Bütün gözler öfke ve nefretten dolayı koyu kırmızı olmuş irislere odaklandığında sabahın huzuru tamamen bitmişti. Altı gün geçmişti.
Kahran sarayı Yıldırım'ın gelişiyle büyük bir heyecana ve korkuya kapılırken Bulut titrek bir nefes alıp bir adım ileri gitti. Arkasından on kişilik bir alfa sürüsünü esir aldığını öğrenmişti ve sinirli olduğunu biliyordu.
Siyah kürkündeki çamur ve tozları gördüğünde bu yolculuktan başarı ile çıktığını görüyordu. Yıldırım'ın gözleri Bulut ile çarpıştığında Bulut küçük bir gülümseme verdi.
Omega hazırdı. Üstünde simsiyah ve oldukça gösterişli, kalın bir kürk vardı. Parlaktı. Baştan aşağı Kahran'lıyım diye bağırıyordu. Bugün liderlik töreninin olduğu gündü. O büyük gün gelmişti.
Bulut'a yaklaştı ve elini ellerinin arasına alıp kısaca öptü. Bulut'un isteğini unutmamıştı. Eşinin oldukça hırslı ve gözü kara bir kurt olduğunu biliyordu. Onun her anını görmüştü, bizzat evrildiğine şahit olmuştu. Cevabı hazırdı.
"Kahran Meydanı hazır mı?"
Bulut hızla kafasını sallayıp onunla birlikte yukarı çıkmaya başladı. Neler olduğunu sormasına bile gerek olmadan Yıldırım anlatmaya başladı.
"Gittiğimde bir saniye beklemeden hepsini yakaladım. Beni beklemiyorlardı ve bu yüzden rahatlardı. Açıkça adımı karalamak için para ile Surma dağına gönderilmişler. Küçük bölgelerden yollanılan kurt olduklarından adım gibi eminim."
Bulut kaşlarını çatıp onu onayladı. Yıldırım'ın yolda olanları öğrendiğini tahmin etse de o da anlatmak için hazırlandı. Kurtlar dünyasında da çok şey olmuştu. Sınıra çok fazla Kahran alfası yollamış, İliaca'nın birkaç günlüğüne hazırlanması ve Yıldırım'ın gelmesi için zaman kazanmıştı.
"Aster Bölgesinin bir köyüne saldırdılar."
Yıldırım hızla kafasını salladı. O sırada çoktan odaya girmişlerdi. Yıldırım sıcak suyun altına dalmıştı. Bulut üstündeki pahalı takımını tutup onun gözlerini inceledi.
Üstündeki kalın siyah kürk oldukça ağır ve yapılı gösteriyordu. Onun omega bedenine oldukça sert ve çekici bir aura vermişti. Ve koyu mavi gözlerinin altına çekilmiş ince siyah boya bakışlarının derinliğini ve izini silinmez bir güce çeviriyordu.
Yıldırım hızla çıkıp yatağın üstünde hazırlanmış takımına yöneldi. Bulut hızla bedenini beyaz bir kumaşla silmesine yardım ederken Yıldırım ona döndü.
"Hepsini biliyorum. Yapabileceğin en doğru adımı attın Bulut."
Bulut kısa bir gülümseme verdi ve Yıldırım'ın gözlerine büyük bir dikkatle odaklandı.
"O köyden, küçük bir kurdu kurtardım."
Yıldırım kısa bir şaşkınlıktan sonra hızla giyinmeye devam etti. Bunu duymamıştı.
"Ailesi öldürülmüştü. Tek başına kalmıştı, ben de onu himayeme aldım. Onu yetiştireceğim. Güçlü bir kurt olması için doğacak çocuklarımdan ayırmayacağım."
Yıldırım bu şevkatli davranışına karşılık sıcak bir gülümseme verdi ve ellerini tutup öptü. Gözlerindeki ailesini kaybetmiş o küçük masum kurdu kendisinin kaybettiğini, kurtardığı yavruda bulduğunu biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçınılmaz Lanet (2)
ChickLit(Omegaverse) Bir bölgenin akıbeti, kurdunun gücü ve kılıcının keskinliğinden geçer. -KAHRAN- Herkes kendi doğrularına sahip çıkarken lanete mi yoksa kurtuluşa mı yaklaştıklarını kimse bilemeyecek. -İliaca'nın devamıdır. Buradan da başlayabilirsiniz...