Bitişler - 52. Bölüm

5K 426 116
                                    

BUGÜN

Ece Sedef'in yanında sürekli kıpırdanıp duruyordu. Az önce Yusuf diplomasını almıştı. Şimdi bahçede fotoğraf çektirmek için bekliyorlardı. Sürekli göz ucuyla Mehmet'le konuşmakta olan Zeynep Hanım'a bakıp duruyordu. Gülşah ve Serhat'a yaptıkları düğünde bol bol sohbet etmişti Zeynep Hanım'la. O kadar tatlı ve sakin bir kadındı ki Ece çok sevmişti onu. O da Ece'yi sevmişti. Kızının kendisinden habersiz evlenmesinin burukluğunu yaşamasına rağmen tüm düğün boyunca sırf onların mutluluğu adına hiç yüzünü asmamıştı. Ece'ye de sıkı sıkı tembihlemişti siz sakın habersiz evlenmeyin diye. Ece de Zeynep Hanım'a asla öyle bir şey olmayacağına dair ve olursa zaten kendi ailesinin de kıyametleri koparacağını söyleyerek teminat vermişti.

Kendisi sürekli heyecandan kıpırdanırken Gülşah da yanında gerginlikten kıpırdanıp duruyordu. Serhat'ın ailesi birkaç adım ötedeydi ve onlar hala oğullarının evlendiğinden habersizdi. Bir sürü tantana olup bitmişti ama onlar hala bilmiyordu. Serhat onların bilmemesinin mühim olmadığını söylese de, Gülşah rahat edemiyordu. Sürekli Ece'yi darlayıp duruyordu 'belli oluyor mu' diye. Ece de ona gülüp geçiyordu.

"Geliyor!" dedi Sedef heyecanla. Ece hemen başını kaldırıp Sedef'in baktığı yöne baktı. Yusuf cüppesinin içinde çok ama çok yakışıklı görünüyordu gerçekten de. Bugün için özel olarak hazırlanmıştı. Biraz sakalı vardı ama o sakal Yusuf'a yakışıyordu. Saçlarının boyu da iyiydi. Cüppesinin içindeki takımı da çok fiyakalıydı.

Ve de neşeyle gülümsüyordu.

"Of Allah'ım kurtuldum ya! Dünya varmış!" dedi Yusuf gelirken yakalarını silkerek. Gelip önce annesine sarıldı.

"Tebrik ederim güzel oğlum benim." Zeynep Hanım da Yusuf'a sıkı sıkı sarıldı. Gözlerinden mutluluk gözyaşları dökülüyordu. Yusuf geri çekildiğinde annesinin gözyaşlarını silerek onu iki yanağından koklayarak öptü. Sonra abisinin karşına geçip, geçici diplomasını açarak tuttu. "Bak alamayacaksın diyordun... Aklın bir karış havada, sorumsuz herifin tekisin dedin o kadar, gördün mü? N'abeeeer?!! Aldık işte! Sana en kralından üniversite diploması. Yani yedi ay sonra aslını alacakmışım, bu geçici..." Yusuf son cümlesini mırıldanarak ekleyince herkesle birlikte Mehmet de güldü. Yusuf'u kendisine çekti ve sarıldı.

"Sen hala benim için salak herifsin, diploma almanın bir anlamı yok ki." deyince Yusuf da güldü.

"Darısı senin başına artık, yardım lazım olursa gel bana, her zaman yardımcı olurum." deyip göz kırptı abisine. Mehmet kardeşinin alaycılığını görmezden geldi. Onun ne kadar alay etse de, açık öğretimden işletme okumasını desteklediğin biliyordu. Bir senesini geride bırakmıştı bile Mehmet.

'Zevzek, sende!' dercesine bir bakış attı Yusuf'a.

"Senden niye yardım istesin oğlum? Kapı gibi ben varım burada." Dedi Gülşah hemen Yusuf'un sözleri üzerine. Yusuf ondan tarafa dönüp gözlerini kısarak kardeşini süzdü. Gülşah da pis pis sırıtıyordu. Hemen tavrını değiştirerek gidip Yusuf'a sarıldı ve başını onun göğsüne yasladı.

"Tebrik ederim. Sen gerçekten mükemmel bir insansın." Dedi içinden gelerek. Yusuf da ona kollarını dolayıp saçlarından öptü bir kez.

"Sen de ." dedi. Sonra gözleri kendisine hevesle bakan Ece'ye gitti. Resmen gözleriyle 'artık bana gel' diyordu.

Gülşah geri çekiline yavaşça ona doğru ilerledi. Ece dişlerini göstererek gülümsedikten sonra kollarını onun boynuna doladı. Aile üyelerinin önünde normal sayılacak bir şekilde sarıldı.

Yusuf sadece onun duyacağı kısıklıkta "Seni seviyorum." Diye fısıldadı. Ece'nin gülümsemesi mutlulukla büyürken "Ben de seni seviyorum Yoldaş." Diye cevap verdi aynen Yusuf gibi sessizce.

BİTMEYEN AŞK ESKİZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin