"Çok üzgünüm Polly. Kimseye zarar gelmesin diye engel olmaya çalıştım ama adam tetiğe bastı. Sana isabet etmiş. Benim hatam !"Yatağın ucunda oturup, elini tuttum. Tam olarak kendinde değildi, canı acıyordu ama konuşabiliyordu yine de , konuşabildiği kadar.
"Kendini yorma Enda. Senin yüzünden değildi."
"Michael , çok öfkeli bana. Sanırım Ada ve Finn de öyle."
"İlişkinizi anlayamıyorum. Ya seni seviyorlar ya da nefret ediyorlar. Ortasını bulmanız gerekecek artık. "
"Nefret edilen yenge olmak istemiyorum. Böyle olmasın diye de elimden geleni yapacağım." Gülümsedim.
"Polly... Seninle çok iyi bir başlangıç yapmamıştık ama beni desteklediğin çok zaman oldu. Teşekkür ederim."
"Lüzum yok Enda. Artık ailedensin."
"Aileden... Enda Shelby... Şu hale bak ! Daha ilk dakikalarda neler oldu!"
"Shelby olan Shelby kalır. Kurtuluş yok. Hayatta kalmaya çalışacağız."
Elini tuttum sıkıca.
"Ben çıkayım Michael dönmeden. Yarın sabah gelirim."
Başı ile onaylayarak biraz daha geriye yaslandı.
Odadan çıktım ve dışarıda olan Tommy'nin yanına gittim. Çok yorgun görünüyordu. Saçı başı dağılmıştı. Benimde elbisem kan olmuştu. Eve gidip güzel bir duş alıp uyumaya ihtiyacım vardı.
Kesinlikle hayal ettiğim düğün bu degildi. Dans bile edemeden kendimizi hastanede bulduk. Biri vuruldu , diğerleri birbirini yumrukladı... Bana nefret kustu , düşürdü , itti...
İstenmeyen gelin olmuştum bile. Ama artık Enda Shelby'dim. İsteseler de istemeseler de. Kabul etmek zorundaydılar.
Olayın ardından misafirlerden özür dilenerek evlerine gitmeleri istendi. Bir süre sonra davet verilecekti zaten , orada bir konuşma yapar durumu toparlardık."Tommy , girebilirsin yanına. Ben eve gidiyorum."
Yüzüme bakmadı. Bana kızgın olmalıydı.
"Eve gelmeyeceğim. "
"Neden ?"
"Bir görüşmem var. "
"Düğün gününde ne görüşmesi Tommy ?"
"Düğün günümü ? " Sonunda yüzüme baktı ancak öfkeliydi.
"Ne harika birgün ama değil mi ? Polly , vuruldu farkında mısın ? Michael'a yumruk attım ! Yine kendi kafana göre yaptığın bir plan ve zarar gören insanlar ! Hem de ailemden birileri !"
"Pekâlâ... İstediğin yere git. "Uzatıp tartışmanın anlamı yoktu. Arkamı dönüp yürümeye başladım. İllaki taksi bulabilirim diye düşünüyordum. Arkamdan gelip beni durdurdu.
"Enda , sohbet için doğru bir zaman değil. Bu gece bitsin oturup konuşuruz detaylıca. "
"Hıhı."Ona göz devirip yeniden yola döndüm ,kolumdan tutup önüme geçti.
"Benim arabamla git." Diyerek anahtarı uzattı.
"Gerek yok. "
"Enda... Al dedim , geç oldu. Johnny de seninle gelsin."
"Çocuk değilim , bakıcıya gerek yok. " Anahtarı elinden çekip arabaya doğru yürüdüm.Arkandan baktı sadece sonra da tekrar içeriye yöneldi. Tommy'nin arabasına binip eve doğru gittim.
Eve vardığımda ışıklar yanıyordu. Aklıma May geldi.
Ahıra gidip etrafa bakındım."May ?"
"Enda ?"Saklandığı yerden çıkıp yanıma geldi.
"Erken bitmiş tören."
"Pek planlandığı gibi gitmedi."
"Halinden ve eve yalnız gelmiş olmandan belli oluyor. Ne oldu?"
"Polly , vuruldu. Tommy , Michael'e yumruk attı."
"Seni görünce karşı mı çıktılar ? Sebebi ne bunların?"
"Mosley oradaydı. Beni vurdurtmak istedi ama ben farkedince adamın üzerine atladım. Tetiği çekti ve kurşun Polly'e isabet etti. Michael üzerime yürüdü ve Tommy'de ona yumruk attı. "
"Vay canına ! Ne düğün ama !"
"Sorma ! Herkes hastanede. Şu halime bak , kan oldu. Üzerimi değiştireyim. İçeri gel sen de hadi."
"Ben istasyona gidiyorum Enda , tren kalkacak 2 saat sonra. "
"Ben seni bırakırım. Hadi gitmeden bir kadeh birşey içelim."
"Olur." Diyerek peşimden geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Set Free or Kill // Thomas Shelby
FanfictionKız , oturduğu tekli koltukta , şöminenin verdiği ısı ile esneyerek biraz daha yayıldı. Elinde tuttuğu , külü yere düşmek üzere olan sigarasından bir nefes daha çekti. Başını biraz daha sola çevirerek yan tarafında oturan adamın buz gibi bakan mavi...