oldu bu iş!

54 10 3
                                    


Sude ve kızlar sabah koşarak hastaneye gittiler ve beklemeye başladılar. 

"Anne, Hulki amca kırılmasın."

" Kızım hastalık bu neden kırılsın?"

"Münevver teyze, siz farkında değilsiniz ama Hulki amca size çok aşık ve Tahir amcadan her bahsettiğinizde biraz buruluyor gibi."

"Yaa, hiç fark etmedim! Peki o zaman siz beni arayın."

"Sude, annen halâ babana karşı bir şeyler hissediyor mu?"

"Sanmıyorum! Fakat annem ve  babam çok büyük aşk yaşamışlar gençliklerinde annem kariyerini bile ertelemiş."

"Buradan şunu çıkara biliriz o zaman hiç bir aşk uzun sürmez veee hiç kimse için kendinden fazlaca verme."

"Aferin kız Sevim valla doğru."

"Kızlar kapı açıldı. Babamı çıkarıyorlar galiba!"

" Her şey yolunda," dedi doktor.

Sude birden doktorun boynuna sarılıp yanaklarından öptü.

Adam ne yapacağını şaşırdı. 

Kızlar, gülmeye başlayınca o da güldü.

Akşama doğru babasının iyi olduğundan emin olan Sude, kızlarla eve döndü. 

"Hayret, sen ne arıyorsun burada? Senin işin gücün yok mu ya? Ciğerci kedisi gibi dolanıp duruyorsun!"

Galip güldü.

"Ben çağırdım ayol,  evimiz biraz şenlensin. Hem Hulki bu kadar kadının arasında sıkılmasın diye. Bergüzar ayıp oluyor ama hııı!"

Gülüşmeler. Sevginin gözleri parlıyor. Bir de üzerinden şu utangaçlığı ve çekinmeyi atabilse.

"Sizlere güzel bir haberim var. Terfi ettim, İç Anadolu bölge müdürü oldum. Bundan sonra Ankara da yaşayacağım. "

Sevgi çok sevindi. Galip, bu haberi onun gözlerinin içine bakarak söylemişti.

Bergüzar ve Sude birbirilerine bakıp çak yaptılar aynı zamanda , "Oldu bu iş," dediler.

Hulki bey, tebrik ettikten sonra kızlara dönüp, 

" Hangi iş oldu? Benim neden bir şeyden haberim yok!"

"Hulkicim, ben sana en kısa zamanda anlatırım şekerim. Şimdi şu şarabı getir de kutlayalım."

                                                                       ****              ****

"Hayatımız bir an da güzelleşti. Dayım için ev aramalıyız. Aaa, ofisi nerede? 

Onu sormayı unuttum sevinçten. Kızlar teyzoşa haber vereyim de bize yardım etsin."

Bergüzar, uçakta giderlerken kızlarla konuşuyordu.

"Sevgi, sen bu Galip çocuğu sevdin mi?"

Sevgi, Sude ye baktı.

"Galiba hoşlanıyorum, ama korkuyorum ne olur beni anlayın. 

Yeni bir ilişki, yeni bir hayal kırıklığı olursa toparlayamam! Galip, iyi insan ama onu tanımıyorum."

"Sana hak veriyorum ve yanındayım arkadaşım. Dayım iyidir, sevgi doludur, evini gördün temizdir. 

Fakaaat, koca olarak veya sevgili olarak nasıl olur onu bilemem!

 Sana şu kadarını söyleyeyim, seni aldatmaz ve yalan söylemez.

Bizimle yaşarken, yaptığım bir çok aptallık için aileme yalan söylerdim ve dayım bu yalanı yakalarsa, beni akşam yemekten sonra, bizimkilerin yanında sorguya çeker, doğruyu söyletene kadar üzerime gelirdi.

Aman dayı bunlar beyaz yalanlar bir şey olmaz dediğimde,

"Yalanın, beyazı, siyahi, pembesi olmaz yalan yalandır," derdi.

İşte bu Sevgicim, benim dayım böyle birisi. Gerisi sana kalmış."

Uçaktan indiklerinde Bergüzar hemen dayısını arayıp ev işini konuştu.

Bir yandan da gülmekten konuşamıyordu ve sözlerini,

"Ben hemen teyzoşu arıyorum yarın gelir bu haberi duyunca," dedi.

"Biz de gülelim ne dedi senin gibi çatlak dayın? "

Bergüzar hala gülüyordu.

"Sevimle aynı odada kalırım. Kardeş kardeş yatarız. Hem bana bakar o, ev falan istemem, " dedi.

Sevim de gülmeye başladı. "Gerçekten çatlakmış dayın. Sen bir an önce teyzeni çağır."

Eve girer girmez Bergüzar, teyzesine haberi verdi.

"Kızlar teyzem haftaya gelecek. Bu arada okulun açılmasına bir aydan fazla var ama  kendime bir şeyler almalıyım. İndirimler başladı."

"Ben de dükkan için alış veriş yapacağım. Kargo gelsin eksikleri ona göre tamamlarım."

"Bende bir kaç gün sonra babamın arkadaşı Selami beyi arayayım, bakalım bana göre iş var mı! Böyle boş boş oturup hazır yemekten üzüntü duyuyorum."

                                                                        ****          ****

"Teyzem yarın geliyor. dayım da konuşmuşlar. Gidip biraz alış veriş yapalım. "

"Ben de dükkanın eksikliklerine alırım."

"Sude, sen ne zaman gideceksin, Selami beyin yanına?"

"Sabah aradım, yarın on birde bekliyor."

Bergüzar kızları toparladı liste yaptılar ve AVM ye gittiler.

"Kızlar çok yoruldum. Şuraya bak, bir ton şey aldık. Bergüzar kıyafetlerin çok güzel valla okuldakileri yakacaksın!"

"Sude, üst kata çıkalım hem karnımızı doyuralım hem biraz dinlenelim."

Poşetleri ve market alışverişlerini, market arabasına koyup yemek katına çıktılar.

                                                         ****         ****

Bergüzar, Nur hanımı gördüğünde gülerek yanına gitti.

"Bergüzar, seni görmek ne güzel kızım. Hiç aramadın?"

"Nur teyzecim. Nasılsınız, çok sağlıklı ve güzel görünüyorsunuz! Sizi arkadaşlarımla tanıştırayım."

Bergüzar, annesi hastayken tanıştıkları ve ahbap oldukları kadına karşı mahcuptu.

Aramak aklına bile gelmediği gibi kadını unutmuştu. Öyle çok şey yaşamıştı ki!

Oysa annesinin kötü zamanlarında ona destek olmuş, bir anne gibi onu kucaklamıştı.

Altı kişilik masaya oturdular Sevim ve Sude Bergüzarın da siparişlerini almak için masadan ayrıldılar.

Nur hanım, yemeyeceğini torunlarını beklediğini söyledi.

"Çok güzelleşmişsin kızım. Kendini toparlamışsın. Buna sevindim. 

Okul nasıl, zorlanıyor musun? Ara verdiğini söylemiştin ya?"

"Biraz zor oldu ama kızlar sayesinde ancak kendime gelebildim. 

Okul zor, ama başaracağım. Hem anneme hem babama sözüm var. Diplomamı alır almaz onların yanına koşacağım."

"Aferin kızım, senin güçlü ve çalışkan bir kız olduğunu anlamıştım zaten. Eee sevgili, nişanlı!"

Nur hanım merakla Bergüzara bakıyordu. Kız gerçekten çok güzeldi! Annesine bakarken sefil haldeydi zavallı kız!

"Yok be Nur teyze. Biz GKKlılar bir birimize iyi geliyoruz. Erkek kaprisi veya öküzlüğü çekemeyiz bu yaştan sonra."


AĞLADIĞIMA BAKMAYIN  (üç kadın)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin