Yüzümdeki gerginlik yerini bir gülümsemeye bıraktı. Kapıyı açtım Irmak ve Deniz karşımda 32 diş sırıtıyordu. Tabi gülmem bulaşıcı yaa onların bu sırıtışını gördükten sonra benim gülümsemende yerini bir sırıtmaya bıraktı. Daha sonra aramızda yaşanan '' hoş geldin '' ve '' hoş bulduk'' lardan sonra salona geçtik. Koltuklara yayıldıktan sonra muhabbet etmeye başladık. Hatta Hatice teyzedeki kahvaltımızı konuşmaya karar verdik. O günden sonra hiç detaylı konuşmamıştık. Söze başlayan Deniz oldu.
'' Bardağı Ufuk alınca onun içeceğine emindim ama bardağı Hatice teyzeye vermesi tamamen kontrol dışı gelişen bir olaydı. '' dedi. Bende '' Aynen baya sürpriz oldu. Bende bizden birinde çıkacak diye korkmuştum. '' dedim. Irmak ise biraz kırılgan bir sesle '' Benim hiç bir şeyden haberim yok. Kendimi kurban şeçilmiş gibi hissettim. İyi bana denk gelmedi bardak, yoksa dilimden düşmezdiniz. '' dedi ve kocaman bir gülümsemeyle bitirdi cümlesini. Deniz '' Siz bir de ikinci bardaklarda görseydiniz, tuzu döktüm ve karıştırırken Ufuk geldi elim ayağım birbirine dolandı ne yapacağımı şaşırdım. '' dedi. Irmak ile bende gülmeye başladık, o hali gözümün önünde canlanınca bayaa komik bir şey ortaya çıkıyordu. Tabi Deniz bizim gülmemize biraz bozuldu, bundan sonra bizde bir sessizlik oldu. Bende '' Hadi film bakalım sonrada izleriz. '' dedim. İkiside beni onayladıktan sonra internetten film bakmaya başladık.
Yarım saattir filmlere bakıyorsuk ama izleyecek bir şey bulamadık. En sonunda bende '' Tamam böyle boş boş bakarsak sabaha kadar film bulamayız. En iyisi komedi filmi izleyelim, zaten hayatımızdaki bu kadar aksiyondan sonra gülmek biraz iyi gelir. '' dedim. Onlarda tamam dedikten sonra komedi filmi bakmaya başladık. 15 - 20 dakika baktıktan sonra '' Vay Başıma Gelenler '' i izlemeye karar verdik. Televizyonda izleyecektik, bilgisayarı televizyona bağladım vee işte mini sinema salonumuz hazır.
Evde üçümüz vardık. Annem ile babam teyzemlere misafirliğe gitmişlerdi ve geç geleceklerdi, yani onlar gelene kadar ev bizim. Biz filmi izlemeye başlasık ve film bittiğinde saat tam olarak 22:09 du. Irmak '' Hadi markete gidelim. Çikolata, dondurma falan alırız. '' dedi. Bizde tamam dedik ve kendimizi sokağa attık.
İki sokak aşağımızda küçük bir market vardı. Uyuşuk uyuşuk ve yolda konuşarak 15 dakikada markete vardık. İçeriye girdiğimizde sepete ilk önce dondurmaları koyduk. Daha sonra çikolata, çerez ve her akşam muhabbetinin vaz geçilmezi bir iki paket çekirdeği de sepetmize attık. Son olarakta içecek bir şeyler aldıktan sonra ( ki bu içecekler normal kola, meyva suyu falan :D) kasaya yöneldik. Aldıklarımızn parasını ödedikten sonra eve doğru yürümeye başlamıştık ki birinin seslenmesi üzerine yolun ortasında durduk.
'' Ömür bekler misiniz? '' dedi birisi. Ama arkamızı dönmemizle Ufuk'u görmemiz bir oldu. Nee Ufuk mu gecenin bu sattinde Ufuk'un burda ne işi vardiyordu iç sesim ama hemen onu susturdum ve Ufak'a baktım. Oda bize '' Sanırım her şeyi konuşma vakti geldi. '' dedi bizde mecburiyetten onayladık ve evimizin yakınındaki parka doğru yürümeye başladık. Bizim parkta öyle ahım şahım bir park değildi. Sadece salıncak, kaydırak ve birkaç bank vardı. Biz üçümüz bir banka oturduk, Ufuk'ta karşımıza dikilmiş bize bakıyordu. Daha doğrusu Deniz'e bakıyordu sanırım ondan bir açıklama bekliyordu.
