"Yani sayılır. Arada kız arkadaşlarım gelir. Onlar toparlar yemek yapar çamaşırımı falan yıkalar. Anlarsın işte, "dedi.
Sevginin birden içi acıdı. Yüzü asıldı, ama bir şey demedi.
"Dayı ya yeme kızı!"
"Yerim ben onu, ama izin vermiyor. Baksana hemen suratı düştü."
"Hiç de değil. bana ne senin arkadaşlarından. Dilediğin gibi yaşarsın."
"Şaka Sevgicim. Dayım, bir kadın kadar titiz ve tertiplidir. Annem yetiştirmiş ne de olsa. Ankara da fakültede okurken biz de kaldı da."
Galip ve Sevginin bu konuşması ve Sevginin de ondan hoşlanıyor olması, Sude'yi fazlasıyla mutlu etti.
Sevgi gitmedi. Duruşmaya onlarda geldi ama dışarıda beklediler.
Sude, bir kaç saat sonra yanında avukatla birlikte dışarı çıktığında hayalet gibiydi.
"İyi misin canım?"
Sude başını olumlu anlamda salladı. Adliyenin bahçesindeki banklardan birisine oturdular.
Bergüzar yanında getirdiği suyu Sude'ye verdi.
"Kızlar Ortaköy'e gidip bir şeyler yiyelim ve içelim."
İlk gördükleri taksiye bindiler.
Yemeğin yanında içmeye başladıkları biraları tazelenirken Sude kızlara bakıp güldü.
Bergüzar şaşkın , Sevgi ondan şaşkın bir birilerine baktılar.
"Kızlar nihayet bitti. "
Kızlar çığlık atıp Sude'ye sarılınca mekanda bulunanlar onlara baktı.
"Eee kızım anlat çatlayacağım ya!"
"Sevgicim şunu söyleyeyim ki, hayatımı yaşamaya şimdi, yeniden başlıyorum. Şimdi tam anlamıyla özgürüm.
Zafer, pisliği her şeyi kabul etti ve beni bir yerde akladı. "
"Peki nasıl oldu böyle kolayca inanamıyorum!"
"Şöyle Bergüzar, gözlerinin içine bakıp,
"Bana bunu neden yaptın? Seni bu hayatta gerçekten, karşılıksın seven bana neden yaptın? "diye sordum.
Sanırım avukatı da suçu kabul ederse daha az ceza alabileceğini söylemiş.
Gözlerini benden kaçırdı. İlk defa benim karşımda aciz ve utanmış görünüyordu."
"Peki ne kadar ceza aldı. Dilerim içeriden hiç çıkamaz."
Sude, Sevginin yüzünü okşadı.
"Orasını bilmiyorum. Benim avukatımın söylediğine göre bu dava uzun sürecekmiş. Bana ne ya, ne bok yerse yesin!
Fakat kızlar, şuna inandım ki, anneler gerçekten çok doğru sözler söylüyor.
Bana her zaman, "Hiç bir şeyin sonucu senin düşündüğün kadar kötü olamaz," derdi.
Ne kadar doğruymuş. Zaferin yakalandığını duyduğumdan bu yana cehennemde yaşadım. İnanın hapiste bile bu kadar tedirgin olmamıştım."
"Neyse ya, bir kaç gün daha kalalım sonra evimize, yaşantımıza, kaldığımız yerden devam edelim."
"Buna içilir, Sevgicim."
Sude'nin telefonu çaldı.
"Kızım sormaya çekiniyorum! Aramadın da. Meraktan öleceğim. Eğer konuşamıyorsan sadece ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (üç kadın)
Ficción GeneralÜç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üçüncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"