Set Free or Kill // Thomas Shelby

Together

"Enda biz bu kadar sık toplantı yapmazdık."
"Eski zamanlarda değiliz değil mi ? Bazı şeyler değişti."

Arthur , bana göz devirdi. Neyse ki 2 gün önce konuşup sorunumuzu halletmiştik. Tüm aileye asıl amacımıda açıklamıştım zaten. Aramızda bir problem yoktu. 2 gündür huzur içinde geçiniyorduk. Tabii herkesin içindeki Michael'ın yarattığı huzursuzluğu saymazsak.

"Bizi neden çağırdın yine fabrikaya ? Anladık , senin şirketin ve güzel yönetiyorsun."
"Ada , iltifat için teşekkür ederim. Sizi çağırdım çünkü ; bir sorun var "
"Haydi bakalım buyrun ! Ben de nerede kaldı olaylar diye düşünüyordum."
"Hiç öyle göz devirme Arthur. Ben birşey yapmadım. "
"Aşk olsun Enda , birşey mi dedim." Güldük.
"Neyse , sorun ciddi. Hepimiz bu şirket daha fazla kazansın diye uğraşıyoruz ama bugün muhasebe kayıtlarını kontrol edince , çok daha fazla kazanmamıza rağmen , kağıda geçenin çok daha az olduğunu farkettim."
"Nasıl yani ? Eksik mi tutulmuş kayıt?"
"Eksik değil Pol , bilerek işlenmemiş. "
"Yani... Şirketten para kaçıran mı var demek oluyor bu?"
"Tam olarak öyle. Aslında bunu ilk farkeden Tommy oldu. Onun kontrol ettigi zaman daha az miktardı ama şuan toplama bakınca bayağı fark var."
"Kim cesaret eder buna ?"
"Ben de bunu öğrenmek istiyorum. Polly , muhasebeye yeniden sen bak , Ada sen de eski işine dön lütfen. Bana kızıp işleri bıraktınız. Bakın yazık oluyor böyle ! "
"Ben sana kızdığım için değil Enda , Michael ile ilgilenmek istediğim için bıraktım işi."
"Geçerli sebep Polly. Sen Ada , ne diye bıraktın?"
"Ben sana kızdığım için. "
"Güzel. Ee geri dönecek misiniz ?"
"Olabilir. "

O sırada kapı tıklatıldı. İçeriye Rob girdi.

"Bayan Shelby , istediğiniz adamı buldum."
"Harikasın Rob , içeri gelsin."

Rob ile beraber içeriye orta boylarda esmer bir adam girdi. Güzel giyimli ve kibar bir görünümü vardı. Ancak bakışları güzel kahverengi gözlerinin aksine hainlik doluydu.

"Merhaba Barniy."
"İsmim Barney , Bayan Shelby."
"Ben de öyle söyledim. Otursana "

Barney , kuşkulu şekilde bana baktı.

"Kusuruma bakma Barniy , seninle tanışamadık henüz. Biliyorsun ben şirketin yeni sahibiyim. İşler yoğundu tabii , denk gelemedik. Nasılsın ?"
"Teşekkür ederim , sizler nasılsınız ?"
"İyi. İyiyiz. Tanıştırayım ,Barniy Dacker. Polly , devrettikten sonra görevine talim olmuş ve aylardır şirketin muhasebesine bakıyor. "
"Evet Bayan Shelby , fakat anlamıyorum neden buradayım şimdi ?"
"Tanışalım istedim. Aslına bakarsan şimdi aklıma geldi. Ben seni gayet iyi tanıyorum. Tabii ya doğru ! Fabrikada isyan çıkardığın zamandan biliyorum seni. Ah evet ! İsyan ... "

Tommy'e baktım. Ondan gizli birşey yapmıyordum artık. Barney ile olan olayı ona evde anlatmıştım. Neden toplandığımızı biliyordu.
Ayağa kalktı. Barney'in üzerine doğru yürüdü. Hizasında eğilip gözlerinin içine baktı.

"Nasıl bir ölüm istersin Barniy ?"
"İsmim Barney ,Bay Shelby." Sinirden gözleri kısılıyordu.
"Biz de öyle söylüyoruz zaten."

Tommy yanından ayrılarak sandalyesine oturdu tekrar.

"Ee , Bay Dacker. Ne zamandır muhasebe ile uğraşıyorsunuz ?"
"Bay Shelby , işim henüz bitmedi. İzin verirseniz işime döneyim."
"Artık bir işiniz yok , ne işi?"
"Ne demek oluyor bu ?"
"Siz , kasaya giren her paradan cebinize atıp , parayı orada burada kadınlarla yiyeceksiniz , bir gün Rus bir gün İtalyan... Sonra buraya gelip çalışıyorum ayağına yine cebe atacaksınız. Ne olacak kimse bunu farketmeyecek , öyle mi ? "
"Neyle suçluyorsunuz beni ! Kanıtınız olmadan nasıl bunları söylersiniz?"

Rob'un tokatı ile sersemledi Barney.

"Bayan Shelby ile konuşma şekline dikkat etsen iyi olur. Başka uyarı olmayacak."