- pina sen söylermisin?
Hocanın seslenmesiyle daldığım düşünce denizinden anca çıkmıştım. Dedemleri görmem üzerinden 1 hafta geçmişti. Her ne kadar onları sonraki gün ziyaret etceğimi söylesemde babamlarla konuşmadan yapmak istememiştim. Eee bu arada da kimseyle bir haftadır konuşmuyodum. Ben bu düşüncelere dalmışken dersin başından beri dersle alakam olmadığından konuyu da kaçırmıştım.
-neyi? Dedim çekingence.
-şarkıyı pina.
Bir kaç saniye sessizce hocanın yüzüne baktım. Uzun zamandır şarkı söylemiyodum. Zaten daha ikinci sınıftaydım. O yüzden kimse benim şarkı söylediğimi de daha önce duymamıştı. Herkesin gözü üzerimdeyken sesli bir şekilde yutkundum. Ve derin bir nefes aldım.
-hocam sesim kısık ben söylemesem olur mu? Dedim aklıma gelen ilk yalanı uydurarak.
-bence sesin hiç de kısık değil. Ayrıca pina senin sesini hiç duymadık. Böyle giderse dersimden geçmeyi bekleme bile. Dedi gayet net bir sesle. Bunun üzerine başka bişey söyleyememiştim.
Şarkı söylemek şu an için bana herşeyden zor geliyodu. Yinede dersten geçmek zorundaydım. O yüzden kafamı aşağı eğerek aklıma gelen ilk şarkıyı mırıldanmaya başladım.
-sesli söyler misin? Diyen hocayla başımı kaldırmak zorunda kalmıştım.
Yarım kalan ve kimsenin duymadığı sesimle söylediğim şarkıyı bir kenara bırakarak, sesimi kontrol ettim. Ve gür bir sesle şarkı söylemeye başladım.Kaldı yine ismin dilimin ucunda
Sonradan gelir hep aklım başıma
Baktım kaldım gözlerinin içine
kaçırdım gözlerini bıraktın ellerimi
Sana ne şiirler ne şarkılar yazdım ama diyemedim gitme diye.
Olmadı yapamadım adam gibi unutamadım diyemedim bitti diye.Gözlerimden bir kaç damla firar etmiş aşağı kayarken sınıftan çıt çıkmıyodu. Herkes pür dikkat beni dinliyodu. Bu arada ben gözlerimi kapamış bu güne kadar olanları gözlerim önüne getiriyodum. Bir nefes aldıktan sonra devam ettim.
Gel desen gelirim hadi git de ben giderim.
Sevmesemde severim gurur benim neyime.
Kim nederse desin söz geçmiyor ki diline kapanırım dizlerine,
gurur benim neyim.Oğuzalp vardı gözlerim önümde gülümsüyodu bana. Sonra arkasından aybüke, cengizalp bey... Nasıldı onlar şimdi. Bir bir geçiyodu oğuzalple yaşadığım anılar önümden.
Ne kadar uzaktı şimdi onlar bana. Acaba bir daha karşılaşma fırsatımız olurmuydu?Kaldı yine ismin dilimin ucunda.
Sonradan gelir hep aklım başıma
Baktım kaldım gözlerinin içine
Kaçırdım gözlerini bıraktın ellerimiSon günümüz geldi aklıma ona sarıldığım ilk ve tek gün. Acaba bir daha birinin yanında olurmuydum böyle huzurlu?
Sana ne şiirler ne şarkılar yazdım ama diyemedim gitme diye...
Olmadı yapamadım adam gibi unutamadım diyemedim bitti diye...Ailem peki, babama herşeyi anlattığımda aaa öylemiymiş deyip hemen barışacak mıydı dedemlerle?
Annemi bulabilecek miydim? Gözlerimdeki yaşlar durmuyodu bir türlü.Gel desen gelirim hadi git de ben giderim.
Sevmesemde severim gurur benim neyime...Peki üvey annem onu affedebilecek miydim? Şarkı söylemeyi bile onla başlamıştım? Ne güzeldi oysa çocukken hayat hiç böyle sorunlar olmazdı. Tek dert oyunlardı...
Kim ne derse desin söz geçmiyor ki diline
Kapanırım dizlerine gurur benim neyime...Şarkı bittiğinde zorla yutkunarak ilk baştan beri sımsıkı kapattığım gözlerimi açtım. Herkes beni alkışlarken, benim gözlerim afinin kapısına yaslanmış kollarını birbirine dolayarak beni izleyen berattaydı.
