Kaçınılmaz Lanet (2)

44. Son Durak; İliaca Meydanı

"Baksana, İliaca meydanında mı indireceksin?"

"Hayır sarayın yakınındaki kasabada. Herkes orada biliyorsun."

Asena saraya yakınlaştığını anlayınca gerildi ve hayır diyerek adamın dikkatini çekti. Uğramaması gereken en önemli ve tek yer İliaca sarayıydı ve yakınından bile geçmek onu korkutuyordu.

"Merkezde mi ineceksin?"

"Evet. Daha sonra saraya geçeceğim."

"Zaten fazla uzak değil. On beş dakikaya varmış oluruz."

İki saatlik yolculuğun sonuna doğru gelirken Asena etrafı izledi. Kalabalıktı ve bu onun sinirini bozuyordu. Bu kurtların hiç mi normal günü yok diye düşündü. Sürekli eğlence düzenlediklerinden şüpheleniyordu. 

Ne için kutlama olduğunu bilmiyordu fakat sormayacaktı. Eğer sorarsa onlardan farklı olduğu az çok belli olurdu biliyordu. Bu tarz günleri çoğu kurt bilirdi.

Yaklaşık yirmi dakika boyunca ilerledikten sonra parasını ödedi ve İliaca meydanında indi. Meydan, oldukça özenli döşenmiş taşlarla kocaman bir yuvarlaktı. Taşların üstündeki beyaz desenleri birleştirince bugünkü dükkana gelen bazı insanların üstündeki balığın simgesini hatırladı. O balığın aynısıydı. Dükkanın kime ait olduğunu anında anlarken gerildi. 

Bundan sonra o dükkana girmemek için dikkatli olacaktı. Zira yarına artık buralarda kalacağını sanmıyordu fakat ileride geleceğini biliyordu. 

Hızla etrafını inceledi ve uzakta, bir yüksekliğin bütün yerini saran kocaman İliaca sarayını gördü. Hayatında uzaktan bile bu kadar büyük görünen bir saray gördüğünü hatırlamıyordu. Okullar kadar değildi fakat bir saray olarak oldukça gösterişliydi.

"Baba kılıcımın üstünde aslan balığı resmi olsun."

Yanından geçen çocuk ve baba onu kendine getirirken toparlandı ve sarayı izlemeyi bıraktı. Yıldırım ve Bulut'un bu koca bölgeye karşı ne yapabileceğini bilmiyordu. Attığı her adım ona İliaca'nın ne kadar gösterişli ve güçlü olduğunu hatırlatıyordu. İliaca'nın geçmişini merak etmişti. Nasıl bu kadar çok şeye sahip olduklarını öğrenmek istedi. Meydanın karşısına geçmek için kafasını kaldırdığında karşısında bir sürü kurt heykeli gördü.

Çift halinde yapılmış heykellerin her birine bakmak için zamanı olduğunu düşündü. Hepsinin içinde Asena'nın gözüne çarpan heykeller siyah ve beyaz renkli kurtlardı. Diğer kurtların altındaki yazılara bakarak ilerlemeye devam etti. Eski liderler olduğunu anlarken hepsini incelemeye devam etti. İki tane siyah kurt olması onun yine dikkatini çekerken yaptığı yeniliklerin yazılı olduğu taşları okudu.

Hepsinin Oratio ve kendi okullarına yaptığı, savunmalarına yaptığı yenilikleri okuyarak ilerledi. Ve bazılarının babadan oğula devam ettiğini fark etmişti.

En sonunda merak ettiği çifte geldiğinde ilk önce onların heykeline baktı. Daha sonra taşlarını okumaya başladı. Bu çift, Asena'ya yabancı gelmiyordu. Renkleri Yıldırım ve Bulut'u andırıyordu.

"Lider alfa Savaş ve Baş omega Doğuş..."

"Surma Savaşı'nın kazananları. Omegaların en güçlüsü. İliaca'yı bugünkü zirvesine ulaştıran lider alfa ve omeganın ta kendisi."