"Evet Charlie , gidiyorum ama ilerde tekrar dönebilirim."
"Gerçekten döner misin ?"
"Tabii ki ! Eğer sen çok istersen , dua edersen neden olmasın?"
"Çocuklara yalan söylemek, doğru bir davranış değil."Frankie ile Tommy'nin evine gelmiştik. Tommy elbette evde değildi. Garrison'daki toplantıdan sonra büyük ihtimalle fabrikaya gitmişti. Toplantıdan birkaç saat sonra onun evine gelmiş ve Charlie ile görüşmüştüm. Mary ve Frances , gideceğimi öğrenince çok üzülmüştü.
Buraya geldiğimde beni bekleyen bir sürpriz , May'di. Yarıştan sonra gideceğini söylemişti Tommy ama hala buradaydı."Senin ne işin var burada ? Tommy , yarıştan sonra gideceğini söylemişti."
"Sonra da kalmamı istedi. Yani ; bir yere gitmiyorum."
"Tommy , kalmanı mı istedi ?"
"Evet. Neden şaşırdın? Sen gidiyorsun zaten. Onu avutmanı istiyor anlaşılan."
"Sen anca kendini avutursun böyle."
"Geceleri , onun yatağında kendimi de onu da avuturum Enda şüphen olmasın. Gözün arkada kalmasın."
"Sadece ,pislik bir fırsatçısın."
"Ne farkeder? "Onunla daha fazla konuşmak istemediğim için yanından ayrıldım. Charlie gitmemi istemiyordu ama şimdilik gitmek zorundaydım.
Tommy , beni sevmişse bir şekilde yolumuz yine kesişirdi."Beni unutma tamam mı? Adresimi ve numaramı Frances'e bıraktım. İstediğin zaman beni ara. "
"Gitmesen olmaz mı Enda? Babam mı gitmeni istedi ?"
"Babanla alakası yok Charlie. İşlerim olduğu için gitmem gerekiyor. Seni çok seviyorum ve her zaman arkadaşımsın ,unutma." Ona sarılıp başına bir öpücük bıraktım.
Minik elini yanağıma koyup , gülerek beni öptü.
Ona özür borçluydum. Buraya gelirken ilk hedef Tommy'di. Sonra da oğlu. Tommy'i alt edemezsem oglunu kaçırıp , Tommy'i tehdit edecektim. Bunu kabul ederek gelmiş olmak , bana büyük utanç veriyordu. Ufak , masum bir çocuğa bunu yaşatmayı kabul etmek , insanlığa sığar mıydı ?
Bana asla yakışmazdı. Ama yapmıştım bir hata. Tommy , neyseki bunu öğrenmemişti. Duymuş olsaydı , beni gerçekten öldürebilirdi.
Onun için oğlu herşeydi. Hem en değerli varlığı hem de Grace'in ona emaneti. Buna el uzatmaya çalışan da muhakkak cezasını bulurdu.Charlie ile vedalaşıp evden ayrıldım.
"Frankie , eve dönmem gerekiyor. Birşeyi unuttum."
"Önemli birşey mi ?"
"Lucas'a ait olan yüzük. Evde kaldı."
"Kalsın, ne olacak ki?"
"Olmaz ! Anısı var. "
"Trene yetişemeyiz Enda."
"Yarın gideriz o zaman Frank !" Ona sert sert baktım. Kararlarımı çok fazla sorguluyordu.
"Pekâlâ... O zaman seni eve bırakayım. "
"Sen nereye ?"
"Görmem gereken biri var."
"Bak sen ! Kimmiş o ?"
"Vanessa.'
"Ciddi olamazsın! Onunla hala görüşüyor musun ?"
"Bazen arıyorum , bazen de o arıyor. "
"Yıllar oldu Frankie. Ona hala aşıksın!"
Gülmeye başladım.
"O kız seni dövdü ! Herkesin içinde ,sana tokat attı ! Peşimi bırak diyordu. Vay canına! Aşk ha !"
"Dalga geçme ! Kısa bir süre görüşüp dönerim."
"Sorun yok. Yarın gideceğiz zaten."
Biraz sonra eve varmıştık. Ben arabadan inip eve girerken , Frankie de sevdiği kadının yanına gitti.Kocaman , boş eve girdim.
Tommy ile böyle ayrılmak içime sinmese de başka seçenek yoktu. Banyoyu hazırlayıp , duş almaya karar verdim. Üzerimi çıkarmak üzereyken kapı çalındı. Hızla aşağıya indim."Tommy ?"
Tommy , sıkıntılı bir nefes verdi ve sigarasından alabileceği son nefesi de alıp attı.
"Girebilir miyim ?"
"Tabii."Geçmesi için ona yol verdim.
"Su sesi geliyor Enda. "
"Ha ?"
"Su sesi diyorum. Çeşme mi açık kaldı acaba ? Su basmasın evi ?"
"Eyvah ! Banyo !" Hızla yukarıya koştum. Küveti doldurmak için açtığım suyu unutmuştum. Neyse ki taşmadan yetiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Set Free or Kill // Thomas Shelby
Fiksi PenggemarKız , oturduğu tekli koltukta , şöminenin verdiği ısı ile esneyerek biraz daha yayıldı. Elinde tuttuğu , külü yere düşmek üzere olan sigarasından bir nefes daha çekti. Başını biraz daha sola çevirerek yan tarafında oturan adamın buz gibi bakan mavi...