-pina sesin müthiş! Diğen öğretmen bana şaşkınlıkla bakarken kimse umrumda bile değildi. Sadece ona bakıyodum.
-pina sanırım birşeye üzüldün. Çıkıp yüzünü yıkamak istermisin? Diğen hocayla bakışlarımı berattan çektim.
Kafamı sallarken defterlerimi kuçağım almış cantamıda alarak sınıftan çıkmıştım.
Beratı görmezden gelerek hızla ilerlesemde arkamdan geldiğinden emindim. Zaten biraz sonra tam da yanımda yürümeye başladı.-düşüncelerini anlamak zor değil. O yüzden neden ağladın demiycem. Ama sesin müthişmiş pina.
Burukca gülümseyerek yanımda yürüyen berata döndüm.
-ne işin var burda?
-hiç buralardan geçiyodum. Sana uğrayım dedim. Dedi.
-ve benim de buna inanmamı bekliyosun?
-tamam sizinkiler seni çok merak etti. Günlerdir ulaşamıyoruz sana.
-sadece önce babamlarla konuşmak istedim.
-ne bekliyosun o zaman konuşsana.
-berat antalyadayız biz. Babamlarda istanbulda.
-şimdi bana mesafe deme pina allah aşkına. Tek bir uçak biletine bakar 4 saatte ordasın.
-biliyorum sadece kendimi hazır hissetmiyorum.
Başını yavaşca sallarken daha fazla konuşmadı. Öylece kampüsten çıkarak sessizce yürüdük. Her zaman ki gibi yine boş boş yürümek iyi gelmişti. Tek fark bu sefer yanlız değildim.
-onun mutlu olduğunu görmeden rahatlamıycaksın öyle değilmi? Beratın sorusuyla öylece kalakalmıştım. Yavaşca ona dönerken,
-bunu nerden anladın? Dedim.
Ama cevap vermedi. Sadece omuzlarını silkerek yürümeye devam etti. Bende arkasında kalmak yerine hızlı adımlarla ona yetiştim.
-onu son bir kez görmek istermiydin.
Dedi.
Başımı sallarken,
-galiba. Dedim. Galiba bazı defterlerin kapanmasın için bu gerekliydi.
-gel benimle! Diyerek bir ara sokağa sapmıştı. Bende peşinden ilerledim. Karşı karşıya durduğumuzda gözümün içine bakarak gülümsedi. Bir anda tüm dünya sussmuştu. Üzerimizde uçan kuş bile tam tepemde havada dondu.Şaşkınca kahve gözlere bakarken ellerimi tutarak gülümsedi. Anında etrafımız dönmeye başlarken ben bakışlarımı beratın gözlerinden çekemiyordum. Sanki çekersem etrafımızda ki girdapa çekilecektim.
Beratın ellerini daha da çok sıkarken derin derin nefesler almaya çalıştım.Sonunda etrafımızda ki girdap durduğunda artık ara sokakta değil bir ormanda kalenin yanında duruyoduk.
Ben şaşkınca etrafımda dönerken,
-uyarmış olayım pina. Biz zaman yolcularını insanlar göremez. Bir önceki gelişinde seni görüyolardı. Çünkü sen bedeninle değil ruhunla seyahat etmiştin. Şimdi ise herşey farklı o nedenle biz onları görücez ama onlar bizi değil. Anladın mı? Dedi.
Açıkcası oğuzalpi tekrar görcek olmak bile bana fazlaydı. Heycanla başımı salladım.
-bide, senin gittiğin yani burdakilere göre öldüğün zamanda değil ondan 8 yıl sonrasındayız. Görceklerin seni şaşırtabilir. 8 yılda bir çok şey değişmiş olabilir. Dedi.O kadar heyecanlıydım ki herşeye sadece başımı sallıyıp duruyodum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pina
AdventureAşk hiç beklemediğin bir yerden gelecek Zaman seni aşka götürecek. Biz insanlar benciliz. Yanlız kendi dertlerimizi kendi hayatlarımızı düşünürüz. O kadar odaklanmışız ki kendi hikayelerimize bir başkasının hikayesinde kapladığımız noktayı ne yazık...