İlk Görüşte Nefret - 54. Bölüm

5.1K 427 94
                                    

BUGÜN

"Kıs şunun sesini!!!"

Eliz Ezgi'nin kapısını yumruklayarak sesini duyurabilmek adına çığlık çığlığa bağırdı. Ezgi onu duymuştu fakat duymazlıktan gelerek bas gitarını çalmaya devam etti. Hatta inadına sesi yükseltti.

Eliz'in çıldırma çığlıkları müziğin içinde boğulup gitti. Fakat Ezgi'nin çalışması ve bir şekilde stres atması gerekiyordu. Ekim başında tekrar sahneye çıkmaya devam edeceklerdi. Yaz tatilinde çalmaya ara vermişlerdi.

Artık gruptaki iki öğrenci kalmıştı. Volkan ve kendisi haricindeki diğer grup üyelerinin hepsi mezun olmuştu. Bir tek Çakıl çalışmıyordu şu an. İş arıyordu... Okul başladığında onları çok özleyecekti. Taylan gittiğinde çok zorlanmıştı. Onu çok seviyordu çünkü. İnsan her gün görmeye alıştığında böylesi çok zor geliyordu.

Şimdi o rockçı tayfasından kimse kalmamıştı okulda...

Bütün tayfa mezun olmuştu. Bir tanesi hariç tabii... O bir tanesi de artık o tayfanın elemanı değildi... Bu sene ne yapacağı konusunda hiçbir fikri yoktu Ezgi'nin. Sık sık Ece'yle takılacaktı muhtemelen. Ece'nin döneminde de iyi tipler vardı...

O kadar yalnız kalmıştı ki.

Hepsi o salak yüzündendi. Hala o günü düşündükçe sinirleri bozuluyordu. Neredeyse üç ay olmuştu ayrılalı. Her şey ilk günkü kadar tazeydi. Kızgınlığı, kırgınlığı, acısı, mutsuzluğu...

Bütün yazını odasına kapanıp Nirvana'ya sarılıp ağlayarak geçirmişti. Bunalım bunalım şarkılar dinleyip evden dışarı adımını bile atmamıştı. Fakat o herif, o insan müsveddesi geri zekalı pislik, Ezgi'den ayrılır ayrılmaz tatile bile gitmişti o çok sevdiği arkadaşlarıyla. Yanlarında o kaşarı da götürmüşlerdi. O Beliz Selin şıllık tayfasının içinde o kaşarı da fotoğraflarda görünce Ezgi'nin şalterler atmıştı hep.

Ama o tatilden sonra nedense Ezgi'nin sosyal medyadan gördüğü kadarıyla Pelin'le Altuğ bir daha bir araya gelmemişlerdi. Altuğ eski hayatına geri dönmüştü. Her gün Twitter'a Instagram'a falan Ezgi'nin bilmediği, duymadığı kızlarla fotoğraflarını koymaya başlamıştı. Muhtemelen onlar Altuğ'un gecelik skorlarıydı.

Eski hayatına tam anlamıyla bir geri dönüş yaşamıştı.

Şarkı bitince gitarını, gitar sehpasına bıraktı. Tabların olduğu sayfayı kapatıp Facebook'a girdi. Ne kadar istese de Altuğ'u silemiyordu arkadaşlarından. O da silmiyordu. Tabii muhtemelen o nispet yapmak adına silmiyordu. 'Bak ben geziyorum, tozuyorum, seni kafama taktığım bile yok' diyordu tüm bu yaptıklarıyla.

Şimdi de Ediz'le ve Ufuk'la beraber bir fotoğrafını eklemişti. Son zamanlarda bir de bu moda olmuştu. Sürekli Ediz ve Ufuk'la takılıyordu. O Tamerler Noyanlar ve Selimleri falan daha az görür olmuştu. Nereden çıkmıştı bu 'Ediz' aşkı anlamıyordu.

Oflayarak yerinden kalktı. Telefonunu alarak Ece'yi aradı.

"Bebişiiim! N'aber?"

"Aynı işte n'olsun. N'apıyorsun? Çok sıkıldım ben."

"Deniz'in peşinde koşturuyorum ya, Sedeflerdeyim. Akşam Yusuf da buraya gelecek. Beraber yemek yiyeceğiz."

"Yaa... Ne güzel... Poposunu ısır benim için."

"Kızım gel sen de! Evde boş boş oturacağına... Muhtemelen yemek yapmaktan tatlı yapmaya vakit olmayacak, gelip tatlı yapsana bize?"

"Yok ya, siz şimdi ailecek falan—"

"Of Ezgi saçmalama, malzemeleri al gel de, pasta yapalım."

Ezgi düşünceli bir şekilde evin koridorunda yürüdü. Eliyle saçlarını karıştırdı.

BİTMEYEN AŞK ESKİZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin