9. Tekrar Yolculuk

943 128 16
                                    

"Nerelerdeydin sen?! Sabahın dokuzundan beridir seni arıyorum. Bakmadığımız delik kalmadı!"

Bulut alfa ve omega babasının bu azarları altında ezilmeye alışmış, abisinin tepkisini anlama çabaları içine girmişti. İlk geldiğinde omegası ona özlemle sarılıp eve sokmuştu ve peşinden yarım saat sonra alfa babası da eve bitmişti. Oratio'da onu aradığını büyük bir hiddetle yüzüncü kez anlatmaya devam ediyordu.

"Eski ormanda eski bir arkadaşımı aramaya çıkmıştım baba. Kendisi iyi bir büyücü ve büyümü onunla yapmak istiyordum."

"Peki bunu bizimle neden paylaşmadın Bulut! Kahretsin sana orada bir şey olsaydı ne olurdu?
Ne yapardık ne hissederdik hiç mi önemsemedin?"

"Özür dilerim baba. Ama güvendeydim ve şüpheye düştüğüm an geri döndüm.
Endişelenmene gerek yoktu, sadece haber vermediğim için üzgünüm."

Omega babası onun bu dimdik sözlerine, özgün ve güçlü bakışlarına karşılık sadece hayretle nefesini verebilmişti. Oğlunu fazla cesur buluyordu ve bundan memnun değildi. Kendine güvenmesi ve kendi gücüne saygı duyup bunu diğerlerinden saklamaması oğluyla gurur duymasını sağlıyordu evet ama fazlası tehlikeli suların soğukluğunu hissettiriyordu.

"Bulut senin bu baskın ve güçlü duruşun bizi daima gururlandırdı. Fakat bunu ileriye götürmenden endişe duymaya başladım artık. Asla seninle ilgili problemim olmadı yanlış anlama küçüğüm,"

Elini küçük omegasının narin ve ince, birkaç beyaz çubuğun toplanmış hâli gibi duran elleriyle birleştirdi ve korkudan hafifçe parlayan gözlerini kırpmadan onunkileri izlemeye devam etti.

"Sen benim en değerli parçamsın. Senin için bir alfa ordusunu, gerekirse o vahşi deltayı karşıma alırım fakat sorun bu değil.
Ne kadar asil ve diğerlerinden cesur olsanda sen bir omegasın. Ve o ormana tek başına gitmek, tenha yerlere, yalnız başına tehlikeli yerlere gitmek akıl kârı değil ve tehlikeli. Büyük bir yasak.
O ormanda seneler önce kötü bir vaka olmuştu bilmiyor olabilirsin."

Bulut omegasının titreyen ses tonuna sıkıca sarılıp onu iyi hissettirmek istedi o an. O kadar belliydi ki korktuğu, mavilerini aldığı o diğer mavileri yaştan dolayı parlıyordu. Nefret ediyordu onu böyle görmekten. Omega babası sadece gülmeliydi. Ona ağlamak ve üzülmek yakışmıyordu. Anında pişman olmuştu.
Elini hafif pembe tombul yanaklarına götürüp pembeliklerinin üstünü okşadı.
Ona en güzel hayatı vermek için kendinden vazgeçerdi. Onun bir damla gözyaşı için kendinden vazgeçerdi.

" O eski zamanlardaki hükümler kalmadı artık. Öyle kolayca hareket edemeyiz çok üzgünüm. Artık kendi başına güvenle dolaşamazsın. Kimseye güven vermeyen alfalar her yerdeler ve omega olmak bu devirde zor. Sana bir şey olursa ben ne olurum bu hayatta küçük omegam?
Kime sarılır, kimin yumuşacık saçlarını uyurken karıştırırım?"

Bulut babasının daha fazla konuşmasına izin vermedi ve hızla sarıldı. Gözleri yaşlıydı, pişmandı. Hemen halledeceğini düşünerek hata etmişti.

"Ben iyiyim baba lütfen böyle konuşma.
Güvendiğim büyücüye ulaşmak istedim sadece hepsi bu."

"Biz büyü kullanan insanlar değiliz Bulut neden ilgileniyorsun anlamıyorum. Sadece cinsinin omega olduğunu kanıtlayacaksın bu kadar."

Kaçınılmaz Lanet (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin