1.10

55 9 7
                                    

3:46 PM

"Sence onu buraya getirmekle doğru şeyi mi yaptın?" diye fısıldadı Minho.

"Başka çarem yoktu. Baksana, doktorları var ve ayrıca Lea'yı hayatta tutmam gerek." dedim, yere uzanmış Eylül'ü izlerken. Uyanmalıydı.

"Ben bu insanlara güvenmiyorum." dedi bu kez.

"Ben de güvenmiyorum ama Andrew'i duydun. Beraber bir yer bulur ve güvenli hale dönüştürürsek, arkadaşlarımı bulmama yardım edecekler."

"Bunu üç kişi de yapabiliriz Lucy!"

"Minho, olmaz tamam mı? Lea yaralı. Benim ise gücümü toplamam lazım. Ayrıca bize zarar verecek insanlar gibi durmuyorlar. Norman yoluna gidebilirdi ama bana yardım etmeyi seçti. Onun sayesinde Lea'yı buldum. Andrew ise bizi istemeyen, güvenmediğini söyleyen eşine rağmen halâ burada kalmamızı teklif ediyor." Henüz Asyalı'ya da aslında kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi açıklayacak kadar güvenmediğim için, Pırıl'ın Eylül için bulduğu ismi kullanıyordum. Aslında bunu tam olarak daha işe başlayamadığımız kafenin sahibi yani eski patronumuz bulmuştu ama olsun..

"Keyfinden mi teklif ediyor sanki? İki kişi yüze yakın zombi öldürdük. Düşünsene, olası bir saldırı da onları nasıl koruyabileceğimizi? İşte bunun için kalmamıza izin veriyorlar."

"Yanılıyorsun." dedim, "Ben insanların gözünden anlarım. İnan bana 10 yaşımdan bu yana çok fazla insan tanıdım. Niyetlerini anlayabilirim."

Minho oldukça tedirgin görünüyordu. Eh, haklıydı da güvenmemekte. Ülkenin onları korumakla yükümlü askerine bile güvenilmiyordu ki. Gözünün önünde kızkardeşinin ölümünü izlemişti.

"Sözüne güvenebilir miyim?" dedi Minho. Tam ağzımı açıyordum ki, ne ara uyandığını fark etmediğim Eylül benim yerime gülerek cevap verdi;

"Güven ona. Kova burcu o."

DÜNYALAR SAVAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin