Limuzin ve beyaz orkide

43 7 3
                                    


"Adam sanki gelin almaya gelmiş."

Sude, Sevginin kulağına fısıldıyordu.

"Kızım, limuzin ya! Beyaz orkide, pöh pöh. Senin İtalyan'ın da ağzı kulaklarında. Gözleriyle götürdü adam seni!"

"Aman Galip sanki farklı. Her gün yumuş yumuşsunuz ama bakar mısın, damat gibi giyinmiş. Likörlü çikolata da neyin nesi!"

Kızlar fısıldaşıp kıkırdıyordu ve Bergüzar sinir oluyordu. Çünkü ne konuştuklarını duyamıyordu. Yanında Poyraz oturduğu için soramıyordu da!

Erkekler, sohbet ediyordu. Daha doğrusu, Poyraz ve Hugo  konuşuyor, Poyraz konuşulanları Galip'e tercüme ediyordu.

Poyraz sık sık, Bergüzara bakıp gülümsüyordu.

"Bu kullandığı kokunun adı ne acaba! Sırf bu koku yüzünden aşık olabilirim. Aslında çirkin değil be. Karizmatik. Bu geceki  jesti biraz abartı ama, altı kişi başka araca da zor sığardık. "

"İnmeyecek misin?"

Bergüzar, şaşkınlıkla uzatılan ele baktı. Kızlar dışarıda kıkırdıyordu. Limuzin durmuş herkes inmişti.

"Pardon dalmışım!"

Şef, kapıda karşıları. Poyraz şoföre bir şeyler söyledi adam gitti.

Bergüzar, onu bekledi.  Poyraz, Bergüzarın elini tuttu, içeri girdiler.

Kimsenin onları rahatsız etmeyeceği ama izole de olmayan bir masaya oturdular. Hafif bir müzik çalıyordu.

Çevre ve  genel ortama bayıldılar. Sude, daha önce geldiği için onlar kadar etkilenmedi ve zaten kendini Hugo ya öyle kaptırmıştı ki! 

Şarkı söyler gibi hızlı hızlı konuşuyorlardı. Zaten bir İtalyan'ın yavaş konuşma gibi bir şansı yok genlerinde var.

Poyraz, siyah kotun üzerine, siyah sıfır yaka kaşmir bir kazak giymişti.

 Galip, lacivert bir takım, uçuk mavi gömlek lacivert kırmızı kalın çapraz çizgileri olan kravat takmıştı.

" Dayım çok yakışıklı be!" Sevgi ve Bergüzar aynı şeyi düşündü.

Hugo, Lacivert kot Siyah kazak ve uzun siyak ceket giymişti. Beyler sanki şıklık yarışına girmişti.

Kızlar onlardan aşağı kalmazdı yani! 

Bergüzar, küt kesim siyah saçlarını ortadan ayırıp düz fön çektirdi. Sevgi bir gün önce onlara evde manikür ve pedikür yapmıştı.

Lacivert pantolon ve yakasız  lacivert ceketinin içine, saatiyle uyumlu straples  bebek pembesi bluzla kıyafetini tamamlamıştı. 

Bol rimel, siyah eyeliner , bluzunun rengiyle uyumlu ruj, Bu makyaj, onun gözlerini daha da öne çıkarttığı için Poyraz kendini sık sık o gözlere bakarken buluyordu.

Sevgi, mütevazi Sevgi. Bordo, üzerine oturan, düşük omuzlu tek parça kıyafeti onu olduğundan daha masum göstermişti.

Annesinden kalan tek sıra inci, ince boyunun zarafetini  gözler önüne seriyordu. Saçını, Sude balık sırtı örmüş ucuna bordo kadife fiyonk toka takmıştı. Bordo ruj ve rimel ona yetmişti.

Sude, seksi ve yaşadıklarını o yaşamamış gibi yaşama tutunan Sude.

Dağınık topuz, derin yırtmaçlı kalem siyah etek üzerine yakasız siyah ceket. İçine bir şey giymemişti. Dolgun ve diri göğüsleri her kımıldadığında bir parça yanlardan görünüyordu.

AĞLADIĞIMA BAKMAYIN  (üç kadın)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin