Aradan geçen birkaç gün sonra kendimi daha iyi hissederek uyandım.
Bu birkaç gün içerisinde pek mantıklı şeyler olduğu da söylenemezdi. Dengesiz hareketlerim vardı. Mutluyken birden mutsuz oluyor , gülerken birden ağlıyordum. Zor bir süreç olduğunu şuan düşününce anladım.Tommy ise birkaç gündür işle çok fazla meşguldü. Bahsettiği mücevher olayını başarıyla tamamlamış ve kendi payını almıştı. Ruslarla da bir daha görüşmemişti.
Şirket işlerine geri dönmüştüm. Yönetim Tommydeydi yine ama ben de çalışmak için gidiyordum. Tommy , bazı görüşmelere beni de dahil ediyordu.
Bu görüşmelerden birisi de bugün olacaktı. Londra'da tanıştığım adam ile şirkette görüşecektik. Tommy zaten şirkete gitmişti. Ben de güzel bir duş alıp kahvaltı yaptıktan sonra gidecektim.Giyinmiş ve aşağıya inmiştim. Charlie kahvaltı masasında bekliyordu.
"Günaydın Charlie. "
"Günaydın Enda. Geç kaldın !"
"Uyanmak biraz zor oldu. " Yanından geçerken başına öpücük bıraktım.
"Merak etme ben erken kalktım ve kahvaltıyı hazırlattım. Babam yokken ben evden sorumluyum."Kendini böyle tanımlaması hiç doğru değildi. Tommy'nin sorumluluğunu üzerine almak ona oyun gibi geliyor olabilirdi ama Charlie asla bu işlere karışmamalıydı.
"Hayır Charlie. Senden bir daha böyle birşey duymak istemiyorum anlaşıldı mı? Sen çocuk olarak ne yapmam gerekiyorsa ,ondan sorumlusun sadece."
"Peki ama ne yapacağım ki ?"
"Keman dersine , müziğe odaklan. Ve tabii ki çocuk olarak oyunlar oyna. Başka birşey yapman gerekmiyor şuan."
"Ya büyüdüğüm zaman ?"
"Biraz daha büyüdüğün zaman da okula başlayacaksın. O zaman da o derslere odaklanman yeterli. Babanın yaşlarına geldiğinde de kendi işini kurar onu yaparsın."
"Ama ben ne iş yapabilirim ?"Anlaşılan Charlie'nin soru saatine denk gelmiştim.
" Ne iş istersen Charlie. "
"Babamın işini yapsam?"
"Babanın ne iş yaptığını biliyor musun ?"
"Araba üretimi ve satışı yapıyormuş."
"Doğru , öyle yapıyor."Tek yaptığı bu değil elbette.
"Ben de bu işi yapabilirim hem ben büyüyünce babam da çalışmak zorunda kalmaz ve ben devam ederim işlere."
"Bunlar büyüdüğün zaman konuşulacak şeyler. Hadi bakalım , şu reçelli ekmeği ye."Ona uzattığım ekmeği ağzını kocaman açarak yuttu. Elimle başını okşadım.
"Aferin sana."
Gülümseyerek yemeye devam etti. Ben de biraz atıştırip evden çıktım.
Şirketin önüne geldiğimde arabadan inip , içeriye girdim.
Rob beni görünce yanıma geldi."Hoşgeldiniz. Sizi iyi gördüğüme sevindim. "
"Hoşbuldum Rob. Ben de seni gördüğüme sevindim. "
"Sizin için bir kağıdım var."Bana uzattığı kağıdı aldım.
"Nedir bu ?"
"Burada açmayın. Evde , yalnız olduğunuz zaman açın. Ufak araştırmalar yaptım ve bilmeniz gerekiyor diye düşündüm. "
"Araştırma ? Ne hakkında ? "
"Okuduğunuz zaman göreceksiniz. Ben işe döneyim."
"Rob ! İstediğin zaman buradaki işi bırakabilirsin , biliyorsun."
"Biliyorum ama sevdim burayı. Shelbylerle de aram iyi. Bay Shelby , beni işlere dahil edeceğini söyledi."
"Ne olarak dahil edecekmiş ?"
"Keskin nişancı." Yan bir gülüş yaptı.
"Rob ! Özlediğin hayata dönüyorsun yani ? Tanrı aşkına ! Sen burada çalışamaya devam et. "
"Bay Shelby'nin teklifi çok cazip geldi."Ona gülerek yukarıya yöneldim. Kağıdı da çantama koydum.
Tommy'nin odasının önüne geldiğim zaman ayakta beni bekliyordu. Anlaşılan kapıdan geldiğimi görmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Set Free or Kill // Thomas Shelby
FanfictionKız , oturduğu tekli koltukta , şöminenin verdiği ısı ile esneyerek biraz daha yayıldı. Elinde tuttuğu , külü yere düşmek üzere olan sigarasından bir nefes daha çekti. Başını biraz daha sola çevirerek yan tarafında oturan adamın buz gibi bakan mavi...