Set Free or Kill // Thomas Shelby

'Sus ' Ortağı

"Sorgulanmam bittiyse , evime gitmek istiyorum."

Lee Kampüsünde yaklaşık 1 saattir durmuş, açıklama yapmak zorunda bırakılmıştım. İyi haberse amacıma ulaşmış , işi bozmuştum.
Ah tabi ufak bir ayrıntı vardı.

Sudan çıkmamın ardından , hızla Tommy'nin yanına gitmiş ve tokat atmıştım.

"Pislik herif ! Bu adamlar mıydı bahsettiğin? Paralarını alıp onları ihbar edeceğim dediğin adamlar bunlar mı? Beni bu gece ekmenin sebebi bunlar mı?"

Tommy şok ile ve kızgın bir şekilde bileğimden tutmuş 'ne saçmaladığımı' sormuştu.
Bir süre saçma bir şekilde onunla tartıştım. Ardından Jonny Dogs , ağzımı kapatıp beni omzuna attığı gibi yola koyuldu ve arabaya bindirdi.
Adamın , Tommy'e sinirle konuşup silah çektiğini gördüm , Arthur ustalıkla adamı savurdu.
Duyabildiğim kadarı ile

"Zaten alışveriş olmadı , basın gidin. Başımız ağrımasın gece gece " dediğini duydum.

Gülümsedim,. Büyük zafer kazanmış gibi ama Tommy'nin öfkesi ne derece olacaktı bilemedim.

"Şimdi sana , son kez soruyorum Enda , sikik limanda ne işin vardı? Neden öyle şeyler söyledin?"
"Sabaha kadar sorsan da alacağın cevap aynı. Yürüyüşe çıkmıştım ve sizi gördüm. Adamlarda silah vardı ve her an eli tetikte olan adamlar vardı. Birşeyler ters gidiyor diye hissettim . Engel olmak istedim. Size doğru gelirken ayağım kaydı ve düştüm suya. Sonra da yanınıza gelip onları söyledim. "
"Bu ne cürret ! "
"Kötü mü oldu ? Bak hayattasınız. "
"Tanrı aşkına ! Kaç bine mal oldu , haberin var mı?"
"Hayatta olman daha iyi Tommy. "

Tommy , derin bir nefes aldı.

"Johnny , onu evine götür."
"Şükürler olsun !"

Arabada sessizce ilerlerken Jonny , birden arabayı durdurdu. Kendisi inerek ön taraftan dolaştı ve oturduğum taraftaki kapıyı açıp kolumdan tuttuğu gibi beni yere fırlattı.
Düşme etkisi ile canım acıdığı için kolumu tuttum.

"Ne yaptığını sanıyorsun ?"
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun sürtük!"

Beni deliye çeviren tek kelimedir , sürtük. Ve kimse bana böyle hitap edemez.

"Ne dedin sen ?"
"Sürtük dedim. "
"Yerinde olsam pişman olacağım şeyler söylemezdim."
"Sen mi pişman edeceksin? Dene bakalım."

Ayağa kalktım ancak anında beni diğer tarafa savurdu. Arabaya yaslı buldum kendimi. Boğazımı sıkıyordu.

"Enda ! Seni ilk gördüğümde güzelliğin beni çok etkiledi ama bu güzel yüzlerin altında ne şeytanlıklar olacağını bilecek kadar da tecrübem var. "
"Bunu tecrübe edinmiş olman ne üzücü."
"Beni iyi dinle ; siktir olup gideceksin Birmingham'dan. "

O kadar güçlüydü ki , sadece bir cümle edebilmiş ardından nefessiz kalmıştım bile. Çareyi tekme atmakta buldum. Tekme ile sendeleyip geriledi.

"Yanlış kişiden şüphe duyuyorsun Johnny ! Ben düşman değilim."
"Ne sikime oradaydın o halde ? O saatte , bir başına ! '
"Anlattım ya !"
"Hadi ama buna kimse inanmaz."
"Tommy bana inanıyor."
"Hayır hayır hayır.... Bu kadar aptal bir kız değilsin. Tommy , gerçekten inanıyor mu sanıyorsun? Tommy , zeki bir adamdır. "
"Ne istiyorsun benden !?"

Koşarken bacağımdan yakaladı ve düşürdü. Tırmanarak yüzüme kadar geldi. Çenemden tuttu.

"Kimsin sen ?"
"Nefes alamıyorum , kalk üstümden!"
"Sadece birkaç saniyen var Enda , seni boğarım."
"Zaten boğuyorsun! " Elimle yüzünü ittim ama kıpırdamadı bile. Pes ederek kendimi serbest bıraktım.