Biraz sakinleşince banyoya girdi ve yaralarını sabunladı. Saçlarını havluya sarıp en kalın pijamalarını giyinip yattı. Titriyordu. Hemen uymuş.
"Ateşi var Sude! Alnı da şişmiş. Uyandıralım mı?"
"Sütle Parol verelim bari. Off çok stresli şu aralar. Sınavlar canına okuyor olmalı."
"Hastaneye mi götürsek?"
"Galip, yok bu hafta, Poyrazı arasak! Nasıl titriyor alnına ne oldu onu merak ediyorum! Yok bu Parolle olacak iş değil. Taksi çağır, biz götürelim. Eskiden ne Galip ne Poyraz vardı. Kendi işimizi kendimiz görelim."
Sude Sevgiye katıldı, zorla da olsa Bergüzarı kaldırıp taksiye nöbette olan Salimin de yardımıyla bindirdiler.
"Bir ihtiyacınız olursa arayın Sude hanım."
"Teşekkürler, Salim bey. "
Acilde ateşinin kırk derece olduğunu duyunca kızlar telaşlandı.
"Sanırım basit bir soğuk algınlığı ama tetkiklerden sonra daha kesin bir şey söyleyebilirim. Birazdan hemşire serum takacak. Ateşi düşünce rahatlar. "
Önce kan alındı, ardından serum takıldı. Kızlar acilin kapısında sessizce bekleşiyordu.
"Nesi var çok mu kötü? Neden beni aramadınız? Yaptığım eşekliği anlattı mı? Beni artık hiç af etmez!"
"Ne diyorsun? Burada olduğumuzu kim söyledi?"
"Size geldim az önce özür dilemek kendimi af ettirmek için. Salim söyledi. İyimi söyleyin ne olur?"
Kızlar Poyraz'a boş boş bakıyorlardı.
"Ateşi çok yüksek. Serum taktılar. Doktor soğuk algınlığı gibi bir şeyler söyledi. Kesin teşhisi tetkiklerden sonra söyleyecek. Ayrıca sen neden bahsediyorsun?"
" Size bir şey söylemedi mi?"
"Biz eve geldiğimizde, seslendik cevap vermeyince odasına gittik. Duştan çıkmış başında havlusuyla yatmış ve ateşler içinde yatıyordu.
Alnındaki şişliği sen mi yaptın?"
Sevgi ve Sude neredeyse Poyraza bir tane çakacakmış gibi duruyorlardı.
"Ne şişliği? Düştü mü?"
"Ha, bilmiyorsun yani! Nasıl bir eşeklik yaptığını söyle de biz de ona göre seni Bergüzarın yanından uzaklaştıralım."
Poyraz bir süre sustu sonra anlattı.
"Tam bir ergen gibi davranmışsın. Ders çalışıyorlar ne yapıyorlar sandın? Okulun önünde neden ısrar etmedin."
"Sude eşeklik dedim ya. Yine o çocuklar iki yanındaydı. Sonra başka kızlar gelip oğlanları öpünce anladım ama iş işten geçmişti.
Sanırım evden çıkarken de bu kızlara çarptım. Ben kıskanç birisi değilim. Hayatım boyunca kimseyi kıskanmadım.
Bu başka bir şey, bunu Bergüzara nasıl anlatacağım ben!"
"Bence bu güven sorunu. Bergüzarın da tam aradığı şeydi! Şöyle yapalım bir süre ortadan kaybol. Biz Bergüzarla konuşuruz."
"Sevgi, bu imkansız onunla benim konuşmam lâzım ve onu görmezsem ölürüm."
Bu sırada doktor elinde tahlille yanlarına geldi.
"Dediğim gibi grip diyebilirim. Serumu bitince gidebilirsiniz. Yazdığım ilaçları içip istirahat etmesini sağlayın."
"Görebilir miyiz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (üç kadın)
Aktuelle LiteraturÜç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üçüncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"