Dean'e sarılırken, "Seni çok özledim!" diyerek ağlamaya başladım, "Keşke sonsuza kadar seninle kalmanın bir yolu olsa.."
Dean beni kendinden uzaklaştırırken, "Evren, benden uzak dur." dedi ve bir kaç adım geri çekildi.
"Dean?" dedim, o'nun Dean olup olmadığından bile emin değildim. Dean böyle yapmazdı..
"Benden uzak durman gerektiğini biliyorsun.."
"Biliyorum... ama seni özlerken bu çok daha zor hale geliyor."
"Bana söz verdin."
"Ya tutamazsam?"
"Tutmak zorundasın."
•
Tanıdık bir ses, "Uyan bakalım uyuyan güzel!" diye bağırdığında, gözlerimi aralamama bile fırsat tanımayan başka bir ses, "O'nun ilacı bende, çekil." diyerek yüzüme biraz su döktü. Gözlerimi açıp, tepemde dikilen kızıl ve sarı saçlı kızlara baktım."Beyza?! Simge?! Siz ne zaman geldiniz?!" dedim hızlıca yattığım yerde doğrulurken.
"Yaklaşık 10 dakika önce şu kapıdan içeri girdik ama senin ruhun bile duymadı!" dedi Beyza bana inanamayarak, "Evren, eve hırsız girse ne yapacaksın?"
"Aman Beyza, hırsız da Evren'i çalacak değil ya!" dedi gülerek Simge. Haklıydı.
"Geleceğinizden haberim yoktu." dedim, "Tuğçe nerde bu arada?"
"Tuğçe alışveriş için dışarı çıktı. O dışarıdayken, o'ndan anahtarı aldık ve eve geldik." diye cevapladı Simge sorumu.
Beyza, "Gelişimiz sana sürpriz olsun istedik." dedi gülümserken, ardından bana doğru gelirken, "Ben daha fazla dayanamayacağım." dedi ve sarıldı. Ben de ona sıkı sıkı sarıldım. Yaklaşık iki haftadır buradaydım ama onları cidden özlemiştim.
Beyza, "Doğum günün kutlu olsun ayaklı kehanet." dediğinde şaşırmıştım, bugün benim doğum günüm müydü?
"Yüz ifadene bakılırsa, yine doğum gününü unuttun diʼmi Evren?" dedi Simge göz devirirken.
Beyza geri çekilip yüzüme bakarken, "Yine mi? Hayır, bir insan nasıl kendi doğum gününü unutur, anlamıyorum.." dediğinde, derin bir nefes alıp verdim.
"Kafede işler çok yoğundu, inanın bugünün tarihini bile bilmiyorum.." diyerek açıklamaya çalıştım kendimi.
"22 Haziran, 2021. Saat 12:20." dedi Simge telefonunun ekranını bana gösterirken, "Müstakbel, İtalyan eniştenizi, evet, evet, italyan bir beyefendi olan eniştenizi bırakıp buraya senin için geldim. O yüzden, lütfen güzel bir kutlama yapabilir miyiz?"
"Ay çok güzel olur aslında, haftanın stresini ve yorgunluğunu atmış olurum." dedim gülümseyerek, "Evde mi kutlamak istersiniz?"
Beyza, tek kaşını kaldırarak, "Başka bir seçeneğimiz mi var?" dedi şüpheyle.
Martin'in barını seveceklerini düşündüğüm için, "Evet, aslında bir yer var, bedava içki içebileceğiniz bir yer." dedim gülerek.
Simge ve Beyza bana inanamayarak bakarken, aynı anda, "Şaka yapıyorsun!" dediler.
"Hayır, yapmıyorum. Bir arkadaşım var, MJ ve kendine ait bir barı var. İstediğimiz kadar içebiliyoruz." dedim ve biz kısmını açıklamak için, "Tuğçe ve ben, içebiliyorduk yani ama ben pek içmem bilirsiniz, bu yüzden benimkileri de Tuğçe içiyordu." diye ekledim.