Complicated

442 42 7
                                    

2 gün sonra

"Ben hallederim Harry. Sen biraz dinlen. Birşeyler yedin mi ? İstersen çık hava al hemde yemek yersin ?"
"Çok düşüncelisin Enda. Aslında hava alsam iyi olur. Ah bak Jonny geldi , burada sana arkadaşlık eder."
"Olur tabii. "
"Hey Dogs ! Ben biraz dışarıya çıkıyorum. Sen Enda ile kal."
"Hay hay merak etme !"

Johnny , salına salına yanıma geldi ve bara yaslandı.
"Bana ne ikram edeceksin ?"
"Ne diye ikram edecekmişim? Ya para ödersin ya da sadece su veririm."
"İkna oldum Enda. Al sana 1 şilin. Buna bir şişe açılır."
"Ne vereyim ?"
"Viski , İskoç."
"İrlanda seviyorsun sanıyordum."
" Bak bu da benim sırrım. İskoç daha lezzetli geliyor ama ortama ayak uydurmak için İrlanda içiyorum."
"Buna mecburiyetin ne ?"
"Aslında yok. Buna uyum sağlamak diyoruz."
"Böyle bir konuda uyumsuz olmayı yeğlerim."
Barın üzerini silerken Jonny'nin dalıp gittiğini gördüm. Birşeyler düşündüğü belliydi.
"Johnny , pek arkadaş sayılmayız ama bir sorun mu var? Anlatmak istersen ?"
Elini alnına götürüp , yüzünü kapattı.
"Böyle sikik bir hayatı nasıl sorunsuz yaşarsın ki?"
"Neden bu hayatı seçtin öyleyse?"
"Bizim gibi adamların seçeneği olmaz Enda. Bize yap derler ve yaparız. Önümüze boktan şeyler koyarlar adına hayat derler , yaşayacaksın derler ve yaşarız."
"Değiştirmek senin elinde değil mi?"
"Sen neden uygulamadın?"
"Bak , kendi istediğimi yapıyorum şuan. Ve önceden yapmadığım için o kadar pişmanım ki!"
"Şanslı pislik seni!"
"Üzülürüm ama pislik de ne demek !"
Güldük.
"Senden de özür dileyemedim , geçen olaylar için."
"Bu senin Tommy'e olan sadakatinin göstergesiydi Johnny , sorun yok."
"Yine de özür dilerim Enda. Sana öyle davranmamalıydım."
"Ben de sana teşekkür ederim Johnny. Sırrımı kimseye söylemedin."

Başı ile onaylayarak kadehini kafaya dikti.
Barın kapısı açıldı ve içeriye Arthur ile Tommy girdi.

"Hoşgeldiniz."

Tommy'i en son kendi evinde görmüştüm. 2 gündür başka da denk gelmemiştim. Ne o aramıştı ne de ben... Dün evine gitmiştim ama yine görememiştim.
Keyifsiz bir surat ifadesi vardı. Kaşında da bir yara vardı.

"Merhaba , Enda. Biz içeriye geçiyoruz. Her zamankinden getir."

Tommy , hiç yüzüme bakmadan içeriye geçmişti bile. Bende şişeyi ve 3 kadehi alıp içeriye geçtim.

"Jonny , birazcık idare edebilir misin burayı?"
"Keyfine bak."

Onu geride bırakarak odaya girdim. Kadehleri ve şişeyi bıraktım. Arthur şişeyi açıp kadehleri doldurdu.
Ben de kendime bir sandalye çekip oturdum ve kadehi tek dikişte bitirdim.

"Neyiniz var sizin ?"
"Sorun yok Enda."
"Ben salağa falan mı benziyorum? Alnında yara var Tommy ! Neler oluyor ?"
"İşler her zaman yolunda gitmiyor."
"Yolunda olması gereken işler yapmazsanız tabi ki yolunda gitmez Arthur."
"Ne bu sinir Enda ? Bizi sorguya mı çekiyorsun?"
"Ne sorgusu? Endişeliyim sadece. "
"Tabii , elbette."
"Herneyse , yanınıza gelen de suç. İşime döneyim." Ayağa kalkmış sandalyeyi yerine koymuştum. Arkamı dönmüşken Tommy bileğimden yakaladı.
"Enda , konuşmamız gerekiyor."
"Konuşalım."
"Arthur bize biraz izin ver."

Arthur ikiletmeden odadan çıktı.
Ben de Tommy'nin karşısına oturdum.

"2 gündür beni aramıyorsun Tommy. "
"Evet. Gördüğün üzere pek fırsatım olmadı."

Masanın üzerinde duran elimi tutmak için uzandı ancak geri çektim kendimi iyice sandalyeye yasladım.
Sigarasından bir tane çıkarıp yaktı ardından tabakayı bana uzattı. Ben de bir tane aldım ve yaktım.

"Dinliyorum Tommy. Ne konuşmak istiyorsun?"
"İşlerim vardı Enda. Seni ihmal ettim biliyorum , telafi edebilirim. "
"Nasıl yaralandın ?"
"Klasik kavgalar."
"Yani çete savaşı. "
"Sayılır. "
"Neyi telafi edeceksin Tommy? Evine kadar geldim, senden haber alamayınca. Odandan çıkıp benimle görüşmedin. Bunu bir yana bırakalım , yanına gelmeme bile izin vermedin ! O küçücük çocuk hala baba diye ağlıyordu ! Neyi telafi etmekten bahsediyorsun ?"
"Enda... Çok yorgunum. Şuan istediğim şey kavga etmek değil. "
"Benden ne isteyebilirsin ki ? Senin için hiçbir anlamım yokken?"

 Set Free or Kill  // Thomas ShelbyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin