KIŞLA

59.Bölüm : Eve Dönüş

  59.Bölüm : Eve Dönüş 

Her şeyden emin olmak için önemsiz olan son kamera kaydını dahi incelemeyi unutmamıştım. Tırı kullanan kişinin bir fotoğrafını bulmuştum yolun üzerindeki güvenlik kameraları sayesinde. Bunu da hatta önce Zülfi Bey'e, sonrasında da ilgili olan tüm birime göndermiştim. 

Aracın geçtiği yolları birer birer harita üzerinde işaretledikten sonra bu adamın daha önce buralara gelip gelmediğini görmek için de basit bir uygulama yardımıyla yüz tanıma işlemini gerçekleştirdim. Anlaşılan o ki değil bu kuleye, Ankara'daki hiçbir yere uğramamıştı. Derken, başka bir uygulamadan da aynı işlemi yaptığımda son görüldüğü kamera kayıtlarında, az önce geçtiği yolların dışında iki tane daha yer vardı. 

  Tam olarak nerede gözüktüğü hakkında bilgi vermese de bu uygulama, görüldüğü koordinatları paylaşıyordu. Bölge bölge paylaştığı için tam olarak konumu saptamak açıkçası bir tık zordu. 

  Göründüğü iki bölgenin üzerine gelip yeşil renkle belirmeye başlamış koordinatı kopyalayıp bilgisayarın "Haritalar" uygulamasına yapıştırdım. Birkaç saniye yeterliydi sadece istediğim koordinatın hangi bölgeler arasında kaldığını öğrenmek için.

  İlk girdiğim koordinat Mamak'ın arka taraflarında kalan ve daha çok dağlık alan olup ara ıra depoların sıklaştığı yerlerden yalnızca bir tanesiydi. Diğer uygulamaya dönerek kalan koordinatı da kopyalayıp yine aynı harita uygulamasına girdim. 

  Anlaşılan o ki kaça mafyamız buraya uçak yoluyla gelmişti. Uygulamanın gösterdiği yerin Ankara Havaalanı olduğunu anlamamak için at gözlüğü falan takmamız gerekiyordu. 

  Tam masadan kalkıp mutfağa yönelerek su alacakken arkada duran platformun gerisinde kalan asansör sesi geldi öncelikle iki kulağıma da. Sonra asansörden bu orta yere geçiş kapısı olan platformun açıldığını duydum ve kafamı arkaya doğru çevirdim. Yoksa, yoksa bu kadar kolay ele mi geçmişti tır şoförü!

  Hayır, gelen kişi ne Zülfi Bey'di ne de ele geçirilmiş olan mafyaydı. Gelen kişiler Efe ve Buğra'ydı. Tabii ya, nasıl unutmuştuk ki zaten. Onların bir işi kalmamıştı oracıkta ve buraya dönmek zorunda kalmışlardı. Efe bana doğru yaklaşıp kim olduğumu düşünmeye başladı başta.

  "Siz," dedi geveleyip bir şey söylemek için kelime bulamayarak. 

  "Efe, iyi misin sen? Raif'im ben." dedim mutfağa tam olarak girdiğim vakit.

  "Bro, abartma sen de," diye karıştı aramızdaki lafa Buğra. "Adam sadece bir yıl işe gelmedi, o kadar."

  "Yuh!" dedim bağırıp sırıtarak. 

  "Ha, Raif bu!" dedi sevinerek. 

  "Arkadaşlar, daha sonraya gülmemiz için çokça vaktimiz olacak. Şu an durumlar çok iyi değil." dedim suyu alıp çalışma masama dönerek. 

  "Durum demişken Gizem nasıl, nerede? Evine gönderdiniz değiş mi?" diye soru bombardımanına girdi Efe. 

  "Ne Gizem'i?" dedim garipseyerek.

  "Oho," sondaki "o" harfini uzatarak. "Bu her şeyi komple unutmuş!"

  "Oğlum şaka yapmıyorsun değil mi?"

  "Şu an bir suçlunun kimliğini tayin etmeye çalışıyorum. Şaka yapacakmışım gibi bir halim mi var? Oradan öyle mi görünüyorum?"

  Bir dakika ya, acaba bilmiyorlar mıydı Gizem'in durumunu? 

  "Gizem gelmedi yani?"

  "Şey, o..."

  "Ne o?" dedi bağırarak Buğra.

  "O, teröristler tarafından rehin alındı."

  "Ve sen de şimdi söylüyorsun bunu?"

  "Daha yeni geldiğinize göre." diye cevap verdim bu sefer Efe'ye karşı.

  "İşin düştüğünde ta bizim özel telsiz frekanslarına kadar sızmayı başarıyordun?"

  "Onla bu aynı şey mi? Hem Gizem sonsuza kadar onların elinde kalacak diye bir kaydenin olduğunu da kim söyledi size?"

  "Yani bizim olacak yine Gizem, öyle değil mi?"

  "Eğer savaş yerine giden Türk askerleri, teröristleri yok ederse onlar da bunun karşılığında bize Gizem'i verecekler."

  "Ha, siz de sazan gibi yuttunuz bunu, öyle değil mi?" dedikten sonra bir süre sessizlik oldu çalışma masamın önünde. "Siz bu kadar kör olamazsınız!" diye başladı isyan etmeye Buğra.

  "Niyeymiş o?"

  "Adamlara ait askerleri öldürdüğünüz zaman neden size Gizem'i versin ki? Sonuçta onlardan bir şey kopmayacak uya da zarara girmeyecekler. Baktılar ki savaşı Türk askerleri kazanıp kendi askerlerinin hepsi ölmüş, bir kenara atıverirler Gizem'in cansız bedenini."

Bölüm Sonu