sanmıyorum. " Ellerimi iki yana açtım. Yanından geçerken Sandra'nın omzuna dokundum.Birmingham'a benimle birlikte gelmişti. O ve Lucas. Sandra evin içindeki işleri tek başına muhteşem idare ediyordu. Lucas ise evin genel işlerine hâkimdi. Tadilat , tamirat alışveriş , bahçe ... Bunların haricinde güvenliğinden de sorumluydu.Tüm donanım işlerinden anlardı. Churchill'ın yanındayken tanımıştım onları. Bana her zaman iyi niyetle yaklaşmışlardı. Güvendiğim insanlardı. Buraya gelirken onları da yanımda istemiştim. Neyse ki evli değillerdi, bağlı oldukları bir durum yoktu.
Sandra , orta boylarda sarışın bir kadındı. Lucas , uzun boylu esmer bir adamdı."Ama efendim , nasıl olur bu masada ?"
"Sandra , böyle söyleyerek beni üzme. Yıllardır tanıyorsun beni. Sen ve Lucas , bu evin çalışanı değil, benim ailemsiniz. Ben yukarı çıkıyorum. Siz devam edin." Göz kırparak yanından ayrıldım.Yukarı kata geldiğimde içimden hiç gelmese de telefonu elime aldım.
"Merhaba Bay Churchill."
"Tanrı aşkına ! Neler duyuyorum Enda ! Ne oluyor sana ?"
"Neyden bahsettiğinizi -"
"Bana oyun oynama! Gayet iyi biliyorsun neyden bahsettiğimi! Kaç kere daha uyarmam gerekiyor ? "
"Haklısınız."
"Ne ?"
"Hata yaptım ve dahil oldum. Ama şuan bir sorun kalmadı. Konu kapandı. Bir daha da görüşmeyiz zaten. Özür dilerim , sizi de üzdüm."
"Sen iyi misin Enda ?"
"İyiyim. Çok iyiyim. Herhangi bir zarar görmedim. "
"Pekâlâ... Aslında sana çok öfkeliydim ama böyle konuşunca... Herneyse , bana kızgınlıkların var biliyorum ama önceliğim her zaman iyi ve güvende olman."
"Biliyorum , teşekkür ederim."
"Enda... Bir sorun olmadığına emin misin ?"
"Elbette. Benim için endişe ediyorsunuz , farkındayım. Dahil olmamam gereken birşeye dahil oldum ama bitti. Sorun yok ve ben iyiyim. "
"Sen benim kızımsın Enda , zarar görmeni istemem." Cevap vermedim sadece nefes aldım. O da bir süre durduktan sonra dikkatli olmam konusunda birkez daha uyararak telefonu kapattı.Suyuna gitmekte fayda vardı ancak ben ne yapmak istiyorsam onu yapardım. Beni yeterince kullanmıştı. Bundan sonra kimsenin , beni kullanmasına izin veremezdim. Aynı hataları tekrar edemezdim.
---
"Lucas , bana kalırsa bu pek hoş durmuyor."
"O zaman tamamen biçmem gerekir. "
"O zaman daha kötü olur. Bu arada eksikler varsa onları da tamamla. Ben çıkıyorum. Ev size ,siz de birbirinize emanetsiniz. "
"Sizinle gelmemi ister misiniz ?"
"Gerek yok Lucas."
"Geçenki olayda yanınızda olamadığım için üzgünüm , başka durumlarla ilgilenmek durumundaydım. Biliyorsunuz , Bay Churchill bazı işler vermişti. "
"Biliyorum , sorun yok. Sorumluluk hissetme. Ben iyiyim hem. Herneyse , çıkıyorum. Görüşürüz."Lucas'ın yanından ayrıldım ve odama çıkarak üzerimi giyindim. Birmingham genel havasına göre bugün güneşliydi. Bunu fırsat bilerek dışarıya çıkmak istedim.
Üzerimi değiştirdikten sonra dışarıya çıktım. Biraz yürüdüm. Nedense takip ediliyormuş gibi bir his belirdi içimde.
Duraksayıp arkamı döndüm. Herkes kendi halinde yürüyordu. Biraz daha ilerledim , küçük birkaç çocuk oyun oynuyordu. Yanlarından geçerken bana gülümsediler. Hepsi çok sevimliydi. Dayanamayıp yanlarına gittim. Her birine biraz harçlık verdim. Teşekkür ettiler ve oyunlarına devam ettiler."Çocukları seviyorsun."
Duyduğum sesle arkamı döndüm.
"Bay Shelby ? Merhaba."
"Tommy demen yeterli. Merhaba."
"Buralarda mı oturuyorsunuz?"
"Hayır, şirketim burada. Daha önce gelmiştin oysaki ."
"Ah bir arka sokakta diye hatırlıyordum."
"Aslında hemen ileride. Sen ne arıyorsun burada ?"
"Havayı güzel görünce , yürümek istedim."
"Birkaç dakika sonra böyle olmayacaktır."
"O yüzden tadını çıkarıyorum. " Gülümsedim.
"Tutmayayım seni o halde "
"Olur mu öyle şey!" Gülümseyerek karşılık verdi.
"İyi günler."
"Size de Bay Shelby. Ah ! Tommy. "
"İşte şimdi oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Set Free or Kill // Thomas Shelby
FanfictionKız , oturduğu tekli koltukta , şöminenin verdiği ısı ile esneyerek biraz daha yayıldı. Elinde tuttuğu , külü yere düşmek üzere olan sigarasından bir nefes daha çekti. Başını biraz daha sola çevirerek yan tarafında oturan adamın buz gibi bakan mavi...