Bugün
Eliz kapıyı açarken öyle bir itti ki, kapı gürültüyle arka duvara çarptı. Yatakta uyuyan Nirvana başını kaldırıp kulaklarını iyice dikerek kapıdan tarafa baktı merakla. Eliz "Kapat şu lanet şeyi! Ders çalışmaya çalışıyoruz!" diye bağırdı ablasının odasında. Ezgi odanın orta yerinde başını gömdüğü maketten kaldırarak "Ben de çalışıyorum. Kapım ardına kadar kapalı, nasıl sana ses geliyor ayıptır sorması?" dedi.
Eliz sinirden çatlayacakmış bir halde "Ezgi ya kıs, ya da kapa." Diye tısladı. O sırada yanındaki telefonu çalmaya başladı Ezgi'nin. Müziği elindeki kumandayla mecburen kısarak telefonu açtı.
"Efendim Altuğ?" diye sordu. Odandan çıkmak üzere olan Eliz, onun Altuğ ile konuştuğunu duyunca hayatının şokunu yaşayarak ani bir geri dönüş yaptı. Resmen uçarak odaya girdi ve ablasının yanına diz çöktü. Eliz'in heyecanlı hareketlerini gören Nirvana da sanki bir olay varmışçasına yataktan atlayıp Ezgi'nin yanına geldi. Ezgi 'ne yapıyorsun sen?' dercesine kaşlarını çatarak Eliz'e baktı.
"Selam bebeğim n'aber? Ne yapıyorsun?"
"Büyük bir restoran maketi yapıyorum, sen ne yapıyorsun? Bu arada Eliz'in sana selamı var haberin olsun."
"Haa konuşmalarına dikkat et, yalnız değilim diyorsun yani?"
"Evet. Onun da sana selamı varmış Eliz."
Eliz sanki evlenme teklifi almış gibi sırıtarak kıçını yere bırakmak suretiyle oturdu. O kadar salak görünüyordu ki, Ezgi kardeşinin o haline ağlamak istiyordu. Nirvana'dan tarafa dönerek başını uysalca iki patisinin arasına koyan köpeğinin kafasını okşadı.
"Yarın Ece ile çalışacakmışsınız kulüp odasında, yalnız mı olacaksınız?"
"Evet."
"Ben de gelebilir miyim?"
"Evet."
"Galiba kapatsam iyi olacak... Eliz'i öp benim için. Ama seni daha çok ve daha farklı bir şekilde öpüyorum, bilmeni isterim."
"Tabii, iletirim. Hoşça kal."
"Bay baay!"
Ezgi telefonu yere geri bırakıp tekrar müziğin sesini yükseltti. Eliz heyecanla ablasının koluna yapışarak "Ne dedi? Ne dedi? Ne dedi?" diye sordu üç kere art arda. Ezgi gerçekten onun zekasından şüphe ediyordu şu an.
"Eliz, bir kere sorunca anlıyorum ben. Üç kez tekrarlamana gerek yok. Altuğ sence beni niye arayabilir yani? Tabii ki de derslerle ilgili bir şeyler sordu."
"O senden nefret ediyor ama."
"Sağ ol bunu bana hatırlattığın için. Ben de ona bayılmıyorum. Geçmek için bana mecbur. Onun için benimle böyle konuşuyor, merak etme ben de farkındayım."
"E sen niye ona yardım ediyorsun? Manyak mısın?"
"Evet."
"Soranda kabahat zaten... Tabii ki de manyaksın! Altuğ'u sen konusunda uyaracağım, dikkatli olsun. Baya psikopatsın sen..."
Eliz kalkıp hızla uzaklaşırken Ezgi baygın gözlerle arkasından baktı. Kapıyı çekip gittikten sonra telefonunu eline alıp hızla Altuğ'a yazdı.
'Kardeşim sana aşık, biliyorsun değil mi?'
Altuğ'dan hemen cevap geldi.
'Farkındayım. Ama yapabileceğim bir şey yok. Onun yatakta, senin olduğun gibi iyi olabileceğinisanmıyorum.'
Ezgi bu mesaja gülse mi kızsa bilemedi. Kendisiyle yatak arkadaşlığı düşünmesinde bir sorun yoktu. Çünkü Ezgi de bunu seviyor ve kabul ediyordu. Ama Eliz'den ne kadar hazzetmese de, Eliz kardeşiydi ve okulun çapkın çocuğunun onun arkasından böyle bir şey demesi hoş değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİTMEYEN AŞK ESKİZLERİ
Romansİki yakın arkadaş; gotik prenses Ezgi ve onun güneş saçlısı Ece... İkisinin birbirine uzak tarzlarına ve yaşantılarına rağmen birleşen hayatları, sevinçleri ve aşkları... Aşkları demişken; Altuğ ve Yusuf-namı diğer, Yanlış Yaptık Yusuf- Aslında iki...