Kaçınılmaz Lanet (2)

85. Tanrının En Güzel Armağanı; Aşk

"Liderimiz döndüler efendim."

Gözü kıpkırmızı olmuş baş omega kaşlarını gevşetti ve sayfalardan kaldırdı. Yıldırım'ın gelişi ona güç verirken gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Dikleşip sayfaları büyük haritanın üstüne bıraktı ve ayağa kalktı.

Deniz'in gözlerindeki korku ve endişeyi fark ettiğinde yürüyüşü yavaşladı. kapıdan çıkıp yanında yürürken gözlerinin titremesini daha net görebiliyordu.

"Ne oldu?"

"İliaca liderinin savaş ilan ettiğini duydum. Sanırım Aster'deki üç yüz yıllık bu sessizlik bozulacak."

Bulut bunu tahmin etse bile bir an duyduğunda korkunun ruhunu sarmasına engel olamadı. Yıldırım'ı kaybetme düşüncesi onu sarsıyordu.

"Salona birazdan gelecekler. Alfalar haber verdi."

Bulut kafasını sallayıp hızla aşağıya inerken kürkünü ve rozetini düzeltti. Salonu geçip dışarı çıktığında güneş batmaya yaklaşmıştı. Gözlerini en önde gelen Yıldırım'a diktiğinde dudakları kıvrıldı.

İki gündür görüşmüyorlardı. Bulut ise iki gün boyunca Kahran'ın ve İliaca'nın alfa yuvasına dair, saraylarına dair, alfalarına dair her şeyi araştırmıştı. İliaca sarayına ne olursa olsun girmek zorundaydı.

Yıldırım geldiğinde hafifçe eğildi ve yaklaştı. Elini uzatıp avucunu açan eşine hiç beklemeden elini bıraktı ve dudaklarına götürüşünü tekrar izledi.

Gözlerindeki memnun ve omegasından hoşnut ifadeyi gördüğünde gülümsedi. Fakat elinin üstüne normalden daha fazla uzun ve fazla öpücük verdiğinde Bulut bunun acısını hissetti.

"Seni gördüm ve gücümü topladım baş omegam."

Bulut da ona yaklaşıp elini çekmeyerek cevap verdiğinde saraya yürüdüler.

"Sizin için istediğiniz yemeği hazırlatayım."

Yıldırım sorun olmayacağını söyleyip salonda durduğunda çoğunluk salondaydı. Siyah yorgun bir hareketle odasını hazırlamasını istediğinde Bulut Yıldırım'ın dinlenmek isteyeceğini bilip yardımcı kurdun birine yatağı hazırlamasını istedi.

Yıldırım Bulut'u yanına çağırıp gözlerini ona dikti. Herkesin sessiz olmasını sağlamıştı. 

Bulut, bu sessizliği bozarak asıl soruyu sordu. Yıldırım'ın gözlerinin bir kez olsun yüzünden ayrılmıyor oluşu, ezberlemek istercesine ağır ağır bakışı canını sıkmıştı.

"Aster Bölgesi'nde son durum nedir liderim?"

Yıldırım derin bir nefes alıp Bulut'a tamamen döndü.

"İliaca, Aster Bölgesi'ne savaş ilan etti. Ve Kahran kardeş bölgesi adına bu savaşta olacak. Aster'i bağımsızlığına kavuşturmak için canımı ortaya koyacağımı açıkça belirttim. Birkaç gün içinde, Kahran alfa yuvası ve okulundaki en iyi alfalar Aster Bölgesi'ne geçecek."

Bulut gözlerinin dolmasını zorla engelleyerek Yıldırım'ı inceledi. Onun siyah kürkünden dolayı daha iri duran bedenini, kabarık kahverengi saçlarını ve kararlılıkla bakan kahve gözlerini inceledi. Savaş varsa ölüm var demekti ve Bulut ona bunu yakıştıramıyordu.