" Biz de dans delim mi?"
Bergüzar etrafına baktı. Sude ve Hugo da pistteydi.
Poyraz, elinden tutup, piste götürdü. Bergüzar biraz çekingen, elini omuzuna koydu.
Poyraz kollarını alıp kendi boynuna doladı. Kendisi de kollarıyla Bergüzarı sardı ve kendine sıkıca bastırdı.
"Bu bizim ilk dansımız ve söz veriyorum, sen beni istediğin sürece son dansımız olmayacak."
Bergüzarın dudaklarına bıraktığı öpücüğe karşılık alınca, öpüşleri biraz daha derinleşti.
Ortam çok aydınlık olmadığı ve diğer çiftlerinde onlar gibi öpüştüklerini görünce Bergüzar karşılık vermişti.
Bergüzar, karma karışıktı! Mutlu, kuşkulu, utangaç, korkak ve galiba Poyraza karşı sevgi doluydu.
Bir süre sonra yüzünü, Poyrazın omuzuna dayadı. Şu anda müzik ve Poyraz vardı onun için.
Annem ve babam benim mutlu olmamı hep isterlerdi. Bu adam beni mutlu edecek gibi!
Eski, şımarık, çılgın ve birazda ahlaksız kız gitmiş, yerini oturaklı , utangaç ve birisine bağlanmaya hazır bir kız gelmişti.
Poyraz, Bergüzarın en ufak bir hareketini veya mimiğini kaçırmamaya çalışarak onu çözmek için uğraşıyor, kendisinden uzaklaşmaması için elinden geleni yapıyordu.
Poyraz da kendi düşüncelerine dalmıştı.
Bu kızı seviyorum, hayatımda olmasını ve ömrümü onunla geçirmek istiyorum. Aksi, sinirli, tahammülsüz Poyraz kayboldu.
Hiç bir kadın için çaba harcamamıştım. Demek ki, farkında olmadan bu maamiiyi beklemişim.
"Heey gençler, ne içiyorsunuz?"
Poyraz, biraz da kızgın, Sude ye baktı.
"Git başımızsan biz birbirimizi içiyoruz."
Sude, kahkaha attı. Bergüzar da güldü ve ayrıldı.
O gece bir çok kez dans ettiler. Bergüzar ve Poyraz bir birilerinin düşüncesinden habersiz gecenin bitmesini istemiyorlardı.
"Kalkalım mı? Saat sabahın beşi."
"İşkembeciye gitmek istiyorum."
Sevgi, baygın gözlerle Galip'e baktı.
Bu fikri herkes onayladı. Hugo bir şey anlamasa da, karara uydu.
"Bu İtalyan işkembe çorbasından anlar mı?"
Sude, gülerek Poyraza baktı.
"Onlarda da var ama farklı versiyonu. Anlattım olur verdi."
"Bu gece her şeye olur verecek gibi bir hali var zaten!"
Sude, Bergüzara baktı. "Sanırım senin de!"
Gülüştüler. Limuzin işkembecinin önünde durunca kızlar bir birilerine bakıp gülmeye başladılar.
Erkekler bir şey anlamamıştı ama onların bu neşeli hali hoşlarına gittiği için onları seyrediyorlardı.
Çorbalarını içerken, Sude,
"Bu gece görgüsüzlüğün dibine vurduk. Limuzinle işkembeciye gelmekte neyin nesi! Başkası yapsa şaşırırdım ama biz yaptık oldu," dedi.
"Bir dahaki sefere sizi, Doblo ya doldurur öyle götürürüm!" Poyraz da gülüyordu.
**** ****
![](https://img.wattpad.com/cover/310044506-288-k4370.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (üç kadın)
Ficción GeneralÜç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üçüncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"