Tut Kalbimi Ve Koy Kalbine🌙

24 4 0
                                    

     Beratın uyanması üzerinden tam 2 hafta geçmişti. Onu kendi evine bırakmadı ama dedem.
   Çünkü evde tek kalması henüz tam iyileşmemişken iyi olmazdı.
    Açıkcası bu benimde içime sinmişti. Onu evde tek başına bırakmak istemiyodum çünkü.
  
     Üzerimi giyinerek çıktım bende evden. Koşarak dedemlerin villasına gittim. Kapıyı emektar aşcı ayşe teyze açmıştı. Ona gülümseyerek üst kata çıktım. Ve direk beratın odasına girdim.
     Rüzgar ve berat koltukta oturmuş televizyona bağladıkları PlayStation ile oynuyolardı.
     Ben içeri girdiğimde ikisinin de bakışları bana döndü.
     Sonra önlerine dönerek büyük bir dikkatle oyunlarına devam ettiler.
    Bense öylece onları izlemeye başladım.
    Kendimi tuhaf hissediyodum. Bir şeyler eksikti. Herşeyin bu kadar çabuk ve kolay düzelmesi saçma ve imkansız geliyodu.
   İçimden bir ses bişeyler olaçağını söylüyodu.
    Yinede aklımdaki bu düşnceleri uzaklaştırmaya çalıştım ve barata döndüm.
-ne zaman biticek bu?
-dur pina ya şunu bir yeniyim de. Dedi rüzgar.
   Berat ona gülerek,
-bak bak yeniyim diyor bide kim yenicek görücez. dedi.
    Onlar anında maça odaklanırken sıkıntıyla üfledim. Herşey üzerime geliyodu sanki. Oturduğum yerden kalkarak balkona ilerdim. Balkona çıktığımda temiz havayı ilk kez soluyomuş gibi derince içime çektim.
  
   Bakışlarım tüm bağceyi taradı. Hiç bişey yoktu işte. Güvendeydik. Düşman ölmüştü. Berat iyiydi. Herkes iyiydi. Peki sorun neydi?
 
   Bir kez daha sıkıntıyla üflerken sırtımda hissettim elle korkuyla geri çekildim.
-iyi misin? Dedi berat endişeyle.
-iyiyim sadece biran korktum.
-iyi görünmüyorsun pina.
-sadece herşey çok kolay düzelmedi mi? Sanki bişey olucak gibi.
-olmıycak. Her şey düzeldi.
-ya olursa?
-olursa yine ailemizi koruruz.
-bu bir tür yeniden kaçma teklifimi?
  Dedim gülerek.
  Sırıttı.
-hayır bu bir tür bir ömür boyu herşeyle birlikte savaşalım teklifi.
    Yüzümdeki sırıtış yerine şaşkın bir ifadeye bırakırken yutkundum. Düşündüğüm şey olmuyodu dimi. Kalp atışlarım hızlanırken beratı izlemeye devam ettim. Ve,
-ne? Dedim.
-yani pina. Biz zamanın kıymetini en iyi bilenler değilmiyiz?
-öyleyiz galiba.
-öyleyiz. Biz çok şey yaşadık. Sen 21 yıllık hayatına 2 yaşam sığdırdın.
Bense 25 yıllık hayatıma  onlarca yaşam sığdırdım. Hepsinin tek ortak noktası sonlarını da yaşamamız değilmiyidi? Soruyorum Sana geçmiş çok çabuk geçmedi mi?
-geçti.
- evet pina geçti. Zaman aktı geçti. Hayat düşündüğümüzden hızlı ilerliyor. Bir bakmışsın burdayız bir bakmışsın dünyanın öbür uçunda. Zaman bizi ordan oraya savurmaktan asla vazgeçmiycek.
-berat ne demek istiyorsun?
-pina biz zamanın hızını en net şekilde görenleriz. Pina Allah bize bu güçü belkide birbirimizi bulalım diye verdi. İkimizde çok çeşit insan gördük. Ama trilyonlarca insan şekli içinde birbirimizi şeçtik. Pina ben zaman kaybetmek istemiyorum.
Ben artık yarın yokmuşcasına her anımı seninle doldurmak istiyorum. Başımıza her ne gelirse gelsin el ele birlikte savaşmak istiyorum.
   Dedi ve derin bir nefes alarak devam etti.
-benimle evlenir misin? Pina kalbimi alıp kalbinin üzerine koyar mısın? Çünkü ben çoktan kalbini alıp kalbimin üzerine koydum.

  Gözlerimden usulca akan yaşlar, akan burdum, soğuktan titreyen bedenimle ve ona tezat olarak utançtan kızaran ve yanan yanaklarımla şu an çok komik gözüktüğümden emindim neredeyse.
  
-berat ben... Derken çebinden bir kutu cıkardı.
   Yavaşca açtığı kutunun içindeki yüzük hayatımda gördüğüm en güzel yüzüktü kesinlikle.
   Şaşkınlıkla başımı kaldırıp berata baktım.  O ise önümde diz çöktü.
- bu?
-evet pina o. Peki kabul edecek misin?
   Bir elindeki yüzüğe bir de aşık olduğum adama baktım.
    Gözlerimdeki yaşlar artken elimin tersiyle sildim yaşlarımı burnumu çekerek başımı sallarken,
-evet. Dedim
-evet seninle evlenirim.  Evet kalbini alıp kalbimin üzerine koyarım.
   Gözleri parlayan berat kutudaki zümrüdü anka şeklindeki yüzüğü çıkararak parmağıma taktı. Ayağa kalkarak bana sımsıkı sarılırken nerden çıktığını anlamadığım yaprak ve rüzgar başımızda konfeti patlattı.
   Ben mutluluktan kahkaha atarken berat beni kuçağına almış deli gibi döndürüyodu balkonun ortasında.
    Bize şahitlik edenler ise yaprak, rüzgar, ağaçlar, hafif esen ve saçlarımızı karıştıran rüzgar ve soğuk havaya rahmen tek bir kara bulut olmayan aksine en parlak güneşe sahip olan uçsuz buçaksız gökyüzüydü.

    Küçükken hep evlilik teklifimi hayal etmiştim. Mesela mezuniyetimde bağcenin ortasında olabilirdi. Bir kumsal ortasında da yada bir sinemada belki deniz kenarında gökyüzüne bakarken bir uçak benimle evlenirmisin diye geçerdi, yada konserde deli gibi dans ederken olurdu. Yüzlerle hayal kurmuştum. Yüzlerce olasılık. İçten içe hiçbiri içime sinmezken,
Burada dedemin evinde sadece iki kişi ve tüm doğanın huzunda aldığım teklif ise hepsine bedeldi.
   Düşünemeyeçeğim, hayal edemeyeçeğim kadar müthiş bir teklifti.

   Berat beni yere bıraktığında bir an için tüm zamanın durduğunu düşündüm. Belki de durmuştu. Çünkü an itibariyle ben bu anda kalmak istiyodum. Berat'ın gözlerinde kaybolduğum anda.
-seni seviyorum. Dedi.
-seni seviyorum. dedim.

   Bizi birbirimizden ayıran ise rüzgarın öksürüp buğazını temizlemesiydi.
   Bakışlarımız ona döndü.
-abi şimdi pinayı senin için kim istiycek dedemden? Yani ben kız tarafıyım haberin olsun. Abiyim ben! Dedi.
   Yaprak ve ben ona gülerken beratın yüzünde buruk bir gülümseme belirdi. Ailesini özlediği belliydi. Sırf ortamı yumuşatmak için,
-istiycek birini buluruz. Bulamazsak kaçarım. Dedim. Hüzünlü ortam anında dağılırken beratta gülmeye başlamıştı.
-rüzgar kız tarafı olsun ben erkek tarafı olurum. Üzgünüm pinacım. Ama berat çocukluk arkadaşım. Kardeşim. O yüzden kuzen sana görümcelik yapmaya başlasam mı acaba? Diyerek muzipce gülümsedi yaprak.
-korkmam mı lazım? Dedim gülerken.
- o değilde abi bizimkilere nasıl anlatcaksınız bunları? Dedi rüzgar.
   Bakışlarım berata dönerken onunda düşünceli olduğunu gördüm.
-buluruz bir yolunu. Önce pinayla bir işimiz var. Dedi berat ve elimden tuttu.
-ne işi? Dedim.
-gidince görürsün. Dedi.
   
   

Pina'nın yüzüğü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pina'nın yüzüğü

pinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin