Temas

478 44 6
                                    


"Neden yaptın bunu ?"

Tommy , beni küvetin içine sokmuş elimi, yüzümü, bacaklarımı ovalıyordu.

"Hiç pişman değilim." Öfkeden gözlerimin en koyu tonda olduğuna emindim. Tommy'nin gozlerinin içine bakarak , gözümü kaçırmadan konuştum.

"Yine olsa yine yaparım!"
"Enda !" Yüzümü ellerinin arasına aldı. Parmakları yüzümü okşuyordu.
"Ne olduğunu anlat bana. "
"Bana sürtük dedi. Kimse bana böyle hitap edemez! Görmeliydin Tommy , yüzündeki korku... "
"Sürtük dediği için mi öldürdün?"
"Elbette ! Daha geçerli sebep olabilir mi ?"
"Delisin sen ! Sana uygun kıyafetim yok , üzgünüm. Bunlarla idare et , giyin bunları. " Ayağa kalkarak kapıya ilerledi.
"Tommy ?"
"Enda ?" Başımı küvetin kenarına yasladım.
"Ben kötü biri değilim , yemin ederim."
Dolu gozlerimi ona diktim.
"Biliyorum Enda ama az önce bir adam öldürdün. Buna alışkın değilsen , elin titremeye başlar birazdan. Ve umarım titrediğini görürüm."

Elim titremeyecekti. Çünkü buna alışkındım.

---

Flashback

Saat 22. 00 olmuşken evden çıktım. Kağıda yazıp vermiş olduğum adres , kiraladığım suitin adresiydi. Şehir içinde ıssız bir yerde lüks bir suitti.
Adrese gelince odaya girdim ve bekledim. Dikkat ettiğim konu , kimsenin beni girerken görmemiş olmasıydı. Farklı bir ceketle girmiştim , çıkarken de değiştirecektim. Saat ilerlerken , içimde olmasını umduğum korkudan eser yoktu. Bu beni korkutmuştu aslında çünkü içime bir türlü dolmayan o korku hissi , vahşi yanımın hala yaşadığını gösteriyordu.
Yaklaşık 22. 48 olduğunda , pencereden baktım. Kapıya bir araba yanaştı ve içinden o adam indi.
Olduğum tarafa bakıp , elindeki kağıttan da adresi kontrol etti. Yüzünde gülümseme ile kapıya yöneldi.
Bulunduğum kata geldiğinde duraksadı , o kapıya vurmadan ben kapıyı açtım.

"Vay canına erken bile geldin ." Güldüm.
"Seni bekletmek istemedim." İçeriye adım atar atmaz bana sarıldı ve öpmeye çalıştı.
"Hey yavaş ol bakalım! Zamanımız çok."
"Ağırdan almak istiyorsun , anladım."
"Birşeyler içelim önce. " Bir şişe viski açıp doldurdum. Kadehi aldığı anda kafasına dikti. Kendime de doldurmuştum. Ancak ben sadece bir yudum aldım.
"Hadi , içki bitti. Başlayalım artık bebeğim." Pispis sırıtarak üzerime geldi. Bana sarılmasına izin verdim. Ardından onu yatağa ittim.
Yatağa sırtüstü düşünce , üzerine doğru uzandım.

"Aslında biliyor musun , bana sürtük dediğinde çok sinirlendim. "
"Öyle değil misin ?"
"Bunu çok duymuştum oysa ki."
"Öyle mi ? Nasıl?"
"Genelde böyle söylerler."
"Kimler ?" Beni öpmeye çalışıyordu. Sakladığım bıçağı çıkarıp boynuna dayadım.
"Gözlerinin içine bakıp , beyinlerini dağıtmadan hemen önce , bana yalvararak bakan ve öldürmemem için yalvaran adamlar !"
"Ne ? Ne oluyo-"
"Kes sesini şerefsiz! Şimdi tekrar et ! Sen bana sürtük demeye nasıl cesaret edersin! Tekrar et !"
"Hey ! Bırak beni !"
"Tekrar et dedim!" Bağırmaya çalışınca elimle ağzını kapattım. Zayıf yapılı görünmeme rağmen oldukca güçlüydüm. Bana karşı koymaya çalışıyordu ancak yeterli değildi.
Bıçağı önce kalbine sapladım.

"Al bakalım ! Sürtük nasıl olurmuş öğren!" Gözleri acı ile açıldı.
Bir kez daha sapladım.
"Pişman olacaksın demiştim. Bunu sen istedin. "
Birkaç kere daha aynı şeyi yaptıktan sonra ellerime baktım. Kan içindeydi. Üzerimdeki kıyafette kan olmuştu.
Adamın üzerinden kalkıp , ceketimi giydim. Güzelce kapattıktan sonra , şapkayı da takarak oradan çıktım. Bıçağı yanıma almıştım ve odayı iyice temizlemiştim. Bu olayda kimse benden şüphe duyamazdı.
Suitten ayrıldıktan sonra , tam köşeyi dönecekken diğer köşede Tommy'i gördüm.
Elindeki sigarasından bir nefes çekerek bana doğru geldi.

 Set Free or Kill  // Thomas ShelbyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin