İçine kin doluyordu. Adımlarını bastırarak atıp koyu kırmızı giysisini savurarak yürürken meşhur mavi gözlerini her yerde gezdirdi. Sakinleşmeye ihtiyacı vardı ve bunu aradığı kişiden başkası yapamazdı. Sadece gidip elini tutmak istiyordu.
Kendisine sessiz bir oda ayırmışlardı ve fazla göz önünde bulunulmaması söylenmişti. Daha doğrusu açıkça tehdit edilmişti.
Kenardan ilerleyerek giderken birkaç özenli sandıklar gördüğünde kaşlarını çattı. Bir tane bile hediyenin ona gelmediğine yemin edebilirdi. Yanlarındaki betaların sandıkların meşhur İliaca tatlısıyla dolu olduğunu duyduğunda alayla güldü ve yanlarından geçip gitti. Yaptıkları Bulut'a bir anlam ifade etmiyordu.
Gözlerini her yerde gezdirirken istediği kurdu gördüğünde ifadesi yumuşadı ve adımları sakinleşti. Arkasından yaklaşıp dokundu. Kendisine dönmesini sağladı. Siyah kürkünü bugün bile giymişti.
Yıldırım'ın ciddi bakışları ona dönünce yavaşça değiştiğinde o da uyum sağladı.
"Geç kaldın."
Yıldırım onun bu gücenmiş ses tonuna gülümsedi ve hayır dedi. Aslında tam zamanında gelmişti. Asıl geç kalanlar onun için Siyah ve Asena'ydı ve bunu onlara soracaktı.
"Tam zamanında buradayım. Asıl sen hiçbir yerde gözükmüyorsun."
"Acaba neden..."
Kendisinden özellikle bunu istediklerini bakışıyla anlatırken Yıldırım kaşlarını çattı ve koluna dokundu.
"Sana zarar vermediler değil mi?"
"Hayır. Ve onları dinlemeyeceğim. Beni saklayamazlar."
Yıldırım, Bulut'un gözlerine şüpheyle baktı. O sırada Siyah ve Asena şık görünüşleriyle yanlarına gelmişlerdi.
"Ne yapmayı düşünüyorsun?"
Siyah dikkatle Bulut'a baktı. Bir şeyler döndüğünü anlamıştı. Sessiz konuştukları ve ifadelerini fazla değiştirmedikleri için daha bir meraklıydı. Asena ise etrafı izlemekle meşguldü.
"Sadece İliaca'nın getirdiği tatlıdan yemeyin yeter."
Yıldırım gözlerini büyütüp kolunu hafifçe sıkarken gitmesini engellemeye çalıştı. Siyah ise Bulut'un aklındaki planı az çok anladığı için güldü. Sanki öylesine bir şeyler konuşuyorlarmış gibi bir hava yaratmaya çalışıyordu. Asena ise hala başka diyarlardaydı. Gözleri birini arıyordu.
"Düşman saray sınırlarındaymış ha?"
Üçü birden Asena'ya bir anda döndü. Konu dışı bir cümle söylediği için garipsemişlerdi. Asena böyle bir tepki beklemediği için şaşırdı ve üçüne de göz gezdirdi.
"Ne oldu?"
"Beni kapatmanın hesabını soracağım. Dediğim gibi, uzak durun."
"Bence bunun için uygun zaman değil."
Bulut kendisine ciddiyetle bakan eşinin ifadelerini inceledi. Hızlı giriş yapmaları korkutucu geliyor olabilirdi fakat Bulut buraya kendine yapılanı yaşatmak için gelmişti, adalet ya da güzellik getirmemişti. Tam da kurtların istediği gibilerdi ve hızlı olduğunu düşünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçınılmaz Lanet (2)
Genç Kız Edebiyatı(Omegaverse) Bir bölgenin akıbeti, kurdunun gücü ve kılıcının keskinliğinden geçer. -KAHRAN- Herkes kendi doğrularına sahip çıkarken lanete mi yoksa kurtuluşa mı yaklaştıklarını kimse bilemeyecek. -İliaca'nın devamıdır. Buradan da başlayabilirsiniz...