Yavaşça gözümü açmaya çalıştım. Hem gözüme vuran ışıktan hem de bir gözümün kapalı olmasından dolayı bu pek kolay olmamıştı.
Tüm eklemlerin ağrıyordu. Mırıldanarak dogrulmaya çalıştım."Enda ! Dinlenmen gerekiyor."
"Johnny?"Johnny yanıma koşarak yastığımı düzeltti ve geriye doğru yaslanmama yardım etti.
"Ne arıyorsun burada ?"
"Farkettin mi bilmem ama burası bizim yerimiz."
"Ha ?" Etrafı inceledim. Bana ait olmadığı kesindi. Ahşap duvarlar vardı. Bir nevi fidanlık gibi bir yerdi.
"Nasıl hissediyorsun ?"
"Sancılı hissediyorum. "
"Ne oldu sana böyle Enda? Ne işin vardı o sokakta ?"
"Evime gidiyordum ... Hatırlamıyorum Johnny." Başımı olumsuz anlamda salladım. Anında bir ağrı saplanınca başımı geriye yasladım.
"Charlie sana çorba yapıyor. Önce çorbanı iç sonra da ilaç veririm. "
"Teşekkür ederim. Beni sen mi buldun ?"
"Evet. Bayağı aradık neyse ki hala hayattaydın. Günlerdir aç ve susuz , orada bayılmış kalmışsın. "
"Günlerdir mi ? "
"Evet. Sen en son Tommy ile görüşmüşsün. Fabrikadan çıkmışsın ve sonra gören olmamış. Tommy endişelenince seni arattı. 3 gün sonra da ara sokakta bulduk. "
"Ayna var mı?"
"Bakmasan daha iyi Enda."
Ona oflayarak karşılık verdim. Çaresizce aynayı getirdi.
Aynaya bakınca yüzümdeki şişliği ve morluğu gördüm. Kapanan gözüm biraz daha inmişti. Ama hala berbat görünüyordum. Aynayı tekrar ona uzattım.
"Berbat görünüyorum."
"Berbat halin de güzel , inan bana. Daha kötülerini de görmüştüm."
Ona gülümsedim.
"Başka kimse var mı burada ? Burada olduğumu bilen ?"
"Charlie ile ben varız. Finn ve John da bizimleydi. Finn eve döndü , John da Esme ile çocukların yanına. Curly ve Arthur gelir birazdan. Akşam da Polly ile Tommy gelecek. Ada yarın görmeye gelir büyük ihtimal , Birmingham'da değildi."
"Herkes gelecek ha ? Ne kadar seviliyorum ."
"Ne yapmış olursan ol Enda , sevdikleri kesin. Sen neden fabrikaya gittin , onu söyle bakalım ?"
"Tommy'i görmek istedim. Konuştuk biraz , sonra da çıktım. "
"Sonra ?"
"Hatırlamıyorum dedim ya. Arabam bozulmuştu ara sokaktan yürürüm dedim. Ama sonra ne oldu bilmiyorum. Lütfen Jonny , herkes zaten ne olduğunu soracak. Akşam sorsan da bir kere yanıt vermiş olsam ? "
"Öyle olsun. Hah , Charlie'de geldi ! "
"Mis gibi koktu Charlie. Eline sağlık."
"Geçmiş olsun Enda. Daha dur yemedin , belki de beğenmezsin."
"Beğenmemek mümkün değil , benim için yapmışsın. Teşekkür ederim."
"Daha iyi misin ?"
"Daha iyi olacağım. Merak etmeyin."
Çorbayı yavas yavaş içip uzandım biraz. Charlie ve Johnny uyumam için beni yalnız bırakıp , dışarıya çıktılar.Johnny'nin verdiği ilaç biraz daha hafifletmişti ağrımı. Onun sayesinde uyumuştum.
---
Kendime geldiğimde sesler duydum. Birileri kendi arasında konuşuyordu. Tommy , Polly ve Arthur gelmiş olmalıydı.
Yatakta doğrulup , su almak için kalkmaya çalıştım.
Bardağa dokunmak üzereyken başka bir el , bardağı tuttu. Parmağındaki yüzükten anladığım kadarı ile Tommy'di."Birilerine seslenseydin. Kendini zorlama."
Ben yatağa tekrar uzanırken , Tommy de suyu doldurup bana uzattı.
"Teşekkür ederim."
O sırada diğerleri de odaya girmişti. Polly hızlıca yanıma eğilip yüzüme baktı. Arthur da yüzümü görünce suratını düşürdü. Polly birkaç saniye inceledikten sonra başını sallayarak ayağa kalktı.
"Nasılsın Enda? Nasıl hissediyorsun ?"
Arthur'a baktım. Başı öne doğru eğik bana kaçamak bakıyordu. Suçlu olan bendim ama o karşımda eziliyordu. Ağlamaya başladım. Suçlu olan bendim , onlar değildi.
"Dayak yemiş gibi ,hissediyorum Arthur. Ama iyiyim. Herşeye rağmen buradasınız."
"Hey ağlama ! Curly görmesin , etkileniyor."
Kendimi toparlayıp susturdum.
"Ne oldu sana Enda ? Gerçekten de dayak yemiş gibisin."
"Hatırlamıyorum Arthur. Tommy'nin yanına gitmiştim , fabrikadan çıktım ama sonrasını hatırlamıyorum. "
"Buna inanmam. Anlatmak istemiyor olabilir misin ?"
"Önemi yok ki. İyiyim işte ."
"Tanrıya şükür ki iyisin ! "
Tommy'nin bakışları sohbet boyu yerdeydi. Bana bakamadı. Kendini suçlu hissetmesi normaldi. Polly yanıma oturmuş , ilaç sürerken içeriye Curly girmişti.
"Enda ! Tanrım bunu kim yaptı ? O şerefsiz , McCroger mı ?"
Gözlerimi açtım. Tommy'i görmemişti galiba.
"McCroger ne alaka Curly , eh !"
Tommy , bakışını yerden çekip Curly'nin gözlerine odaklandı. Curly , sıkıla sıkıla eli ile oynadı.
"Enda'yı ben çağırdım Birmingham'a. McCroger ile tek başına savaşmaman için. "
"Kendi kafana göre mi karar verdin ? Ne zamandan beri benden bağımsız hareket eder oldun Curly ?"
"Sana söylesem ne olacaktı Tommy ? İzin vermeyecektin. Ama o adamla da tek başımıza savaşamayız. Ayrıca bu sabah , bara gelmiş , tehdit etmiş sizi. " Tommy göz devirdi.
Bana baktı. Tek kaşı havada , dikkatle inceledi.
"Burayı ateşe verdi , fabrikada olay çıkarttı. Yetemedik Tommy. Ben de Enda'dan yardım istedim. O da düşünmeden kabul edip geldi. Ama böyle olacağını bilsem asla gel demezdim. Üzgünüm Enda."
"Seninle alakası yok Curly. Ayrıca bunu McCroger yapmadı. Onunla yüzyüze gelmedim henüz. "
"Tanrı'ya şükür !" Rahat bir nefes aldı.
"Kadınları bu işlere karıştırmıyoruz Curly ! Bir daha habersiz birşey yapma! Başedemeyeceğini düşünüyorsan da , bırak bu işi ve yoluna git."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Set Free or Kill // Thomas Shelby
FanfictionKız , oturduğu tekli koltukta , şöminenin verdiği ısı ile esneyerek biraz daha yayıldı. Elinde tuttuğu , külü yere düşmek üzere olan sigarasından bir nefes daha çekti. Başını biraz daha sola çevirerek yan tarafında oturan adamın buz gibi bakan mavi...