Soğuk bir ürperti tüm vücudumu titretirken bakışlarım kapıdaydı. Karşımda yüzlerce insan olsada ben onları istiyodum sadece.
Önümdeki mikrofonu düzeltirken tek amacım oyalanmaktı aslında. Ve sonunda kapı açıldığında içeri koşarak o girdi. Kahve gözlerinde kaybolmak isteyeceğim adam. Ve hemen arkasından ise tüm ailem. Kuzenlerim, dedemler, sude annem, babam, kardeşim ve öz annem.
Bana gururla bakan ve gülümseyen kocaman ailem.Parmaklarım sol elim üzerindeki tek taşa gitti önce. Alışkanlık olduğu gibi yüzükle oynadım. Sonra bu yüzüğün diğer eşinin sahibi olan adama baktım. Kocaman gülümsüyordu. Bende gülümsedim. Ve derin bir nefes alarak stüdyo şefine hazır olduğum işaretini verdim. Başıyla beni onaylayan şef bir işaret verdiğinde tüm solanın ışığı söndü. Sonra önce arkamdaki gitaristin üzeri aydınlandı. Hemen sonra ise benim.
Ve kendimden emin bir sesle başladım o şarkıya. Güliz ayladan, sevgilim
Yolumuz uzun sen bana yaslan bende sana gidelim.
O gözler bana bakmayacaksa al canımı öleyim.
yüzünü sakın dökme üzülme yüzüme bakma öyle arkanı sakın dönme susma konuş benimle.Sesli bir şekilde Yutkundum. Aklıma yine o gün gelmişti. Yıllar önce o bağcede olan şeyler. Şimdi uzak bir hatıraydı yanlızca onlar.
Yolumuz uzun sen bana yaslan bende sana gidelim.
O gözler bana bakmayacaksa al canımı öleyim.Bakışlarım beratın kahvelerine odaklandı.
Yüzünü sakın dökme üzülme yüzüme bakma öyle arkanı sakın dönme susma konuş benimle.
Sevgilim sen ne dersen kabul tam teslimiyet sana mahsus söylediğin rica değil emir.
Sonrasında olanlar ise, isteme mesela bir fiyaskoydu resmen.Gönlüm sana hakkını verir.
Sevgilim sen ne dersen kabul tam teslimiyet sana mahsus söylediğin rica değil emir. Gönlüm sana hakkını verir.Beratın abisi istemişti beni, tuzlu kahveler falan... Sonra düğün kına nikah... Olması gerektiği gibi olmuştu herşey.
Yüzünü sakın dökme üzülme yüzüme bakma öyle arkanı sakın dönme susma konuş benimle.
Sevgilim sen ne dersen kabul. Tam teslimiyet sana mahsus söylediğin rica değil emir.Bu gün ise tam da bu gün ilk çıkışımı yapıyodum...
İlk şarkı bittiğinde salondo kocaman bir alkış sesi yayıldı. İkinci şarkı yine güliz ayladan, ilk öpücük benden olsun şarkısıydı.
Daha önce orkestra ile anlaştığım gibi şarkıya başladığımızda giriş kısmını bana komuşma süresi tanıycak kadar uzattılar. Ve bende şaşkın kalabalığı takmadan yanlızca beratın aşık olduğum gözlerine odaklanarak konuşmaya başladım.
-merha. Şimdi diyodunuz ki bu kadın neden şarkıyı bu kadar uzatarak konuşmaya başladı. Ee haklısınız. Bildiğiniz üzere bu gün benim kariyerimin dönüm noktası. Ama aynı zamanda birşeyin daha dönüm noktası.
Aranızda biri var ki benim bu noktaya gelmemde belkide en çok çabalayan o. Sevgili eşim berat. Öncelikle seni ne kadar çok sevdiğimi bil. Dedim ve derin bir nefes alarak,
Beratın buroşunu yakama taktım. Kolyemide elbisemin içinden çıkararak sarkmasını sağladıktan sonra konuşmaya devam ettim.
-biliyorum aşkım. Birbirimize bir söz vermiştik. Artık macera ve tehlike yok demiştik ama ben sözümüzü tutamadım.
Elbisenin cebine koyduğum minik emziği cıkartarak havaya kaldırdım.
-ebeveyin olmak en büyük maceraymış. Hadi gel. Macera yok sözümüzü askıya kaldıralım. Önce tek olan ankaya bir eş sen verdin. Onlara bir bebek vererek aile yapanda ben olayım. Hamileyim! Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pina
AdventureAşk hiç beklemediğin bir yerden gelecek Zaman seni aşka götürecek. Biz insanlar benciliz. Yanlız kendi dertlerimizi kendi hayatlarımızı düşünürüz. O kadar odaklanmışız ki kendi hikayelerimize bir başkasının hikayesinde kapladığımız noktayı ne yazık...