Ben bu sohbetin uzun süreciğini düşündüğüm için poşetten çekirdeği çıkardım ve çitlemeye başladım. Paketi Irmak'a da uzattım oda aldı ve ikimizde çekirdek çitlemeye başladık. Tabi biz çitlerken Ufuk'ta konuşmaya başladı '' Evet , kahvaltıda ne yapmaya çalıştığınızı anlatacak mısınız? '' dedi, bunu söylerken hepimize bakmıştı tabi hal böyle olunca bizde çitlemeyi bıraktık ama Ufuk tekrar Deniz'e odaklanınca bizde durur muyuz çekirdeğe devam..
Deniz söze başladı '' Bak o bardak yanlışlıkla oldu. '' dedi. Ufuk sesini yükselterek '' Ya kadına bir şey olsaydı? O zaman ne olacaktı? '' dedi. Bunun üzerine Deniz de biraz bağırarak '' Ama olmadı. Hem dedim yaa yanlışlıkla olmuş bir şeydi. '' dedi. Ufuk tam bir şey söyleyecektiki çalan telefonla eli telefona gitti ve açmak zorunda kaldı. '' Efendim tatlım...tamam birtanem bir saate yanına gelmiş olurum...'' dedi ve telefonu kapattı.
Deniz'den...
Tatlım mı birtanem mi bu sözcükler beynimde yankılanırken birden bir sessizlik oldu. Düşüncelerimden sıyrılıp Ufuk'a baktım. Tam bir şey söylemek üzereydiki ben içimdeki sinirle birlikte, birazda bu sinirin getirdiği cesaretle sesimi yükselterek '' Tamam. Her şey senin içindi. Sana oynadığım küçük bir oyundu. Bardağı Hatice teyzenin alması tamamen onun şanssızlığıydı. Tüm olay bu işte , öğrendin rahatlamış olmalısın. '' dedim tükürürcesine. Konuşmam biter bitmezde bizim kızlara baktım ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Arkamdan bir poşet hışırtısı duydum vee kızlarda bana yetişmişlerdi. Sanırım Ufuk hâlâ oradaydı ama umrumda bile değildi. Canı cehenneme dostum. Sanırım eve gidince her şeyi anlatma vaktiydi, eminim kızların aklında bir sürü soru vardır.
10 dakika sonra evin önüne gelmiştik. Yaz olduğu için ve hava gayet güzel olduğu için bahçeye oturmaya karar verdik. Ben yerdeki minderlerden birine oturdum. Irmak ve Ömür de hamağa oturmuş ve bana bakmaya başlamışlardı. Ömür konuşmaya başladı '' Neler oluyor? Ufuk'a karşı bu ani çıkışların niye, bize her şeti anlatabilirsin. '' dedi. Ses tonu çok yumuşaktı, belliki beni kırmak istemiyordu. Bende başladım anlatmaya..
'' Aslında her şey konser öncesinde başladı. Konserdeyken yani kapıların açılmasını beklerken, gözüme biri takıldı. Tahmin edersinizki bu Ufuk'tu. O zaman gözüme çok tatlı geldi. Sanırım ondan birazcık hoşlanmış bile olabilirim. Daha sonra bana çarpması beni tamamen şok etti. Birden ani bir çıkış yaptım. Daha sonra bu çıkışıma pişman olmadım değil. Ama ne yapabilirdim yani geri adım atamazdım. '' ikiside bana anlayışla bakıyordu, dostum biz bu yüzden kardeş gibiyiz..
Onların beni anladığını görmem ile birlikte yüzümde kocaman bir gülümseme yer buldu ama bu gülümsemem Irmak'ın söyledikleri ile yüzümden solup gitti.
'' Peki Efe'ye ne olacak ? '' dedi Irmak.
*******
(22.06.2015)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"
ChickLitHİKAYEYE BİR KERE GİRDİN Mİ UYANAMAZSIN ÇÜNKÜ BU BİR RÜYA DEĞİL!!! *** İnsanlar senin hakkında çok şey düşünebilir ama bu hikayede o insanlara cevabımız kocaman bir " SEN ÖYLE SAN!" olacak. Çünkü; HER GERÇEK YÜZÜN BİR MASKESİ VARDIR... Ve bu hikaye...