Gece

531 44 0
                                    

Yattığım yatakta gerinerek uyandım . Kalın perdeler arasından güneşin çoktan doğduğu belli oluyordu.
Kendime gelmeye çalışırken kapı tıklatıldı.

"Günaydın efendim , Bay Shelby kahvaltıya bekliyor."
"Bay Shelby ve kahvaltı?" Tek gözümü açtım. Yatağın başında Frances duruyordu.
"Frances?"
"Benim efendim."
"Tommy'nin evindeyim... Ah tabii ya gece burada kalmıştım."
Frances , ufak bir tebessüm etti.
Yataktan çıkıp perdeye doğru gittim. Kalın perdeyi yana doğru açtım. Güneş ışıkları odayı aydınlattı.
Banyoya ilerleyip yüzümü yıkadım ve saçımı topladım. Kendime gelmemiş olmanın etkisi ile sersem gibi yürüyordum.

"Sanırım, fazla viski içtim." Gülümsedim.

Bu güzel bir gecenin sarhoşluğu olabilirdi ancak.

Flashback

"İstiyorsan hep yakınında olurum Tommy. Ama asıl sen söyle , aksini isteyenlere karşı ,korkmadan elimi tutabilir misin?"
Gözlerini gözlerimden ayırmadan cevapladı.
"Beni tanıyan kimse , aksini isteyemez. Bırakmayacağımı bilir."
Elimden tutarak koltuktan kaldırdı.
"Dans ?"
"Müziksiz mi?"
"Kafanın içinde çalan müziği duymuyor musun?"
"Ah şimdi başladı." Güldüm.

Elini bana uzattı , tuttum , diger kolumu da boynuna sardım. O da bir elini belime yerleştirdi.

"Gerçek olamayacak kadar güzelsin Enda."
"Gerçek olmayan şeylerden korkarım Tommy. "
"Kendinden korkuyorsun yani."
"Bazen. Ama seninleyken herşeyden arınmış hissediyorum. "
"Bana aşık olduğunu mu ima ediyorsun ?" Yüzünde çapkın bir gülümseme belirdi.
"İma etmekten çok daha fazlası Bay Shelby." Ben de aynı şekilde gülümsedim.

Eğilip öpmeye başladı. Karşılık verdim. Ancak vicdanen rahat değildim. Ondan sakladığım çok şey vardı. Öğrendiği zaman hala beni istiyor olur muydu ?
Belimde olan eli biraz daha aşağıya kaydı. Öpüşü ise boynuma inmişti.

"Tommy..." Onu durdurdum.
"Eh ?"
"Uykum var. Uyusak mı ?"

Duraksayıp yüzüme baktı . Çatık olan kaşları ifademi görünce normal hâline döndü.
Elimden çekerek odaya götürdü. Üzerindekileri çıkardı. İçlik gömleği ve shortu ile kalmıştı. Yatağın örtüsünü açıp içine girdi , diğer tarafını da açarak benim girmemi bekledi. Yanına girip üzerimi örttüm. Kolu ile beni kendine doğru çekti. Başımı omzuna koydum.

"Kadınların neden sana hayran olduğunu şimdi anlıyorum, iyileştiriyorsun."
"Böyle bir söylenti mi var?" Alnıma öpücük bıraktı.
"Öyle bir duyum aldım. Birminghamda sana hayran olan onlarca kadın varmış. Can atıyorlarmış senin için. "
"Dikkat etmemişim."
"Kendilerini iyi hissediyor olmalılar yanında. "
"iyileştirdiğimi söyledin, kendimi bile iyileştiremiyorken. Bu koca bir yalandır, inanma. Birminghamda kadınlar dedikodu yaymayı sever."
Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Elimi çenesinde gezdirdim. O , yastığı biraz dikleştirmiş , daha yukarda duruyordu.
"Bana izin ver Tommy , seni iyileştiren ben olayım."
Gözlerine baktım. Sigarasından bir nefes vererek üfledi.
Başucunda duran küllükte söndürdü ve aşağıya doğru kaydı.
Beni de iyice çekerek sarıldı.
"İyi geceler Enda." Söylediğimi duymamış gibi yaparak gözlerini kapattı.
Derin bir nefes alarak ben de gözlerimi kapattım. Elimi kalbinin üzerine koydum.
"Tommy... Belki de hala Grace'i düşünüyorsun. Başka birini seversem , ona ihanet ederim diye düşünüyorsun. Yıllar olmuş Tommy. İnan bana Grace bunun için sana kızmaz. Hatta , ruhu huzurlu bile olur. Eğer sen yeniden sever , yeniden birini hayatına kabul edersen, eminim ruhu huzur bulur. Sendeki duygunun suçluluk olduğunu biliyorum. Kendini suçluyorsun ve zihnin sana oyun oynuyor Tommy. Kendine kızgın olduğun için Grace'in hayalini de sana kızgın görüyorsun. Ama lütfen bana izin ver. "
"Uyu Enda."
"Kendine bunu yapma Tommy. Sen de güzel şeyleri hakediyorsun. Grace senin yüzünden ölmedi. Engel olabilseydin olurdun. Demek ki bunun yaşanması gerekiyordu."
"Yeter Enda !" Sinirle yataktan kalktı ve kapıya yürüdü.
"Özür dilerim. Tamam lütfen gitme. Susuyorum."
Önüne geçip onu durdurdum. Ona sıkıca sarıldım.
"Bana izin vermeni beklerim, sabırlıyımdır. Daha önce söylemiştim. Tamam , susuyorum bana öyle bakma Tommy. " Gözlerim dolmuştu. Bana öfke ile bakıyordu. Başını yere eğdi. Yatak ucundaki uzun koltuğa oturdu.
"'Senin yüzünden ' diyor. Ruhu acı içinde. Hayalimde görüyorum Enda... Beni affetmiyor. Asla da affetmeyecek."
"Önce sen kendini affetmelisin Tommy. "
Kollarını bana doğru uzattı. Yanına yaklaştım. Kollarını belime sararak başını karnıma yasladı. Saçıyla oynadım.
"İnsan , en büyük kötülüğü kendine yapıyor. Nasıl biliyor musun ? Kendini suçlayarak. Vicdanını rahat bırakmayarak. O , öldü Tommy. Ama sen yıllardır acı çekiyorsun. Bunun sorumlusu sensin. Birak ruhu huzur içinde olsun. '
"Benim... Sorumlusu benim , doğru. " Başını kaldırıp kızarmış gözlerini gözlerime dikti.
"Müstakbel sonun bu olacak Enda ! Yanımda olmayı seçersen , bunu yaşayan sen de olabilirsin."
"Yine de seçerim Tommy. Seçim yapmam gerekecekse seni seçerim. "
Yarım bir gülümseme yaptı ve sigara yaktı. Ardından bana da uzattı. Başımı olumsuz anlamda salladım. Kendine yaktığı sigarayı elinden aldım ve kucağına oturdum.
"Artık , paylaşma zamanı. O yüzden Bay Shelby , bir sigarayı beraber içebiliriz bence." Omuzlarımı salladım.
Bir iki nefes aldıktan sonra onun dudaklarının arasına koydum.
Elinden tutarak yatağa çektim ve sıkıca sarıldım.
Net olan şey şuydu ; kendini suçlu görüyor ve kaçıyordu. Hayalinde gördüğü Grace , onu suçluyor ve vicdan azabına sebep oluyordu.

 Set Free or Kill  // Thomas ShelbyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin