64. Bölüm : "Filtrele"

22 18 0
                                    

 64.Bölüm : "Filtrele

 "Bu, aslında uygulayacağımız planın en basit yanı."

  "O da nasıl oluyor başkanım? Allah'ın yolu, kim bilir kaç tane yol vardır Arabistan'ın Irak'a yardım göndermesi için."

  "O işler, öyle sandığınız gibi kolay olmuyor çocuklar. Her şeyin olduğu gibi savaşta kalan bir ülkeye yardım göndermenin de bir yolu, yordamı var. Bakın, ekrana yansıttığım haritayı görüyorsunuz değil mi?" dediğinde çoktan kalkıp eliyle göstermişti bile biz kastettiği yeri görüp anlamamıza rağmen. 

  Eli önce en altta kalan yere değdi ve o taraftan başladı anlatmaya.

  "Arabistan - Irak Boru hattı burası. En önemlisiyse onun üstünde kalan Irak stratejik boru hattı. Biz asıl orayı ve az önce söylediği yeri engellersek olası gelecek bütün yardım yollarını ele geçirmiş oluruz. Tabii bazı yollara da tamamen hakim olmamız gerekiyor. Aksi takdirde bütün ülke zarar görebilir."

  "Neden böyle bir şey meydana gelsin ki? Hem ayrıca hangi yollara hakim olmalıyız? dedim heyecanlanıp zar zor konuşarak. 

  "Çünkü tıpkı başka ülkelerin de olduğu gibi bizim de Irak'la olan bir sınırımız ve bu sınır neticesinde ortak olan bir yolumuz var." deyip haritayı biraz yukarıya kaydırdı. "Gördüğünüz gibi Beci yakınlarında bir sanayi fabrikası ve bu fabrika nedeniyle sınır yolumuz var onlarla. Bu zamana dek bir sorunumuz çıkmamıştı bu boru hattında ancak yarın büyük savaş var ve bu savaş sırasında bu yola sızan birkaç terörist, yüce Türk Devleti'ne zarar verebilir. İşte bu yüzden savaş dışında Irak sınırında olacak çok sayıda savaş tanklarımız olacak. Aynı şekilde değil yalnızca Irak, bütün Türkiye'nin sınırlarına belli aralıklarla savaş araçları yerleştireceğiz."

  "Bunlar için çok geç kalmadık mı efendim?" dedim bunları yapmamızı imkansız olarak görerek.

  "Merak etmeyin, söyleyeceğim her şeyin planlamasını, hazırlamasını ve hayata geçmesiyle hem bizzat kendim ilgilendim hem de yaptım. Şimdi sırada savaş taktiklerimiz var."

***

  "Görüntüler nasıl gidiyor?" dedi masama yaklaşan Zülfi Bey. Tam olarak dibime girince omuzlarımdan sıkıca tuttu ve sıktı. Biraz da enseme doğru masaj yapmayı ihmal etmedi. Ekrana kaydırmış olmalıydı sonra gözlerini. "E, simsiyah ekran bu. Neden bir şey yapmıyorsun?" Sesi tedirgin ve heyecanlı heyecanlı geliyordu yarın sabahki savaş dolayısıyla.

  "Ben birer birer inceleyeceğimiz söylemedim ki."

  "Koskoca çekilen yeri nasıl bulmayı planlıyorsun zeka küpü?" dedi hızlı hızlı nefes alıp vererek.

  "Ciddi hafıza kaybınız olduğunu belirtmek isterim öncelikle." dedim bilgisayardan da gözümü hiç ayırmadan. Sonra dediğimin çok yanlış anlaşılabileceğini kabullenip açıklamasını da yaptım neden böyle söylediğim hakkında. "Bölge tayini kısmında birkaç not çıkarmıştım. Gelen sesler hakkında hatta yardım bile almıştım ve her ses frekansını dosya dosya inceleyip çevreden gelen sesler hakkında kısa bir öze çıkarmıştım. Nasamo bölgesinde savaş çıkaracağını söyleyen teröristler dış mekanda bu videoyu çekip yeşil perde önüne koymuşlardı. Ses frekanslarını dineldiğimizde simitçi ve kuaför sesinin geldiğini yazmıştım ve o bölgedeki kuaförleri araştırdım. Aslında sadece erkek kuaförlerine baktım çünkü gelen bütün sesler bir taş makinesi ve makas oynatma sesinden ibaretti."

  "Ve sen de kafanda adeta "filtrele" seçeneğini aktif ederek belirli bölgenin bütün video kaydına ulaştın." dediğinde parmağımı şıklatıp gülümsedim.

  "Ama şimdi de bütün günün video kaydını izlemek zorunda kalacaksın?" dedi sorup.

  "Yani, eğer gerekseydi onu da yapardım fakat videonun yayın tarihini ve saatini bildiğimiz içi-" Sözümü kesip kendi devam etti bu sefer.

  "Yine filtreleme yapacaksın."

  "Aynen öyle başkanım. Hatta siz de gelin ve beraber izleyelim teröristleri ve her nereye gittiklerini." dediğimde çoktan bir sandalye alıp çekmişti yanıma başkan.

Bölüm Sonu

KIŞLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin