Soğuk Savaş

347 32 1
                                    


"Charlie !"
"Enda !"

Koşarak bana doğru geldi ve kucağıma atladı. Bende ona sıkıca sarılıp bir tur döndürdüm.
Şen kahkahaları ile boynuma sarılarak başını omzuma koydu.

"Nasılmış bakalım benim yakışıklı prensim ?" Yanağına bir öpücük bıraktım. Gülümseyen yüzü ile baktı. Elini yanağıma koydu.

"İyiyim. Babam dün söyledi , geleceğini. Sevinçten uyuyamadım."
"Bak sen ! Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum. Babanla aranız nasıl?"
"Geceleri yanımda bekliyor , bazen uyuyor numarası yapıyorum ,başımı okşuyor."
"Bu harika ! Herşey yolunda demektir."
"Evet ama üzgün. "
"Üzgün mü?"
"Hıhı... Benimle ilgileniyor ama üzgün görünüyor. Sanırım o da seni özlemiş. Hadi içeri girelim ! Seni görünce mutlu olacak !"

Ufacık çocuk bile babasının üzgün olduğunu ve bunun benim yüzümden olduğunu düşünüyordu.

İçeri girdiğimizde Mary ve Frances beni karşıladı. Ceketimi alarak askıya astı.

"Hoşgeldiniz efendim. Sizi görmek ne hoş!"
"Hoşbuldum. Sizi görmekte öyle. "
"Efendim , olanları duyduk ve çok üzüldük. İhtiyacınız olduğu her an sizin için de seve seve çalışırız."
"Frances... Çok ince bir düşünce , teşekkür ederim , ikinize de."
"Sizin için birşey aldık. Kahvaltıdan sonra vereceğiz."
"Neden zahmet ettiniz ? Öyle olsun bakalım. " Onlara göz kırparak salona geçtim.

Tommy , ayakta cam kenarındaydı. Ayak seslerimi duyunca arkasını döndü. Elinde tabii ki yine sigarası vardı.

"Günaydın."
"Günaydın , hoşgeldin. "

Birkaç saniye bakıştık. Onu inceledim. Son gördüğümden beri biraz daha zayıflamış görünüyordu. Kaşlarım istem dışı çatıldı.

"Tommy ? Zayıflamışsın."
"Yemekle pek aram yok."

Bana doğru yürüdü ve tam dibime gelince bir kolunu belime sardı . Kendine çekip öptü. Gözlerinin içine baktım , gerçekten beni özlemişti. Elimi yanağına koydum.

"Kahvaltıdan önce sigara içmemelisin."
"Öyle mi ?" Elindeki sigaraya baktı ardında tablada söndürdü. Gülümsedim.

"Öyle diyorsan öyle olacak Enda. "

Elimden tutarak , masanın diğer ucuna götürdü. Sandalyemi çekerek oturmamı bekledi. Ben oturduktan sonra kendisi de oturdu.

"Kahvaltıda kimse bize katılmayacak mı?"
"Bizden başka kimse yok."
"Frances ,Mary , Charlie?"
"Onlar biraz daha erken yiyorlar ama istersen çağıralım." Başımla onayladım. Tommy onları masaya davet etti.
Çekimser kalsalar da oturdular. Aç değiliz dediler ama çay içmeye ikna etmiştim.
Charlie de yanımdaki sandalyeye oturmuş gülerek babasına bakıyordu.

"Enda , babam gülüyor. Bak seni görünce mutlu oldu. " Fısıldayarak kulağıma söyledi bunu. Ona gülerek karşılık verdim.

Huzurlu ve sessiz bir şekilde kahvaltımızı yaptık. Masada yine ben ve Tommy kalmıştık. Ben karşıya bakarken Tommy'nin beni izlediğini farketmiştim. Boğazını temizledi.

"Enda, görünen şey hoş değildi biliyorum ama göründüğü gibi de değildi. "
"İlgilenmiyorum Tommy. Buraya Charlie ve atlar için geldim."
"At olmayı dileyeceğim aklıma gelmezdi. "
"Aman ne komik !"
Elimi alnıma götürdüm.
"Gerçekten açıklama duymak istemiyorum. İşin aslı neyse umrumda değil. Kadın senin kucağındaydı , sen kadının kalçalarını tutuyordun ve onu öpüyordun Tommy. Nasıl görüntü sence ? "
"İşin aslını telefonda söyledim. Yine söylüyorum -"
"Dinlemek istemiyorum dedim. " Bakışımı mavilerine sabitledim.
"Şu işe bak sen ! Thomas Shelby ,bir kadına açıklama yapmaya çalışıyor. Duyulsa , kadınlar üzerindeki etkin azalır."
"Enda... Benim için değerlisin. İsteyen gelip izleyebilir , seve seve açıklama yapmaya devam ederim. "
"Yapma Tommy. "

 Set Free or Kill  // Thomas ShelbyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin