Set Free or Kill // Thomas Shelby

Teklif

Sabah erken saatte kalkmış, güzelce duşumu almış ve hazırlanmıştım.
İşin aslı bütün gece uyuyamamıştım. Zaten zar zor uyuyordum anca birkaç saat. Seyrek olan uykum da gitmişti. Merak etmiştim , sabah sabah neden Garrison'a çağırmıştı beni.
Bunu öğrenmenin yolu , oraya gidip görmekti.

"Sandra , ben çıkıyorum. "
"Efendim ,ben de geleyim. Bu adamlar ne istiyor sizden?"
"Lucas , endişe etme. Gidip öğreneceğim. Bana zarar vereceklerini sanmıyorum çünkü buna sebepleri yok. Unuttun mu , Thomas Shelby sayemde hapisten kurtuldu."
"Bunun tesadüf olduğunu savundunuz hep."
"Tesadüf ama içinde ben vardım sonuçta. Ne yani , bunun gururunu yaşamam suç mu ?" Göz kırptım.
"Hadi siz işinize dönün. Beni de merak etmeyin. "

Evden çıktım. Bir taksi çevirerek Garrison'a gittim. Garrison'un etrafı kalabalık olmasına rağmen , içerisi bomboştu.

"Tommy ?"

Ona bu şekilde seslenmeyi seçmiştim. Hala garibime gidiyor olsa da bir şekilde karşılaştık ve ona sonsuza dek Bay Shelby diyemezdim. Kendisi de bunu istememişti zaten.

"İçeri geç ve birşeyler iç Enda. Tommy şuan da bir görüşmede."
"Ah pardon , sizi farketmemiştim. Barı boş görünce şaşırdım."
"Bazen böyle kapatır ve müşteri almayız. Bu anlar dışında pek sakin değildir burası."
"Güzel iş oluyor demektir. Bu sevindirici."
Bana seslenen kadının yanına yürüdüm ve yanındaki sandalyeye oturdum.
"Adımı biliyorsunuz ama ben size nasıl hitap etmeliyim ?"
"Polly. Polly Gray. " Elini uzatmıştı , ben de karşılık olarak elini tutup sıktım.
"Memnun oldum Bayan Gray."
"Polly demeni tercih ederim , daha genç hissettiriyor." Gülümsedim.
"Gayet genç görünüyorsunuz."
"Pekte tatlı dilliyiz. Seni sevdim. "
"Siz de öylesiniz. Teşekkür ederim."
"Bu arada ben Tommy'nin halasıyım."
"Ah öyle mi ! Tanıştığıma çok sevindim. "
"Peki sen kim oluyorsun?" Tek kaşını havaya kaldırdı ve ciddi bir yüz ifadesi ile cevap bekledi.

Yutkundum , korkak biri değildim ama bu Shelbyler nedense düşünmeme sebep oluyordu. Demek ki onlardan korkanlar o yüzden çekimserdi. Korkmak için sebebin yoksa bile bir şekilde çekimser kalıyordun.

"Aa ben..." Birden gülmeye başladı. Bir elini omzuma koydu.
"Şaka yaptım. Kim olduğunu biliyorum. Seninle tanışmak istedim. Tommy de bunun üzerine seni aradı."
"O yüzden burdayım yani ? Kötü birşey oldu sanmıştım."
"Normal şartlarda seni ziyarete ben gelirdim ama Churchill bunu hoş karşılamayabilirdi."

Gözlerimi hayretle açtım. Birşey diyemeden sadece baktım. Anında nefes düzenim bozulmuştu.
Bu kadın, bunu nerden biliyordu.

"Sakin ol Enda. Bunu tek bilen benim. Şimdilik."
"Nasıl öğrendiniz ?"
"Hakkında biraz araştırma yaptım. Kabul ediyorum bu bilgiye ulaşmak zor oldu. Çok güzel kamufle etmişsin kendini."
"Kamufle etmedim. Tanıştığım kimseye söylemedim sadece. Birminghamda olma amacım tek başıma, huzurlu bir yaşam sürmek. Olabildiğince kendim için yaşamak. Hepsi bu. Kötü bir niyetim yok , korkunuz Tommy'e zarar vermemse-"
"Hayır hayır! Ona bir zarar veremezsin. Bundan korkum yok. Huzurlu bir yaşam için yanlış bir şehir seçmişsin. "
"Bundan pişmanlık duymadım henüz. "

Sandalyemi kendine çekerek beni yakınına soktu.

"Eğer aksi bir davranışta bulunursan pişmanlık nedir , sana gösteririm Enda. Açık konuşuyorum hakkında edindiğim bilgiler seni benim düşmanım yapar. Aileme bir zarar vermek peşinde olduğunu sezersem bile buna pişman ederim."
"Sanırım Bayan Gray olarak kalmanız daha iyi olacak. Söyleyeceğiniz başka birşey yoksa, tehditler bittiyse gideyim."
"Ailemi korumak adına tehditten çekinmem. Ama bunu tehdit olarak algılama. Zarar vermezsen zarar görmezsin."
"Geçmişte olan şeylerden dolayı mutlu gibi mi görünüyorum? Her anından , her saniyesinden pişmanım ! Burdayım çünkü uzaklaşmak istedim. Ve ailenize gelince , umrumda değilsiniz. "
"Bunu duyduğuma sevindim. Tommy'e yardımcı olman ne hoş."
"Sizin de böyle teşekkür etmeniz ne hoş. "
"Dinle Enda , Tommy için seçtiğim bir gelin adayı var. Uzak dursan iyi edersin. "
"Bu da ne demek ? Ne saçmalı-"