100.Bölüm | FİNAL

49 6 2
                                    

 100.Bölüm | Final

1 Hafta Sonra

"Sayın seyirciler, işte olay tam da burada yaşandı. Azgın terör örgütlerinin haince planlarını uygulamalarına sadece sayılı günler kalmıştı. Başta Türk MİT üyelerinden oluşan ve ardından gelen Fransa, Amerika ve İngiltere MİT üyeleri, Almanya ve Japonya işbirliği içinde hazırlanan ölümcül bir gıdanın yayılmasını engellediler. Yalnızca bir devlet değildi bu hain ikili devletin. Onlar bütün dünyaya saldırmaya kalkıştılar ancak bir şeyden haberleri yoktu. İşte onlar da Türki Milli İstihbarat Teşkilatı üyeleriydi. Bunu nasıl başardınız?" diye soru yöneltti spiker, aynı zamanda yanında duran kameraman arkadaşı da Ankara'da bulunduğumuz kulenin içini çekerek.

  "Hiç kolay olmadı bizim için. Zaten olay yerine gidene kadar bütün zorluklara göğüs gerdik. Ama bir şekilde bütün üyelerin yardımıyla bu haince planın önüne geçmeyi başarabildik."

  "Buna nasıl hazırlandınız? Ne kadar sürdü bu olayı engellemeniz?" İşte, spikerin sorduğu bu sorunun ardından öne Buğra geçti.

  "Açıkçası bu vaka, o anki işimizin bittiği andan sadece yarım saat sonra geldi. Bundan dolayı çok fazla çalışma imkanımız olmasa da geliştirdiğimiz kod adı "Canlı Plan" ile bu noktaya kadar geldik."

  "Canlı Plan'dan bahsetmek ister misiniz bizlere ve ekran başında sizleri izleyen 83 milyon kişiye."

  "Öncelikle 83 milyon kişinin olduğunu düşünmüyorum, yani çok çok fazladır bundan emin olabilirsiniz." Zülfi Bey, hafiften öksürünce Buğra daha fazla ileri gitmeden asıl konumuzla alakalı sorulan soruyu cevaplamaya başladı.

  "Her şey zamana göre değişti. Biz sadece temel olarak ne yapabileceğimiz hakkında burada fikir alışverişi yaptık. Geride kalan her şey zamana göreydi. Örneğin, biz öncelikle Japonya'ya kadar gittik gizli bir şekilde. Ardından uçağa binip Almanya'daki depoya gidecek olan doktorların arasına, doktor kıyafeti ve sahte pasaport kullanarak girdik. Keza, bu depoya yalnızca kayıtlı kişilerin alındığını uçağa binmeden sadece 2 dakika öncesinde öğrendik."

  "2 dakika..." deyip duraksadı spiker. "Bu sizce de az bir zaman değil miydi? Nasıl başardınız bu kısa sürede?"

  "Ekibimizde Raif varken 2 dakika sorun değildi. Çok hızlı bir şekilde bunu yapması gerekiyordu ve tek başına olduğundan ötürü zorlanacağını kendisi de ifade etmişti. O, bu vakada çalışan tek bilgisayar uzmanıydı. Kulemizde başka bilgisayar uzmanları olduğu için bir defaya mahsus onlardan yardım alarak belli başlı programlara girdi."

  "Bu şekilde başardığınızı dile getirmeye çalıştınız. Peki benim ve elbet diğer ekran başında duran seyircilerin de aklında olan soruyu sormak istiyorum."

  "Tabii," diye onaylayan kişiyse Gizem oldu.

  "Kimlik gerekiyordu ve sahte kimlik çıkarttınız. Bu kimlikler de Almanya'daki fabrikada çalışacak olan doktorlara aitti. Peki ya bu doktorlar, sizin bindiğiniz Japonya uçağında yok muydu? Varsa da hiç sayım yapılmadı mı?"

  "Çok yerinde bir soru olduğunu söylemeliyim spiker hanım. Öncelikle evet vardı."

  "Peki, her şeyden kurtuldunuz, ya bundan nasıl kurtulmayı başardınız?"

  "Orası birazcık kaba kuvvete giriyordu." dedim sırıtarak. "Ancak şunu da ek olarak söylemeliyim ki onlar her ne kadar bizim canımızla oynamak amacıyla girişime girseler bile biz onlara ciddi bir yara çıkartmadık."

  "Dedikleriniz çok karışık Efe Bey." 

  "Karışacak bir konu yok aslında spiker Hanım. Ne anlatıyorsak o gerçekleşti. Bundan daha az ya da daha çok bir durumun olduğu söylenemez."

  "Biz yine de C Haber olmak üzere uzun uzadıya bu konu hakkında konuşmak isteriz. Bizi kırmayacağınızdan eminiz." dediğinde araya Zülfi Bey girdi.

  "Tabii, alt kattaki toplantı odamızı kullanabiliriz, geçebilirsiniz." diyerek yolu gösterdi.

  "Yaşadıklarımızdan bir kitap olur bence Efe sen ne dersin?"

  "Bence hikaye bu kadar olamaz." dedim yanına yaklaşarak Raif'in.

  "Haklısın, bence özel bölümler başlar birazdan."

  Spiker ve arkada duran iki tane kameramanın aşağıya doğru inmesinin ardından biz de indik. 

-Kitap Sonu-

*****
****
***
**
*

KIŞLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin