3 gün sonra"Amma abarttın Sandra. "
"Şu halinize bakın ! Aldığınız yaranın farkında mısınız? Başınızda bant , kolunuzda sargı. "
"Önemli birşey değil. Çıkacak yarın. "Thomas Shelby'nin evinden geleli 3 gün olmuştu. Sandra ve Lucas , oraya gelmiş, beni eve getirmişlerdi. O günden beri de başımın etini yiyordu.
"Ahh bayılcam artık yeter !"
"Sizin için endişelenmem yersiz mi ? Kusura bakmayın ama Shelbylerle tanışalı daha ne kadar oldu ve durumunuza bakın. "
"Onların suçu değil. İyiyim ben. "
"İyisiniz belli. "
"Sandra... Haydi kahve yap içelim."Sandra söylenerek mutfağa ilerledi. Bazen annemmiş gibi davranıyordu.
"Size telefon var ."
"Kimden ?"
"Bay Shelby."Hemen ayaklanarak telefona koştum.
"Merhaba."
"Enda ? Sesin iyi geliyor. "
"İyiyim. Hep öyleydim ama sen işe gelmemi istemedin."
"İşte iyi bir ilk gün değildi senin için. Şuan nasılsın?"
"Yarın sargı çıkacak , daha iyi olacağım. Garrison'a gelirim."
"Hayır, önce iyice toparla kendini."
"Gerçekten iyiyim. Sıkıldım evde de. Frances sana bazen annen gibi davranıyor mu ? "
"Pek karıştığı söylenemez. Buna cesaret edemiyor desek daha doğru."Güldüm.
"Ne şans ama ! Sandra , şu günlerde susmuyor."
"Enda... Üzgünüm , yaşadıkların için. Dahil olduğun şeyler için."
"Mecburiyet yoktu ortada , ben istedim. "
"Abarama Gold mevzusuna gelince , ne var aklında?"
"Eğer onay verirsen ,ona telgraf gönderip, Birmingham'a davet edeceğim. "
"Bu işlerden ne kadar nefret ettiğimi bilemezsin."
"Tahmin etmek zor değil. Bu işin sana zarar veren bir yanı olmayacak. Petro'nun , Abarama Gold ile de pek iyi anısı olmamış. Abarama Gold buna sevinecek. Söz veriyorum Tommy ,ne sana ne de ailene ucu dokunmayacak."
"Tek endişem bu değil Enda."
"Nedir aklını meşgul eden ?"
"Tek endişem bize zarar gelmesi değil , sen de işin içindesin. Ne bize ne de sana birşey olsun istemiyorum. "Cevap veremeden telefonu kapattı. Thomas Shelby , benim için endişe ediyordu. Bu güzel birşeydi benim açımdan.
---
"Banane bundan ? "
"Sana verdiğim iş bu. Bu teslimatın yapılmasına engel olacaksın."
"Kim bu adamlar ? Neden işlerine karışıyoruz ki ?"
" Şu kadarını bilsen yeter ; bunlar ,kötü adamlar. İllegal işler yapan , kural tanımayan , kendi inandıkları adaleti sağlamaya çalışan adamlar. Ben söz sahibiyken , olmaz. "
"Sen neden engel olmuyorsun ?"
"Ben dahil olamam. Adım geçemez."
"Ne o statün mü incinir ?"
"Espri anlayışın , gerilemiş Enda. Shelbyler sana yaramamış. "
"Ne zaman , nerede olacak bu teslimat ?"
"Bugün , akşam 20.00 de , limanda. Kendine güzel bir yer bul ve yakalanma."
"Görüşme bittiğine göre , gitmem gerekiyor."
"Seni işyerinde de ziyaret etmeliyim."
"Sakın! Sakın hayatıma dahil olmaya çalışma ! Buna bir daha izin vermem."
"Thomas Shelby'nin benden daha tehlikeli olduğunu anlayacaksın."
"Bunun hayalini kuruyorsun değil mi ? " İyice dibine girerek devam ettim.
"Ama Bay Churchill , asla size geri dönmeyeceğim. Çocuk değilim ve herşeyin farkındayım. İyi niyet adı altında , beni kullanmış olduğunuzun farkındayım artık. Bu asla tekrar olmayacak! Bu iş, son . Sonra da beni rahat bırakacaksınız."
"İşi başarırsan Enda , seçenekler hakkında tekrar konuşuruz. Dikkat etmen gereken adam , kasket takıyor olacak. "
"Birden fazla kişi olacaktır ve dönemin modasına bakarsak neredeyse her erkek şapka takıyor. Nasıl ayırt edeceğim ki ?"
"Mavi gözlerinden tanırsın."
"Tek mavi göz o mu olacak ?"
"Hayır ama en farklısı olacak. "
"Sana da işine de... "Söylenirken odadan çıkmıştı. Sabredip işi başarıp ondan kurtulmak tek çaremdi. Ömür boyu bana halkasını geçirmiş olmasına dayanamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Set Free or Kill // Thomas Shelby
FanfictionKız , oturduğu tekli koltukta , şöminenin verdiği ısı ile esneyerek biraz daha yayıldı. Elinde tuttuğu , külü yere düşmek üzere olan sigarasından bir nefes daha çekti. Başını biraz daha sola çevirerek yan tarafında oturan adamın buz gibi bakan mavi...