66. Kahran Meydanında Folio'lu

416 53 24
                                    

Gözlerini sarı içkinin değdiği her yerde gezdirdi, çok fazla döktüğünü düşünüyordu. İşi uzun sürecekti. Başını yorgunca oturduğu sandalyenin arkasından aşağı sarkıttı. Masasının üstündeki devasa kağıtlara gözü iliştiğinde gözlerini kapadı. Yıllardır uğraş verdiği, deste deste büyü yazdığı ve bulamadığı sonuçları gözleriyle gördükçe daha da yorgunlaşmıştı.

Kapının tıklatılma sesini duyduğunda beklemeden gelmesini söyledi. İçeriye girişinin her saniyesini duyuyordu. En sonunda durduğunda gözlerini açtı.

Artık omeganın nefes sesi dışında bir şey duymuyordu. Kafasını kaldırdı ve gözlerini Deniz'e dikti, istenildiği gibi yeri temizliyordu. Siyah bütün dikkatiyle onu incelerken rahatsız hissettiğini anladı. Lakin umursamadı. Boşuna rahatsız hissettiğini düşünüyordu. Sonuçta kendisine bir şey yapacak değildi. Lanetli bir mühür taşıyan betaydı.

"İşinden memnunsun değil mi?"

Bir an duraksayan omegadan gözlerini hiç çekmedi. Daha da rahatsız hissetmesi için kalktı ve yatağının önüne doğru yürümeye başladı.

"Evet efendim."

Onu mırıldanarak onayladı ve yatağına yavaşça oturup eğildi. Eğildiği için daha da yakınlaşmıştı. Omeganın kafasına olan mesafesi bir adımlıktı.

"Asena'ya minnettar olmalısın."

İlk kez yüzüne bakmaya cesaret gösteren omeganın karakteristik gözlerine baktı. Gözünün önüne topladığı saçının bir tutamı geliyordu. O da yorgun görünüyordu.

"Ya da onu güzel oltaya getirdin mi demeliyim?"

Deniz'in anında kaşlarını çatışını izledi. Sahte bulmamıştı. Elindeki bezi sıktığını gördü. Hızla ayağa kalktığında Siyah da kaşlarını çattı.

"Sen ne demek istiyorsun?"

Pozisyonunu bozmadan omeganın suratına sertçe baktı.

"Yerdeki içkiyi temizlemeye devam et ve saygını takın. Yeni geldiğin için acemiliğine veriyorum."

Omeganın istemeden de olsa yere çöküşünü izledi. Lakin kızgındı. Gururunun ezildiğini düşündüğünü biliyordu.

"Ben sırf altın için bir alfayı oltaya getirecek bir omega değilim efendim."

Efendim kelimesine baskı yapışına alayla gülümsedi. Tükürür gibi söylemişti. Kendisine yapılan yakıştırmadan dolayı sinirliydi fakat Siyah'ın asıl bahsettiği bu değildi.

"Bu sarayda zaten bir dayanağın var, ona çalışıyorsun."

Siyah da Bulut'a hak veriyordu. Belki de Bilge için çalışıyor olabilir diye bir ihtimal bırakmıştı. Bilge gerçekten zeki bir betaydı ve Siyah da bunu kabul ediyordu. Yine de benim kadar zeki olamaz diye düşündü.

"Öyle bir şey yok efendim."

Siyah gözleri maviye dönen omegaya sinirlendi. O da gözlerini sarıya çevirirken hırladı.

"Zehir işinde adın var omega, saf ayağına yatmak için çok geç!"

Sessiz olmaya çalışmıştı fakat oldukça net konuşmuştu. Gözünün önüne gelen saçı sinirle geriye attı ve nefesini verdi.

Kaçınılmaz Lanet (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin