03:05 AM
Gözlerimi tavana dikmiş, kendimi bunun bir rüya olduğuna inandırmaya ve uyanmaya çalışıyordum. Biraz daha zorlasam, kendimi başka bir evrendeki benliğimle bile değiştirebilirdim. Her şeyin yolunda gittiği bir evrende, yeniden başlayabilirdim..Uyuyamıyordum.
Burada kendimi hiç güvende hissetmiyordum. Max, Dwayne, Beth, Mike... her şey, herkes aynıydı. Rüyamda kızlar yaşıyordu ama Max ölmüştü. Şimdi Max hayatta ve kızlar yok. Gerçi o rüyanın sonunda kızlar yine ölmüştü. Olayların gidişatını anlamlandıramıyordum.
Beynim yumurta akı kıvamına dönmüştü..
05:45 AM
Ne ara uyuduğumu anlamamıştım. Uyandığımda ise güneş yükseliyordu. Camdan dışarıya baktığımda Max'in dışarıda olduğunu gördüm. Ellerini cebine koymuş, bir köşeden güneşin doğuşunu izliyordu. Rüyamda, bana laboratuvarda yemek ve su verilmesini yasaklayan o adam... Max... onda da bir şeyler ters gibiydi. Belki de Katie göndermişti.
Yatağıma geri döndüm. Belki birazcık daha uyuyabilirdim.
07:10 AM
Kapı sesiyle açtım gözlerimi. Biri güm güm kapıya vuruyordu. Tekmeliyor gibi bir hali de vardı. Sersem bir şekilde kalkıp kapıya ilerledim. Açmak üzereydim ki, kapı kırıldı, üzerime düştü. Göğüs kafesime olan baskıdan nefesim kesildi ve paniklediğim için düzene sokmam zorlaştı.
Kapıyı üzerimden, hiç zorlanmadan tek hamlede kaldıran o isim: Max.
"Öldün sandım." dedi. Gözlerindeki endişe ve korkuyu görebiliyordum.
"Çok yakındı." dedim, az önce yaptığı şeyi ima edercesine.
"Yaklaşık 10 dakikadır kapındayım. Sana defalarca seslendim, duymadın. Dünden beri rengin iyi görünmüyor, hastasın sandım." dedi.
"Rengim hep böyle." dedim bozuntuya vermeyerek. Katie'nin, Max'i beni gözetlemesi için gönderdiğini düşünmeye başlamıştım. Max'in ne zaman beni bağlayıp zorla benden kan almaya çalışacağını merak ediyordum.
Belki de paranoya sorununa bir çözüm bulmalısın Beste.
"Peki," dedi gülerek, "Eğer birbirimizi sık sık göreceksek, alışsam iyi olur."
"Görüşmeyeceğiz." dedim ciddi bir tavırla, yüz ifadesi meraklı bir hal alır gibi olsa da bozuntuya vermeyerek, "Pek iyi bir arkadaş olduğum söylenemez evet, az önceki şey için de özür dilerim." dedi.
"Kabul edildi." dedim çıkması için kapıyı işaret ederken.
Kapıdan çıkmak üzereyken JD bizi gördü. Neden bilmiyorum ama, kocası tarafından başka bir adamla aynı yatakta basılmış kadın gibi hissediyordum..
"Günaydın." dedi JD gözlerini Max'ten ayırmadan, "Katie'nin bu kadar aceleci davranmasını beklemiyordum."
Tam da düşündüğüm gibiydi işte! Max'i buraya gönderen kişi Katie'ydi ama, bir sorun vardı, JD neden Max'i benim önümde ifşa ediyordu?
"Neden bahsediyorsun JD?" dedi Max soğuk bir tavırla, "Onu öldürmek için gelsem, çoktan yapmıştım, bunu biliyorsun."