9:01 AM
"Vu-huuv!" dedi Asyalı, yumruk yaptığı elini havaya doğru savururken, "Bu dehşet havalıydı."
"Abartma, sadece bir kaç ölüyü yeniden öldürdük o kadar." dedim karavanın üzerinde oturmuş cips yerken.
"Sen doğuştan hazırmışsın bu olaya." dedi kolasını yudumlarken.
"Aslında, değilim. Değildim yani. Sadece bunun hakkında çok fazla film izledim, kitap okudum hatta araştırma bile yaptım. Takıntılıyımdır biraz.. Bir dönem de kurtadam ve vampirlere takmıştım kafayı. Onlar hakkında da çok şey biliyorum." dedim ve ardından karavanda bulduğum ve düşünmeden açıp içmeye başladığım kolamdan bir yudum aldım. Asyalı dikkatlice bana bakınca, "Ne var?" diye sordum.
"Bana karşı kurduğun en uzun ve en sıradan cümleydi." dedi gülerek.
"Kızdırılmadığım zamanlarda iyi insanımdır." dedim ve ağzıma bir cips daha attım.
"Ve arkadaşları kaçırılmış birine göre çok rahatsın." dedi.
"Bazı insanlar, dışarıya lanet olasıca dünyada hiç bir derdim yok, kimseyi umursamıyorum sürtükler imajı yansıtır ama aklında kaç tilki dolaştığını sayamazsın." dedim ayaklarımı karavandan aşağıya sallandırırken. Yer zombilerin dağılmış beyni ve çok fazla kan ile kaplıydı. Görüntüsü kadar kokusu da mide bulandırıcıydı.
"Merak ediyorum; aklında kaç tilki var?" dedi ciddiyetle.
Gülümsedim ve, "İnan ben bile sayamıyorum artık." dedim.