Aile Toplantısı

308 28 0
                                    


Garrison'un geniş salonunda , birkaç masayı kaplayan kalabalık dikkatle bana bakıyordu.
İçlerinden bazıları konuyu çok iyi bilirken , çoğu konudan bir haber ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu.

"Ee susmaya mı geldik ?" Diyerek sabırsızlandı Johnny Dogs.

Tommy , herkeste kısa bir göz gezdirdi ve bende sabit kaldı.

"Bugün toplanmamızın sebebi, Enda. Uzun süredir bizlerle. Onunla tanıştınız. Kiminiz yakından kiminiz ise ismen biliyorsunuz. Ama Enda , kısa süre sonra aramızdan ayrılacak -"
"Hey Tommy , bu biraz ölecekmiş gibi oldu sanki ?" Ah Finn , ölümden farkı olmayacak.
"Belki de ölümü tercih ederdi. Herneyse , aramızdan ayrılmadan önce , sizlerle konuşmak istedi."

Ben mi istedim ? Tommy , bana bakarak duraksadı.

"Kendisi gidiş sebebini söylesin. Evet Enda , senin sıran ." Oturduğum yerde , dikleşerek söze girmek istedim ama hiç kolay değildi. Tüm gerçekler neyse olduğu gibi anlatmak gerekirdi.

"Ben..." Birkaç saniye sustum. Neyi nasıl anlatmak daha doğruydu karar veremedim. Ama en doğrusu başından bilmeleriydi.

"Savaşın yeni başladığı zamanlardı. Çok hatırlamıyorum o yaşlarımı ama kısa kisa anılarım var. Babamı orduya çağırmışlar. Babam orduya gitmiş ama bir yıl sonra geri döndü. Döndüğü günü hatırlıyorum... Bakışları çok değişikti. Babam bana sevgiyle bakardı ama o babam gibi değildi. Sonra öğrendim ki ; babam kaçmış ordudan. Psikolojisi bozulmuş. Annemle kavgaları artmaya başladı. Beni sevmez oldu. Sonra birgün beni bir yere götürdü. Birşeyler söyledi , çaresiz bakışlarını şimdi anımsıyorum... Eve geri döndük. Ertesi gün ne annem ne de babam evde yoktu. Evde beni tek başıma bırakıp gitmişler..."

Boğazım kurumuştu. Bunları neden anlattığıma anlam verememiş olmalılar ki kaşlar çatık halde bakıyorlardı.

"İçecek birşey ister misin Enda ?"

Tommy'e baktım. Bakışları üzgündü. Başımla onaylayınca , viski doldurup uzattı. Hızlıca elinden alıp bir yudum aldım.

"Sonra bir iki gün evde tek kaldım. Yemek yemeden , su içmeden... Birileri en sonunda farkedip beni buldu. Sonra da çocuk yurduna verdiler. Orada birkaç yıl kaldım. Peder ,beni severdi ve zeki olmamla övünürdü. Birkaç yıl sonra biraz daha büyüdüğüm zaman neredeyse 10 yaşımdayken... İlk cinayetimi işlediğim de 10 yaşındaydım..." Kadehi kafama dikerek bitirdim.
"Enda kes şunu ! Neler diyorsun ? Neden anlatıyorsun bunları?" Ada , haklı olarak isyan etmişti. Diğerleri de anlam veremeyecek dinliyordu. Tommy bilmem kaçıncı kadehini bitirmişti.
"Bilmeniz gerekiyor Ada. İşlediğim ilk cinayet beni döven bir adamdı. Onu öldürdüğümü gören başka bir adam beni korumak istedi ve yanına almak istedi. Peder , onunla gitmemin hayatımı kurtaracağını söyledi. Aslına bakarsanız önceden beni zeki olduğum ve mutlaka bunun değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğü için yanına aldığına inanıyordum. Herneyse peder öyle söyleyince , onu dinledim. Uzun yıllar sorunsuzdu. Bana eğitimler verdi , iş öğretti. Kitaplar verdi. Okuma yazma öğretti. Oyunlara götürdü , gösteriler izletti... Meğerse niyeti bambaşkaymış..."
"Kimden bahsediyoruz ? " Tommy , sordu. İsim vermemi , herkesin bilmesini sağlamak istedi.
"Churchill... Winston Churchill."

Adını duydukları zaman irkildiler. Arthur sinirle ayağa kalktı.

"Churchill mı? Bir dakika , sen Churchill'ın yanında mı büyüdün ? Tommy , bu gerçek olamaz! O adam , bizim yaptığımız her haltı biliyor ! Enda ! Yoksa sen casus musun ?"

Aniden üzerime zıplayıp boğazıma yapıştı.

"Sürtük !" Bir de tokat attı.
Tommy , Arthur'un yakasından tutup benden uzaklaştırdı.
"Casus değilim Arthur , yemin ederim !"
"Kes sesini ! Ne kadar işimiz bozuldu sen hayatımıza girdiğinden beri ! Belki de sen engel oldun ! "
"Arthur , sakin ol ! Söyleyeceği çok şey var daha."
Sonra bana baktı ve devam etmemi bekledi.
Derin bir nefes alıp kendime geldim ve devam ettim.
"Şef vardı. Sözü geçen bir amir. Onunla tanışınca benim de onunla çalışmamı istedi. Memur , zeki olduğumu ve onlara istediğim zaman katılabileceğimi söyledi. İlk başta istemesem de sonradan dahil oldum ama çok fazla belaya bulaşıyordum. Böyle olunca , Churchill , devam etmemi istemedi. Sonra kendi işlerini öğretmeye başladı ve benim de ona yardım etmemi istedi. Başlarda eğlenceli gelse de işin aslını sonradan , büyüdükçe farkettim. Yaşım ilerledikçe verdiği işler değişti -"
"Ne istedi ? Birilerini öldürmeni ya da birilerinin işini bozmanı ?" Bunu soran Michael'dı.
"Öyle şeyler de yaptırdı..."
"Seni öldürürüm Enda !" Arthur yeniden ayağa kalkınca John onu kolundan yakaladı.
"Sonra yapmak istemedim Arthur... Yemin ederim... Ona karşı gelmeye başladım. Bu durum hoşuna gitmedi. İntihar bile ettim ! İntihar edince korktu ve bana son bir iş yaparsam ,beni rahat bırakacağına dair söz verdi. Yaptığım herşey için pişmanım ! Ama zarar verdiğim insanlar da masum değildi ! "

 Set Free or Kill  // Thomas ShelbyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin