54.Bölüm : Paket

15 15 0
                                    

Frankfurt – Almanya / Saldırıya 21 Saat Kala

Sakalları neredeyse ceketinin dış cebine kadar uzamış ve beyaz renge karışmış sakallarıyla topallayarak ilerledi Frankfurt Tren İstasyonunun yanında. Bir yandan da aradığı adamı kaçırmamak için dört gözle bakmaya çalışıyordu her ne kadar üç metre sonrasını pek net göremese de.

Bir diğer amacı da omzuna geçirdiği çuvalın kabarıklığını belli etmemekti. Hatta belli etmemek için bin bir hale bürünmüştü. Beklemesi gereken peron F-21 kısımdı. Solunda duran tren duvarının üzerine asılan ve muhtemelen yıllardır temizlenmediği için toz bulutuna bürünmüş sarı renki tabelaya kaydırdı yaşlı adam gözlerini.

Baktığı yerin 21. Peron olduğunu görünce durakladı ve etrafında oturmak için bir yer var mı, diye kontrol etti. Hemen üç adım solda duran demir oturağa attı kendini. Büyük büyük dedesinden kalmış cep saatini çıkarmaya çalıştı ancak başaramadı. Sırtından indirdiği çuvalın baş kısmını kapayabildiği kadar kapadı ve içindekilerin görünmediğinden emin olunca cebinde duran saati çıkarmak için girişimde bulundu.

Almanya saatine göre tam dokuzu yirmi beş geçiyordu. Bu Türkiye saatine göreyse yaklaşık onu yirmi altı ya da yirmi yedi geçiyor demekti. Beklediği iş adamı görünümlü mafya çakması terörist grubunun liderinin uçak saati Türkiye saatinde sekiz buçuktu. Yaklaşık bir buçuk saatlik uçak yolunun ardından Almanya Berlin Havaalanına indiğinde bir trenle Frankfurt'a gelecekti.

Sonrasında bir hoparlörden uyarı sesi ilişti adamın kulağına. Uyarının yapıldığı dil tabii ki Almanca'ydı. Türkçe olarak şunlar söyleniyordu.

"Berlin aktarmalı Frankfurt uçağının peronlara ulaşma süresi yaklaşık üç dakika elli saniye."

Yaşlı adam uyarıyı dinlediğinde hemen ayağa kalktı. Yaptıkları plan tam olarak kusursuz olmak zorundaydı. Kafasında kurduğuna göre adam uçaktan inerken yaşlı adam binecekti aynı anda trene. Geçiş esnasında da paketler yer değişecekti.

Yaşlı adam bir süre peronun önünde trenin yanaşması için bekledi. Trenin önce farları belirdi. Ardından bir rüzgar edasıyla esme sesi geldi hem kulağına hem de vücudunun her yerine. Sonra çok tiz bir ses yayıldı tren yaylarının üzerinde. Son olarak da kornası çaldı gelen trenin.

Yaşlı adam peronun sonunda duran sarı bölgeye daha çok yaklaştı. Tren tam durduktan sonra beş saniye boyunca hareketsiz kaldı ve o zaman bütün trenin kapıları açıldı ardına kadar. Yaşlı adam, beş gün öncesine kadar kendi evine gelen postayı yeniden gözleri önüne getirdi.

Paketi teslim edeceği kişi 1.90 boylarında 70 kilo civarında hep siyah gözlük takan birisiydi. Trenin içindekiler birer birer inmişlerdi. Yaşlı adam istemeden de olsa endişelenmişti çünkü içeride toplasa altı kişi ya vardı ya da yoktu.

Neyse ki bu tedirginliği çok sürmemiş, beklediği adam en son koltuktan çıkmıştı. O kadar rahat yürüyordu ki sanki illegal bir iş yapmıyormuş havası vermeyi başarıyordu. Giydiği gömleğin yakalarıyla oynadı. Bu, yaşlı adama verdiği bir mesajdı. Bu şifreli bir mesajdı. Adamın, yaşlı adama böyle bir mesaj vermesinin anlamını sadece terörist grubu ve yaşlı adam bilirdi. Bu, verdiği hizmet için teşekkür ettiğini ve bir daha görüşmek istediğini anlatıyordu elinde beyaz çuvalla dikkat çekmek istemeyen yaşlı adama.

Bir cesaretle trene bindi elindeki paketle adam. O esnada son koltukta oturan adam da harekete geçip trenin kapısından ayrıldı bir çırpıda yaşlı adamın elinden aldığı çuvalla beraber.

Çuvalı taşıyan adam Frankfurt trenine binerek dağlara doğru ilerlerken paketi sağ salim alan teröristse Frankfurt Tren istasyonunun dışına çıkarak tekrar geldiği yere dönmek üzere özel araçla Berlin'e gitti. Buraya bir trenle bile gelmesinin kendisi için anlamı vardı. Aynı şekilde tren değil de özel araçla Berlin havaalanına gitmenin de bir anlamı vardı. Ama en önemlisi elinde tuttuğu paketin anlamıydı.

İşte, elinde tuttuğu bu paket, Türkler için suikast girişiminin son maddesini tamamlamıştı. Şimdi, önlerinde kalan tek bir şey vardı. Artık tüm kozlar teröristlerin elindeydi. 

KIŞLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin