2.31

20 5 0
                                    

"Kız gerçekten zekiydi." dedi Norman son kez, ısrarla.

"Ve siz ikiniz, ona güvenip eyaleti terketmek mi istiyorsunuz? Kim olduğunu bilmiyorsunuz, onu tanımıyorsunuz!" dedi Andrew.

"Şu an bulunduğumuz durumdan daha iyi olacak, Dean yokluğumu fark ettiğinde önce buraya gelecek." dedim.

"Öyleyse neden geri geldin?" dedi Jun,"Bizi kurtarmak istiyorsan, orada kalsaydın."

Martin, Jun'u sertçe dürttü ve bana bakıp, "Ben seninle geliyorum Beste, birilerinin aksine.." dedi.

Cemre, "Ben de!" dediğinde Saye omuz silkip, "Zaten yürüyen birer ölüyüz, en azından denemiş oluruz."

"Bu çok tehlikeli!" dedi Andrew, "Ya bir tuzaksa?"

"Bir dakika—" dedi Martin bana yaklaşırken, "İzninle.." diyerek ceketimin cebimden bir kağıt parçası çıkardı ve sesli bir şekilde okudu;

"Hikayenin devam edebilmesi için ana karakter yaşamak zorunda.. Yaşamak zorundasın Beste!"

"Tamam, isteyen burda kalsın, ben gidiyorum." dedim ve eşyalarımı alıp dışarı çıktım. Kararını vermiş olanlar da eşyalarını toplamış, dışarı çıkmışlardı ama bizimle gelmiyorlardı. Sadece burayı terketmek istiyorlardı.

Bir gün tekrar karşılaşmak üzere vedalaştık ve ben, Cemre, Saye, Norman ve Martin kapıdan çıktık. Jun benimle gelmek istememişti anlaşılan, bunun için ona kızamazdım elbette ama kırılmıştım..

"Bana bir açıklama borçlusun." dedi biri ensemde. Ardından bir adımla yanıma geçti, gelen Jun'du, şaşırmıştım.

"Ne bilmek istiyorsun?" diye sordum.

"Neden bencilce davrandığını mesela?" dediğinde artık öfkemi kontrol etmekte zorlanıyordum.

Norman, "Jun, Beste'nin ne yaşadığı hakkında en ufak fikrin yok.." diyerek beni savunduğunda, "Zaten onun hakkında ne biliyoruz ki?" dedi Jun.

Tam ağzımı açmak üzereydim ki karanlıktan yükselen tanıdık bir kız sesi, "Mesela Jun, Beste tecavüze uğramak üzereydi ki ucuz atlattı. Laboratuvardan kaçmasına yardım eden biri gözlerinin önünde öldü. Bu zamana kadar da pek çok sevdiği insanı kaybetti." dedi. Ay ışığının altına geçtiğinde, bunun az önceki kız olduğunu farkettim.

"Ve sen adi herif, onu bencillik ile suçluyorsun! Eğer ben onu oradan çıkarmasaydım, bu hikayenin sonunda sen ölmüştün ve Beste sonsuza kadar Dean ile yaşayacaktı. Bu yüzden şu şımarık tavrını bir kenara koy ve aslında Beste'yi ne kadar sevdiğini ve bunları kıskançlıktan yaptığını söyle.. Uups! Pardon, ben söylemiş bulundum."

Panikle, "Hey, bekle, adın ne senin?" dedim, tekrar kaybolmadan önce en azından hakkında bir şeyler öğrenebilmeliydim.

Jun, "Ve tüm bunları nasıl bilebiliyorsun?" diye ekledi.

"İsmimin önemi yok, beni bir daha görmeyeceksiniz ve," dedi Jun'a dönüp, "Gerçekten çekilmez birisin Jun. Beste'nin yerinde olsam, JD ile bir ömür geçirirdim. En azından değer veriyordu." diye ekledi.

"Gerçekten," dedi Martin merakla kıza yaklaşırken, "Çok bilgilisin..."

"Olduğun yerde kal bakalım Martin, sınırlarını iyi koru, bu ekibi ayakta tutacak olan sensin. Eğer bir gün sarı saçlı, bebek yüzlü bir kızla karşılaşırsan, ona sakın güvenme." dediğinde şaşırmıştım, resmen Beth denen kızı tarif ediyordu.

"Bak bize ne bildiğini anlatman gerek." gerek dedi Cemre.

"Pırıl, Eylül ve Ada ölmeyi hak ettiler. Bilirsiniz, önce zayıf halka kopar.. Onlar zayıftı. Ayrıca Beste, seni hiç sevmediler, üzgünüm. Bu hikayede yalnızsın, unutma, sen ana karaktersin ve bu hikayenin sonunu değiştirmek senin elinde. Neyse, çok vakit kaybettiniz, Atlanta şu an daha güvenli, oraya dönün." dedi hüzünlü bir ses tonuyla. Sanki onu tanıyor gibi hissediyordum. Sanki, kanımdan canımdan bir parça gibiydi.

DÜNYALAR SAVAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin