Adım Adım - 13. Bölüm

6.1K 385 31
                                    


BUGÜN

"Altuğ n'olur bak, sadece geleceğim kenarda sessiz sessiz oturacağım Allah'ını seviyorsan."

"Ufuk yeter! Oğlum senin ne işin var biz ders çalışırken yanımızda? Ne alaka seninle mimarlık? Sen kendi fakültene gitsene ya, çekil peşimden."

"Aşığım diyorum, seviyorum diyorum anlamıyor musun, insafsız! Otursam yanınızda sessiz sessiz ben de çalışsam olmuyor mu?"

"Biz bızır bızır konuşurken, okuduğundan ne anlayacaksın?"

"Ya çalışayım derken, gerçekten çalışmayacağım, Ece'yi izleyeceğim..."

Altuğ yalandan edindiği kavgacı tavrını bir kenara bırakıp, gülerek kaş altından en yakın arkadaşına baktı. "Bayılmayasın bakarken." Dedi dalga geçer gibi...

Söylediği cümleden sonra kıkır kıkır gülerken, bu sefer Ufuk ona ters ters baktı. Daha önce bir keresinde Ufuk Ece'yi keseceğim derken sandalyeden düşmüştü. Tam bir ay boyunca bu arkadaş gruplarının ve hatta onu düşerken gören herkesin alay konusu olmuştu.

Ufuk fena halde Ece'ye aşıktı. Yani aşıktan ziyade onu o kadar çok beğeniyordu ki, Ece ile evlenme hayalleri bile kuruyordu. Sonuçta bu Ufuk yaşlarındaki ve Ufuk çapkınlığına sahip bir erkeğin kuracağı türden bir hayal değildi.

"Abi o kız bana bir gülümseyip öpücük atsın, yeminle orgazmın en güzelini yaşarım oracıkta."

"E çüş! E yuh artık! Abarttın sende..."

"Ama çok güzel Altuğ, görmüyor musun? Melek gibi bir şey. İnsanda bir kusur olur ya! Bir kusur olur, bu kız resmen mükemmel. Tek bir sorunu bile yok!"

Altuğ çalışacakları yerin kapısının önüne gelip durdu. Elini duvara dayayıp Ufuk'a döndü.

"Peki sen onun bir sevgilisi olduğunu biliyor musun?"

Ufuk bir anda Victoria's Secret mankenlerinin hepsinin öldüğü haberini almış gibi yıkıldı. Duyduklarını algılayamamış, abuk bir ifade ile pis pis sırıtan Altuğ'a baktı.

"N-nasıl? Nasıl olur? Nasıl benim prensesimi bir başkası alır? Kim o hain!"

Altuğ bir kahkaha koyuverdi.

"Valla ben iki pazar önce İstiklal'deki yürüyüşte onları beraber gördüm. Ertesi gün de Ece, Facebook durumunu o çocukla ilişkide yaptı."

Ufuk duyduğu her yeni kelimeyle adeta kahroluyordu.

"Senin Facebook'unda mı ekli Ece? Benim neden değil ya? Abi hemen şifreni ver bana, bakmam lazım."

"Saçmalama."

"Ya içeri geleyim o zaman?!"

"Ufuk..." diye inledikten sonra arkadaşının kedi gibi yalvaran gözlerine baktı. Oflayarak "İyi peki..." diye mırıldandı. Dönüp kapıyı yavaşça açarken, tam itemeden duyduğu bir söz öbeği sayesinde eli kapı kolunda, kalakaldı. Hemen azıcık bir aralık kalacak şekilde kapıyı kendisine çekti ve aralığa kulağını dayadı.

"...Bu gece de onda kalacağım işte."

"Vay canına ya! Üç günde neler olup bitmiş? Ben zaten anlamıştım senin bir şeyler çevirdiğini ama, bu kadarını beklemedim... O geri zekalı pislikten kurtulman iyi olmuş. Çivi çiviyi söker metodundan güzel şeyler yaşamışsın. Daha iyisini bulmuşsun."

Ece'nin 'seni gidi seni' ses tonu, Altuğ'u gülümsetti. Aslında Ezgi'nin aralarındaki sırrı birine anlatıyor oluşu onu ilk duyduğunda rahatsız etmişti ama kızlar böyleydi işte... Hemen sırlarını en yakın arkadaşlarına yetiştiriyorlardı.

BİTMEYEN AŞK ESKİZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin