45.Bölüm : Savaş Bildirgesi Videosu

21 23 0
                                    

45.Bölüm : Savaş Bildirgesi Videosu 

  "İlk emrinizde her yer koku içinde kalacak."

Evet, Loat bunu düşünmüştü. Kulenin içine sızdırdıkları temizlik görevlileri aslında teröristlerdi ancak tek farkları silah taşımıyor olmalarıydı. Silah yerine koku bombası taşıyorlardı. Aslında yavaş yavaş koku bombasını salmaya başlamışlardı ancak sadece otopark katında etkiliydi bu koku. Loat'ın vereceği tek bir emirle tüm kale zehirli kokuya maruz kalacaktı. Kuledeki Türk ajanları yavaş yavaş ülkenin hakimiyetini kaybettiğinde de kuleye saldırı planına geçiş yapacaklardı. Düşündükleri hiçbir şey şeytanın aklına gelmeyecek cinstendi.

"Her yer bizim olacak!" diye bağırdı adeta kendini bir kurt yaparak Loat. İşte, asıl şimdi delirmeye başlıyordu ama sevinçtendi.

"Ha bu arada," dedi delirmeye bir anlığına ara vererek. "Savaş bildirisini okuttuğunuz bütün teröristleri yola dökün, etkisiz hale gelecekler!" dediğinde tekrar delirmesini sürdürdü. Odasındaki hizmetçi de onaylayıp başını eğerek başkanları Loat'ın odasından ayrıldı.

***

"Emrinizi aynen ilettim efendim."

"Ne yapmamı istiyorsun? Görevini yaptığın için sana teşekkür edip fotoğrafını çerçevelettirip kule binasına asarak üzerine "babam sağ olsun" falan yazmamı mı bekliyorsun acaba?"

"Yok efendim. Siz şu an strese kapıldığınızdan ötürü ne dediğinizi ve nasıl düşünmeniz gerektiğini bilmiyorsunuz. İsterseniz yeniden bir kahve yapıp getireyim."

Zülfi Bey yerinden kalktı yavaşça. Sonra işaret parmağını bana karşı göstererek yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı.

"Senin beyin hücreni kahve çekirdeği diye ezerim, üzerine su koyup sütlü kahve niyetine içerim. Benim canımı sıkma. Ekip arkadaşın şu an nasıl halde ve senin düşündüğün şeylere bak. Gizem bunları duysa seninle olan bütün arkadaşlığını bitirir. E, ne demişler. Dost iyi günde değil, kara günde belli olur."

Aslında bana karşı kusacağı daha fazla kin vardı fakat Zülfi Bey'in oda kapısı açılınca sonlandırdı diyeceklerini.

"Efendim, rahatsız ediyorum ancak bunları görmeniz gerek." Odaya tabletiyle beraber giren kişi Celim'di. O genelde günün önemli haberlerini başkana sunmak için getirdi.

"Ne var yine? Kim ölmüş?" Başkanın sıkıcı bir hali vardı şu an. Gerçi ne kadar mutlu olabilirdi ki şu vaziyet içindeyken. Celim de tabletinin kilit ekranını açarak başkanla benim görebileceğim bir açıya koydu getirdiği tableti.

"Bu bir ikaz mahiyetine sahip savaş bildirgesidir. Üç gün sonra Türk toprağı olup Irak'ın hakimiyetindeki Nasamo bölgesindeki tüm Türk halkına ateş açacağımızı ve kırk yıl boyunca sadık kaldığımız antlaşmanın bu bölgeyi tamamen Irak toprağını almamızla sonlandıracağımızı bilmenizi isteriz. Yardıma gelecek tüm ülke ve askerleri de aynı bu şekilde gözümüzü kırpmadan öldüreceğimize yemin ederiz. Bu durumun bir şakası olmadığını belirtir, yakında Türkiye'ye saldırı planımız olduğunu da sayın Türkiye Cumhuriyeti halkına ve sayın MİT başkanlarına iletiriz."

Yirmi ya da otuz saniye boyunca elini yumruk yapıp sanki hiç açmayacakmışçasına sıkmaya başladı Zülfi Bey. Ardından olabildikçe yüksek sesle bağırmaya başladı. O anda da masayı yumruklamayı ihmal etmemişti.

"Bana bu videonun kaynağını bulun." Sonra dişlerini sıkmaya başladı. "Ne bakıyorsunuz bön bön. Bana, acilen bu videonun kaynağını ve nerede çekildiğini bulacaksınız." Her kelimesini heceleye heceleye ve sakince söylemeye gayret ediyordu.

"Bunun bir önemi yok ki efendim." diyerek masaya koyduğu tabletini kaldırdı Celim.

"Ne demek bir önemi yok. Dalga geçmenin hiç sırası değil Çelik." Sesi hiç olmadığı kadar gür çıkıyordu.

"Bölgenin ismi verilmiş zaten. Ayrıca adım Çelik değil, Celim. Çok kolay aslında. Ce – lim." dediğinde Zülfi Bey durdu önce ama yine de tam olarak yumuşadığı söylenemezdi.

"O zaman bu teröristleri bulacaksınız."

"Efendim, bu durum karşısında imkansız bir olay bile daha imkanlı. Görmediniz mi siyah maskeler takmışlar."

"Ben onu, bunu bilmem. Bugün içerisinde bu videonun çekildiği yeri ve çeken teröristleri tayin edeceksiniz. Unutmayın, bu vatan size ve Türk askerine emanet." 

Bölüm Sonu 

KIŞLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin