Jordan'ın salona girmesinin ardından Tommy de elimden çekiştirip onun yanına götürmüştü beni.
Tommy'nin herşeyi öğrendiğini düşünsem de aklıma asla Jordan'ın eve geleceği gelmemişti.Jordan'ı görünce , nasıl tepki vereceğimi bilememiştim. Anında gözlerim dolmuş , çaresizlik ile sadece bakabilmiştim. Jordanla kısa süre göz göze gelişin ardından Tommy'e döndüm.
Yüzündeki ifadesi asla unutamayacağım bir ifade oldu. Onda ilk defa gördüğüm bir diğer duygu ; hayal kırıklığı."Tanıştırmam gerekmiyor sanırım ? Zaten tanışıyorsunuz. " Başımı yere eğmiş şekilde yerin dibine girmeyi istedim.
Tommy'nin gözünde tamamen bitmiş olmalıydım. Tommy , meraklı gözlerle baktı."Doğru Bay Shelby. Çok eskiden tanışıyoruz. "
"Enda ?" Tommy'i takip ettim gözlerimle. Yanıma gelip , gözünü bir an ayırmadan elini belime koydu.
"Çekinmene gerek yok , haydi masaya geçelim." Belimden nazikçe itse de kıpırdamak istemedim.
"Bunu istemiyorum."
Kulağıma yaklaştı.
"Misafire ayıp olur , haydi."
Bana öfke ile bakan gözlerinde zerre duygu değişimi yoktu.
"Yürü Enda." Otoriter ses tonu yine beni mecbur bırakmıştı.
Yemek masasındaki yerimi aldım. Tommy ve Jordan yemeğe başladı ancak ben çatal ile oynuyordum. Ne iştahım vardı ne de bu ortamda bulunmaya tahammülüm.
"Ihımm ıhımm.." boğazını temizleyerek söze girdi Jordan.
"Yemek davetiniz için teşekkür ederim Bay Shelby. "
"Kabul ettigin için ben teşekkür ederim Jordan. " Tommy arada bana bakıyordu.
""Enda , rahatsızlık vermek istemedim. Beni görmek kötü hissettirmiş olabilir ama yemekte olacağını bilmiyordum."
"Eminim , bilmiyordun. Bilsen gelmez miydin ?" Dik dik baktım ona. İntikam peşinde koşan oydu , bu fırsatı teper miydi hiç?
"Gerçekten , bilmiyordum. Bana da sürpriz oldu. Bu arada Bay Shelby , tebrik ederim. Enda , hayatınızda olduğu için çok şanslısınız. Ah tabi , sizi öldürmeyi düşünmediği sürece." Güldü.
Tommy de bu aptalca lafını komik bulmuş ve gülmüştü.
"Jordan ! Kes sesini !" Dişlerimi sıktım.
"Duyamadım?"
"Kapa çeneni ! "
"Uyarın için teşekkür ederim Jordan. Beni öldürme ihtimaline karşın hep tetikte olacağım."
"Tommy... Saçmalamayı kesin ! "
Oflayarak elimdeki çatalı masaya bıraktım. Tommy ayağa kalktı.
"Biraz müsaade istiyorum , telefon görüşmesi yapmam gerekiyor. Siz keyfinize bakın." Diyerek salondan çıktı.
Jordan ile beni başbaşa nasıl bırakabilirdi ?
Geçmişteki olayları öğrendiyse bile , onun da ne kadar tehlikeli bir adam olduğunu biliyor olması gerekirdi. Bunun tek sebebi vardı bana göre , beni sevmiyor olmasıydı.
"Jordan , neden kabul ettin daveti ?"
"Gerçekten haberim yoktu Enda. Ama benim için sakıncası yok. Yemekler lezzetli olmuş , yesene ?" Ses çıkararak yemeğine odaklandı.
"Git burdan ! "
"Olmaz. Daha iş konuşacağız. "
"Ne saçmalıyorsun ? Ne işinden bahsediyorsun? "
"Duymadın mı ? Yarış atım var. Thomas Shelby de bu konuda Birmingham'da bir numara . Başka kime gidebilirdim ?"
"Cehennemin dibine !"
"Ah hiç sana yakışıyor mu ?"
"Defol git dedim !" Bıçak ile oynuyordum o sırada. Jordan göz ucu ile bıçağa baktı.
"Sinirlenmene gerek yok. Burada Shelby'e söyleyecek birseyim yok."
"Çünkü herşeyi söyledin zaten değil mi ?"
"Kim bilir ? Belki de. "
"Sen - Dönüştüğün hale bak Jordan... İğrenç görünüyorsun !"
Masadan kalkıp salondan çıkmaktı amacım. Ancak Tommy , telefon bahanesi ile kalkmış salonun dışında kenarda bekliyordu. Elinde yine sigarası vardı. Benim hızla çıktığımı görünce , önüme geçti ve durdurdu. Korku ile sıçradım.
"Bırak beni ! Bana tuzak mı kurdun kendince ! Neden Tommy ? Sorsan söylerdim zaten !"
"Bunca zaman birşey anlatmadın. Belli ki niyetinde yoktu Enda."
"Neyse ne ! Madem ki öğrendin , ne istiyorsan yap ! İğrenç oyunlar oynama !"
"Öncelikle , sesini yükseltmeyi kes. Sonrada salona geri dön."
"Hayır! "
"Sikik salona dön Enda! " Yutkundum.Sonrasında malum konuşmalar olmuştu. Boğazımı sıkmış , beni zorla salona götürmüştü. Sonra da işten bahsetmeye başladılar.
"Bildiğiniz gibi Bay Shelby , yarış atlarım var. "
"Evet , bu bilgiye sahibim. Bir tanesi çok iyiymiş."
"Doğru duymuşsunuz. Sizin lisanslı olarak bu işi yaptığınızı duydum. Hemen Birmingham'a geldim. Atlar da Birminghamda zaten. Bir çiftlikteler. Ne zaman isterseniz birlikte , görmeye gidebiliriz."
"Yoğun işler arasında zaman ayırmaya çalışacağım. Ben sizi ararım."
"Tabii. Ben her zaman uygunum."
"Fiyatla alakalı da atları gördükten sonra konuşuruz zaten. "
Onlar aralarında , sözde iş konuşması yaparken , ben sessizce masa örtüsünü inceledim. Sohbetlerine dahil olmak bir yana , göz ucuyla bile bakmadım onlara. Tommy , bilerek masanın üzerinde duran elini , ara ara oynatıyordu. Ona bakmamı sağlamaya çalışıyor olduğunu düşünsem de bakmadım.
Beni zorla evde tutup , zorla bu masada oturtmuştu.
Nihayet Jordan gitmek için kalktı. O salondan çıkarken Tommy de yolcu etmek adına peşinden ilerledi. Ben gitmedim , hızla merdivenleri çıkıp kendimi ilk gördüğüm odaya attım ve kapıyı kilitledim. Neyseki girdiğim oda misafir odasıymış. Yatağa oturup ağlamaya başladım. Bundan sonra ne olacaktı ?
Tommy'e aşıktım ama o bana nefretle bakıyordu.
Birkaç dakika ardından , adım seslerini duydum. Ayak sesleri uzaklaştı ardından yakınlaştı. Sonra da kapının önünde durdu. Gölgesini görmüştüm. Birkaç saniye bekledi ve kapıyı açmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Set Free or Kill // Thomas Shelby
FanfictionKız , oturduğu tekli koltukta , şöminenin verdiği ısı ile esneyerek biraz daha yayıldı. Elinde tuttuğu , külü yere düşmek üzere olan sigarasından bir nefes daha çekti. Başını biraz daha sola çevirerek yan tarafında oturan adamın buz gibi bakan mavi...