"Elindeki meyveleri bana ver kenara bırakayım."
Hızlı nefes alıp veren Yıldırım Bulut'u dinledi ve elindeki yiyecekleri ona verdi. Yukarıdan aşağıya meyvelerle inmek onu zorlamıştı. Bu döngüyü tam bir haftadır yapıyorlardı.
Gelen giden kimse de yoktu. Sadece Bulut ve kendisi vardı. İkisi de bir haftadır karşılıklı oturuyor, hep fikir alışverişi yapıyorlardı. İkisinin de düşündüğü tek bir şey vardı; kurtlar dünyasına girebilmek.
Bir haftadır kervancı, başka bir insan ya da bir sürü insan kılığı düşünmüşlerdi fakat Oratio işi bozuyordu. Bir kurt olup Oratio'da herhangi bir yerde görülmeyen kurt olmazdı. Ancak Asena gibi olmaları gerekliydi.
"Bunlarla her seferinde inmek ölüm gibi. Gerçekten ölüm gibi, ölebilirim."
Söyledikleri Bulut'un hafifçe gülmesine neden oldu. Son bir haftadır Bulut daha bir canlı hissettiriyordu. Yıldırım bunun farkındaydı. Onu canlandıran şeyin intikam olduğunun da farkındaydı. Açıkçası o da Bulut gibiydi. Başından beri öldürmek istediği insanlar vardı ve vitası bunu engellemişti.
Artık vitası da onun gibi düşündüğüne göre onu artık kimse tutamazdı. Onu durduran hiç kimse yoktu. Üstüne Bulut'un da aynı acıyı hissetmesi onun bütün zincirlerini kırıyor, daha da tehlikeli olması için güç veriyordu. Bir nevi ateşi hiç olmadığı kadar harlanmıştı.
"Ama senin için o kadar zor değil. Sonuçta sen her türlü eğitimi almış bir, deltasın."
Gururla üstünü silkeleyen Yıldırım yarım bir tebessümle kafasını salladı.
"Öyleyim değil mi?"
Bulut'a izlerken onun elindeki meyveleri hala bırakmadığını, duraksadığını gördü. Merakla eğilip yerde ne olduğuna baktı. Lakin bir şey görememişti.
"Evet öylesin. Sen en iyi askerdin. Sen Kahran'ın bir numaralı lider adayıydın."
Yıldırım bu kez kendisini övmeye devam eden omegaya cevap vermedi. Aydınlanıyormuş gibi konuşuyordu fakat bunu zaten biliyordu. Tek kaşını kaldırıp onun parlayan gözlerine baktı. Neler geçtiğini anında anlarken sadece nefes aldı.
"Bulut bu imkansız. Normal bir insan olarak giremiyorum, asla Kahran lideri olarak giremeyeceğim. Sen ise cabasısın, asla Folio'lu almayacaklar."
"Tabii ki kolay olmayacak ama tek şansımız bu. Ayrıca lider olarak onlarla karşı karşıya gelebilir, İliaca Bölgesini yıkabiliriz. Sadece Kahran'lıları senin en iyi seçenek olduğuna ikna etmek gerek. Böylece seni kaybettikleri için üzülecekler ama sen onları sevindireceksin."
Yıldırım heyecanla konuşan Bulut'un dediklerini tarttı. Haklıydı, Kahran Bölgesi'nin adayı olacağını herkes biliyordu ve buna karşı çıkan olmamıştı. Hatta destekleyen sayısı az değildi.
"Ben onlar için alfa Aslan'dan farksız değilim artık."
"Hayır farklısın. Biz sınır dışı edilmiş kurtlarla herkese saldırmadık. Sen onlara en iyi hizmeti vermek için bir sürü planlar yaptın."
Yıldırım kafasını sallarken gözlerini büyüttü. Aklı fikirlerle dolmuştu. Bulut'un yanına çöküp doğruldu ve dudaklarını araladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçınılmaz Lanet (2)
ChickLit(Omegaverse) Bir bölgenin akıbeti, kurdunun gücü ve kılıcının keskinliğinden geçer. -KAHRAN- Herkes kendi doğrularına sahip çıkarken lanete mi yoksa kurtuluşa mı yaklaştıklarını kimse bilemeyecek. -İliaca'nın devamıdır. Buradan da başlayabilirsiniz...