16.Bölüm : Kuzey Rüzgarı

39 32 13
                                    

Kitap şu anlık sizin için nasıl gidiyor? Az da olsa içindeki aksiyonlar sizi tatmin ediyor mu? 25.bölümlerde uçuşa geçeceğiz de flfjkrkdk.

16. Bölüm : Kuzey Rüzgarı

Galip Bey bana baktı önce sonra da gözlerini yukarıda duran kadına çevirdi.

"Basın mensupları belirtilen saatler arasında buraya girebiliyor ancak." Gözlerinden alevler çıkıyordu.

"Basın mensubu değilim, kocamı istiyorum ben. Öldü mü yoksa? Bana bir cevap vermenizi rica ediyorum."

Galip Bey, durumu anlamıştı ve apar topar kaydığı yerden koşarak tepeye çıktı. Kadını da peşine takarak az önce çıktığımız karavana girdi. Arkasından ben de girdim ve karavandaki arama-kurtarma ekibinin dışarıya çıkmasını istedi. Odada yalnızca ben, Galip Bey ve bir de adını bilmediğim ağlayan kadın vardı. Galip Bey, odadaki fazlalık çıktığında karavanın köşesindeki dolabı açtı ve bir tane mavi renkli kalın dosya çıkarıp koltukların ortasındaki masaya koydu. Yerine oturunca hızlıca sayfaları geçti ve ben de bu sırada bu klasörün kaybolan askerlerle ilgili olduğunu anladım.

Aradığı sayfayı buldu ve dosya poşetinin içindeki kağıdı çıkardı hemen. Kağıdı masanı ortasına koyduğunda üzerinde kaybolan askerlerin fotoğrafları olduğunu gördüm.

"Kaybolan askerlerimizin fotoğrafları bunlar. Hangisi sizin koca-" diye soru cümlesini bitirmeden katın ayağa kalktı ve işaret parmağını sımsıkı bir şekilde dayadı bir kaybolan askerin fotoğrafına.

"Bu, benim kocam bu!" Gözler yeniden dolmuş, ağlama isteği gelmişti.

"Hanımefendi, üzüntünüzü anlıyorum ancak hala ne ondan ne de geriye kalan on dört arkadaşından bir ses var. En azından şu anlık korkmanıza gerek yok."

"Korkmamama nasıl gerek olmayabilir? O kaybolan benim yalnızca kocam değil, yoldaşım, sırdaşım, en sonum ve en önemlisi yedi yaşındaki kızımın babası! Korkmayacağım da ne yapacağım? Senin eşin kaybolsa sen elini kolunu sallayarak etrafta dolaşacak mısın?"

"Elbette hayır, bunu demeye çalışmadım ben de zaten. Korkmanıza gerek yok çünkü arama çemberimizi olabildiğince daralttık. Onları bulmak için her şeyimizi veriyoruz. Her ne kadar o sizin kocanız da olsa bizim için bu milleti ayakta tutan yegane insanlardan. Siz üzüldüğünüzde biz elimiz, kolumuz bağlı oturmuyoruz ya da sizler üzülürken biz bir şey olmamış gibi davranmıyoruz. Sizin canınızdan can gittiğinde bizim de gidiyor."

"Onu bulacaksınız değil mi?" dedi emin olmak ister gibi.

"Bulmak için elimizden geleni yapıyoruz hanımefendi." Galip Bey kadınla konuşurken benim telefonuma gelen bildirim sesiyle tüm dikkatler dağılmıştı. Kilit tuşunu açıp hemen gelen mesaja tıkladım. Okuduktan sonra ilgili bir şekilde konuşan Galip Bey'i yanıma çektim.

"Galip Bey, yarım saat önce konuştuğunuz madencilik bakanından olumlu bir geri dönüş var. Demir arama aletini hazırlayıp onam vererek göndermişler. Tahminen bir saat içinde yetkili kişiler buraya getirirler."

"Güzel," diyerek kadına döndü. "Askerlerimizin ulaşım sağlaması için kullandıkları askeri bisikletin bir kumpas sonucu uçtuğunu sanmaktayız. Yola koydukları tuzak yüzünden her biri kaybolmuş. Bakandan bir adet demir arama aleti istedik aramamızda kullanmak için. Şimdi o alet de geliyor, işimiz daha kolay olacak. En kısa zamanda hepsini sağ salim bulmayı hedefliyoruz."

"Lütfen, yapabileceğiniz her şeyi yapın. Ne ben onsuz ne de bu vatan askersiz kalamaz."

"İyi haberlerimizi bekleyin hanımefendi." diyerek karavanın kapısını açıp kendimizi gecenin kuzey rüzgarına bıraktı. En sert esen rüzgardı burada. Kuzey rüzgarı...

BÖLÜM SONU 

KIŞLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin