46. Tutkulu Duygular

738 93 6
                                    

Uzun bir aradan sonra ilk kez düzgünce akşam yemeği yiyen Yıldırım ve Bulut gülümseyerek Asena'yı izliyorlardı. Onu gönderdikleri günden beridir hiç bir şey yapamamış, doğru düzgün yemek yiyememiş ve uyuyamamışlardı. Sanki evladını uzağa yollamış gibi sessizleşmişler, birbirlerine sokulup öylece oturmuşlardı. 

"Sana verdiğim para yetmedi sanırım. Bu ne iştah..."

Asena eski yiyişine dönerken ağzındaki yemeğin bir kısmını yuttu ve gülümsedi.

"Aslında bayağı yetti, artacaktı bile. Sadece eniştemin yemeğini özledim."

Bulut'a sevimli sevimli bakarken Bulut güldü. Önüne büyük bir et parçası daha bırakıp yanındaki bardağına kendi yaptığı güzel kokulu çayından döktü. Mavi gözleri onun üstünden ayrılmıyordu.

Yıldırım'da gülümseyip yemeye devam etti. Asena'yı özlemişlerdi. Tıpkı kendisinin Bulut'a dediği gibi geldiğinde başından geçen olayları abartarak anlatmış, oldukça gururlanmıştı.

"Demek Çetin hocaya yakalandın. Okulun iyi dövüşçülerindendir, iyi ki sıvışmışsın."

"Evet, ne olduğunu anlayamadan kaçtım."

"Ne deyip kaçtın merak ediyorum."

Asena bir an durdu ve düşündü. Aklına gelince çiğnemeye devam etti. 

"Zor durumda olduğumu söyledim o da ruta mi girdin diye sordu. Ben de işime yarayacağını düşündüm ve evet dedim."

Yıldırım kahkahaya boğuldu. Ne olduğunu bilmediği için utanmıyordu ve bu komikti. Bulut da güldü fakat Yıldırım'a fazla gülmemesi için hafifçe dokundu. 

"Ne olduğunu bilmiyor Yıldırım, anlat ona."

Asena ikisine şüpheyle bakarken Yıldırım sakinleşti ve Asena'ya baktı. O sırada Bulut sofrayı alıp dışarı götürmüştü. İki alfayı yalnız bırakmak için yarım saat gelmemeyi düşünüyordu.

"Rut, bir alfanın çiftleşme dönemine, bebek yapma dönemine girmek istemesi demek. Yani bir nevi azgınlaşmak... demek."

Asena duyduklarıyla kırmızıya dönerken utandığını saklayamadı. Yıldırım koluna hafifçe vurup gülmeye devam edince daha da utandı. Yıldırım yardımcı olmuyordu.

"Gülmeyi kes! Senin rutu bilmen çok doğal sonuçta, benim omegam olmadı!"

Bu kez Yıldırım gülmeyi kesti. Bulut ile öpüşmek dışında yakınlaşmadığı aklına gelmişti. Ruta girse bile kesinlikle yaklaşabileceğini sanmıyordu. Bu konuda fazla çekingendi, zorla dokunmak istemiyordu. 

"Bu şeye düzenli olarak mı giriliyor?"

"Hayır kızgınlık değil bu. Omegan ya da başka bir omega kızgınlığa girdiğinde ruta girebilirsin. Çünkü bebek yapmak için ideal zaman olur."

"Kızgınlık?"

Yıldırım Asena'nın bu konularda hiçbir şey bilmediğini fark etti. Uzun bir yolu vardı fakat bunu bilse iyi olurdu.

"Omegalar üç ya da dört ayda bir kızgınlığa girer. Yani feromonları yoğunlaşır, alfa çekmek için daha güçlü kokar ve bebek yapmak ister. Biz alfalar da bu duruma direnç gösteremiyoruz. Eğer mühürlediğin bir omegan olsaydı onun kızgınlığıyla beraber ruta girecektin. Bebek nasıl yapılır bunu biliyorsun değil mi?"

Kaçınılmaz Lanet (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin