"Kızlar af edersiniz size mektubu sadece özetleye bilirim! Tamamını hatırlamak çok acı veriyor. Özetlersem daha iyi."
"Sevgi, anlatma istersen. İnan seni üzen, sana bu kadar çok acı veren şeyleri duymak zaten beni derinden etkiledi. Bunu duymayayım önemli değil."
Sude, Bergüzara baktı.
"Bergüzarla aynı fikirdeyim. Şunu bil ki kardeşim yalnız değilsin!"
"Ben ne iyilik yaptım da Tanrı sizi karşıma çıkarttı merak ediyorum Teşekkür ederim. Kaza geçirdiğimize inanın seviniyorum!"
Üçü el ele tutuştu.
"Üç silahşörler biliyor musunuz kızlar? Biz onlar gibiyiz. Bundan sonra, birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için."
Üçü de bağırarak el ele tutuşup tekrarladılar.
"Bakın ne diyeceğim, hani beni çok seven dayım vardı ya, o benim biyolojik babammış ve ben bir tecavüz çocuğuyum!"
Sude ve Bergüzarın ağzından ufak bir çığlık çıktı.
"Devam ediyorum buna bu kadar şaşmayın, dayım sandığım insanlık dışı yaratık, annem beni aldırmak isteyince, annemi bir güzel dövmüş ve bu bebek düşerse ikinizi de öldürürüm diye bizimkileri tehdit etmiş.
Bu dayağa ben iyi ki düşmemişim!
Ha bir de, adi aşağılık pisliğinin, anneannemle de ilişkisi varmış. Anneannemin anneme kötü davranması, benden nefret etmesi bu nedendenmiş.
Bir kaç gün sonra dayım pislik, kendi gibi aşağılık bir herif bulup gelmiş. Anneme,
" Bu kocan ve bebeğin babası hemen nikah işlerine başladık. Sen de komşulara haber ver bahçede küçük bir eğlence olacak, " demiş.
Anneme uyduruk bir gelinlik giydirmişler, belediyede bir nikah kıyılmış bahçede eğlence.
Adam daha düğün başlamadan anneme ellemeye başlayınca, dayım yanına gelip adama bir şeyler söylemiş ve bundan sonra anneme dokunmamış.
Yani kızlar, nüfus kağıdımda yazan baba adı ve soyadın da nikahım gibi sahte. Yani kızlar ben tamamen sahteyim. Polisin dediği gibi kalp para gibiyim, hiç bir değerim yok ve gerçek değilim."
Sevgi, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayınca ,duydukları karşısında şok geçiren kızlarda ağlamaya başladı.
"Kızlar ben yatıyorum. Bacağım ağrımaya başladı."
Bergüzar, bu yalana sığındı ve koltuk değneklerini alarak kalktı.
**** ****
Kızlar, sabaha kadar kendi nedenleri yüzünden kabuslarla boğuşarak uyudular.
Bergüzar, koltuk değneklerine tutunarak mutfağa gelip, çaycının düğmesine bastı.
İyi bir kahvaltı üçüne de iyi gelecekti.
Bir de kendi yaşadıklarını en kötü sanırken, daha da kötüler olduğunu öğrenmek içlerini çok rahatlatmasa da tek olmadıklarını anlamak biraz olsun, minnacık, mini minicik ,içlerini rahatlatmıştı.
Sevgi, daha ötekileri dinlememişti. Belki dinleyince o da aynı duyguyu hissedebilir.
"Günaydın. Neden bu kadar erken kalktın, seslenseydin ya?"
"Sana da günaydın güzellik. Bu gün ben hazırlayayım dedim. Sudecim sokağın sonunda fırın var ekmek alır gelir misin?"
"Prenses emret yeter. " Sude'nin kahkahası Bergüzara iyi geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (üç kadın)
General FictionÜç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üçüncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"