"Bu o kadar kolay değil Oswald. Bu adamlar zeki adamlar. Öylece elini kolunu sallayarak şirketi alamazsın ."
"Kimden yanasın sen ? "
"Tabiki senden. Ama kolay bir iş değil ."
"Güven bana. Kolay olacak demedim ama olacak."
"Herneyse ben gidiyorum. "Ayağa kalkmamla birlikte o da kalkarak karşımda durdu.
"Enda , Birmingham'da neler yaşandı? "
"Neden soruyorsun ?"
"Değişmiş gibisin. Ne bileyim iyi biri olmuşsun sanki."
"Bizim gibiler anca pislik olur Oswald. "
"Umarım hala öylesindir Enda. Tanıdığım Enda'ya ihtiyacım olacak. "
"Merak etme, değişmiş olsam buraya dönmezdim. "
"Churchill biliyor mu ?"
"Biliyor. Ama pek mumnun değil burda olmamdan."
"Kendimi sevdiremedim bir türlü."
"Neden sevsin ? Pisliğin tekisin." Kahkaha attı.
"İzin verirsen gideceğim ?"Eliyle yol göstererek önümden çekildi.
---
3 ay sonra
Gemi ,limana yanaşırken görebildiğim kadarıyla Curly , yalnız değildi. Beni görünce el salladı.
Gemi nihayet tamamen yanaştığında , ayağa kalkıp inmek için hamle yaptım. Curly , koşarak geldi ve elini uzattı. İnmeme yardım etti. Karaya ayak bastığım zaman Charlie de oradaydı."Enda , geldiğin için teşekkür ederim. "
"Teşekküre gerek yok. Sizi de özlemiştim. Bahane oldu bana da. Merhaba Charlie!"
"Hoşgeldin Enda. " Başıyla selam verdi.
"Hoşbuldum. Curly , acil dedin ,ne oldu ?"
"Gel önce , şöyle oturalım. Anlatayım herşeyi."Onun yol göstermesi ile masaya doğru ilerledik. Değişen birşey yoktu görünüşe göre.
"Birşey içer misin ?"
"Çay var mı?"
"Elbette." Charlie elinde caylarla döndü.
"Evet... Sorun ne Curly ?"
"Tommy'nin uğraştığı bir adam var Enda. Daha doğrusu adam Tommy ile uğraşıyor. Çok güçlü. Tommy şöyle der hep 'başedemeyeceğim biri çıkarsa karşıma, çekilirim.' . Bu adam sanırım o adam olacak Enda! "
"Bu iyi birşey olmaz mı? Yani , bu işleri bırakmak ?"
"Hayır , hayır! Tommy , bu işi bırakmamalı. Hayatı bu işe bağlı. Bu işlerden çekilse bile onu yaşatmazlar. Devam etmek zorunda ! O , bir çingene Enda! Onun yaşamasına izin vermezler. "
"Kim bu adam ?"
"Mathew McCroger. "
"McCroger... Şu Amerikalı bahisçi değil mi ?"
"Tanıyor musun onu ?"
"Denk gelmişliğimiz var. Pek tanımam aslında. Ama adını birçok kez duydum."
"Şeytanın ta kendisi!"
"İnan bana bu sıfata uyacak başka adamlar biliyorum Charlie. Size yarattığı sıkıntı ne?"
"Ben ve Charlie , buradayız. Burada bir yangın çıkardı. Biz burayla uğraşırken, başka taraftan saldırıyor. Charles'i kaçırmak üzereydi. Son anda Michael , engel oldu. Birkaç adamını indirdik. Ama çok kalabalıklar ve biz yetişemiyoruz."
"Tommy'nin destek alabileceği adamlar yok mu?"
"Olmaz mı! Ona rağmen yetmiyoruz. Aklıma sen geldin , hemen seni aradım. "
"Tommy ile derdi ne ?"
"Şirketi istiyor. "
"Şirket? Bildiğim kadarı ile bu adam Amerika'da söz hakkına sahip. Hatrı sayılır mal varlığı da var. Shelby şirketi ona pek katkı sağlamaz. En azından buna ihtiyacı yok."
"Tommy'nin sahip olduğu herşeyi istiyor ! Buna izin veremeyiz. Bize yardım edecek misin ?"
"Tommy biliyor mu beni aradığını?"
"Hayır ,bu konuda onun fikrini sormadım."
"Sana kızacaktır."
"Umrumda değil ! Ne diyorsun , yardım eder misin ?"
Güldüm ve çaydan bir yudum aldım.
"Çay harika Charlie ! " Ayağa kalktım. Ceketimi aldım.
"Merak etmeyin , elimden geleni yapacağım."Oradan ayrıldıktan sonra Birmingham'daki evime gittim. Neyse ki hala duruyordu. Frankie'ye haber vermemiştim. O , zaten buradaydı. Birmingham'a geleceğimi bilmiyordu ama öğrenirdi. Vanessa olayından sonra beni arayıp özür dilemişti. Çok üstüne gitmemiştim. Telgraf göndermişti ama yanıt vermemiştim.
Bu işlerden oldukça sıkılmış ve farklı bir yol istiyordu. Onu dahil etmek istemediğim için Birmingham'a gelmeden telgraf gönderip , başka bir şehire gittiğimi söyledim. Kendine yeni bir hayat kurabilirdi böylece. Tabii Birmingham'da karşı karşıya gelmezsek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Set Free or Kill // Thomas Shelby
FanfictionKız , oturduğu tekli koltukta , şöminenin verdiği ısı ile esneyerek biraz daha yayıldı. Elinde tuttuğu , külü yere düşmek üzere olan sigarasından bir nefes daha çekti. Başını biraz daha sola çevirerek yan tarafında oturan adamın buz gibi bakan mavi...